"Cansu Dere, yeni 'Cem'ini buldu", "Cansu Dere, eski aşkının düğün gecesi kahroldu", "Sürekli Cem'i soruyorsunuz?" (Dere'nin muhabirlere yanıt vermesiyle ilgili başlık), "Beş genç Pera Palace'ın önünde 'Cem, Cansu'nun hakkıydı' diye bağırdı"...
Fazla söze gerek yok değil mi?
Başlıklar her şeyi özetliyor!
Doğuş Yayın Grubu Genel Müdürü Cem Aydın; şu günlerde yaşadığı zorluğu herhalde NTVSPOR'u, CNBC-e'yi ve diğer kanalları kurarken yaşamamıştır!
Bir magazin muhabirinin "Efendim ilişkiniz nasıl gidiyor?" sorusu karşısında Cem Aydın, eminim "Şampiyonlar Ligi'nin yayın haklarını alalım mı?" sorusundan daha çok zorlanıyordur. "Ee ünlü bir oyuncuyla ilişki yaşamanın da zorluğu burada!" demeyin...
Yurt dışında, bu tarz ünlü çiftlerin mekan çıkışları sadece fotoğrafı çekilir, kimse bir CEO'yu sevgilisinin eski aşkının düğünüyle ilgili polemiğe dahil etmez!
Evet, Cansu Dere ve Cem Aydın da ilişkilerinde huzurlu günler yaşayacaklar ama korkarım ki, o günler çok geç gelecek.
CEO'YA SORULACAK SORU MU?
Aslında Cem Aydın'ı, Cansu Dere'den daha zor günler bekliyor.
Hatta bu ilişkide şimdiden yara bile aldı. Bizim magazin basını adamı öyle bir yer ki, koskoca Doğuş Yayın Grubu Genel Müdürü bir anda 'Cansu'nun ikinci Cem'i diye lanse edilir.
Tematik kanallarda devrim yaratırsın, en iyi haber kanalına imza atarsın, dünya devi dergileri Türkiye'ye getirirsin ama bir mekan çıkışı 10 magazin muhabiri bir anda etrafını sarar ve sen arkada kalırsın...
Cansu Dere'ye Cem Yılmaz'ın evliliğini sorarlar, o paparazzi hengamesinin arasında arkada kalırsınız.
İşin kötüsü bizde, atıyorum Cem Aydın BBC'nin başına geçse bile ilişki bittiği anda Cansu Dere'nin eski sevgilisi olarak anılır.
İşte magazin böyle bir şey!
Dışarıdan izlerken sorun yok ama içine girdiğinizde her an her şeye hazırlıklı olmalısınız!
Magazinci arkadaşlardan, Türk televizyonculuğunun geleceği adına, biraz daha seviyeli olmalarını istemekten başka yapacak bir şey de yok galiba!