İstanbul'da bulunan 'İsmail Erez Endüstri Meslek Lisesi' öğrencileri; kantinlerinde satılan yiyeceklerin kalitesiz ve fiyatlarının çok yüksek olduğuna karar verip kantini boykot etmişler.
Boykot yöntemleri de sınıftaki sıraları birleştirip, evden getirdikleri peynir ekmeği hep birlikte yemek...
Ama kahraman müdürümüz Mustafa Sağlam hemen polis çağırmış.
Üç öğretmen ve üç sivil polis, tam çocuklar yemeklerini yerken, dağıtmışlar masaları.
Evet, bu haber de bir Türkiye klasiği...
Her ay buna benzer bir olay yaşanıyor!
Aslında müdürün çocukları tek tek alınlarından öpüp, "Aferin evlatlarım işte hakkınızı böyle aramanız gerekir. Hatamız varsa düzelteceğiz" demesi lazım değil mi?
Haklısınız, burası Türkiye...
'Ölü Ozanlar Derneği' edebiyatı yapmak bile ütopya!
Geçen ay "Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete ve bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin" diyen okul müdürünün adı da Mustafa (Aydın) değil mi?
Eğitim reformunu ve '4+4+4'ü tartışıyoruz ama esas kendimize "Kim bilir daha kaç kafatasçı, baskıcı müdür var okullarımızda?" sorusunu sormalıyız.
ÖNCE BASKI KALKMALI
Türkiye'de tek bir eğitim sistemi vardır, o da '4-4-2'...
Yani Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanırken yaptığı müthiş tam saha presli '4-4-2' gibi yani!
Bu öyle bir tam saha prestir ki, ilkokuldan üniversiteye kadar sürekli baskıya maruz kalırsınız.
Dayak, okuldan uzaklaştırma ya da eyleme katıldıysan içeri alınabilirsin,nefes bile alamazsınız!
Protesto için saçlarınızı kestirdiğinizde bile çevreyi kirletme cezası keserler!
Aslında '4+4+4'e karşı da değilim.
Türkiye'yi yerinde saydıran düz liselerdir. Milyonlarda öğrenci ne doğru dürüst eğitim alıyor, ne de meslek sahibi oluyor.
Ama '4+4+4'e geçmeden önce eğitimcilerin kafasındaki '4-4-2'yi yani 'tam saha baskı anlayışını', sansürcü ve ırkçı zihniyeti silmeliyiz.
Aslında devlet, eğitimde çok önemli reformlara imza atıyor ama o darbelerden kalma baskıcı zihniyet silinmediği sürece istediğimiz kadar tablet dağıtalım ya da '4+4+4'e geçelim hiç fark etmez!
Öğrenciyi özgüvenden yoksun ve baskı altında yetiştirdikten sonra hiçbir yeni model fayda getirmez!