Bir ay önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Süper Lig'de olmasının Türk futboluna zarar verdiğini yazmıştım...
Temel argümanım; maçlarını ortalama 200 kişinin izlediği bir takımın Süper Lig'e hiçbir katkısının olmayacağıydı.
İngiltere ve Almanya'da köy takımlarının bile daha çok taraftarı var.
KASIMPAŞA VE İBB
Türkiye'de bile birçok amatör takımın seyirci sayısı daha fazla. Öyle değil mi?
Bir futbol takımı için seyirci her şey demek.
Bu durum neye benziyor biliyor musunuz? Bir partinin barajı aşamadığı halde hazineden para yardımı almasına...
Uzanlar'ın Türk futboluna kazığı olan İBB, bir şekilde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kaldı.
Abdullah Avcı gibi tilki bir teknik direktör, Anadolu'ya gitmek yerine İstanbul'da kalmak için ucuza oynayan futbolcular ve üç büyüklerin elinden çıkaramadığı yabancıların yine beleşe oynatılması İBB'ye başarıyı getiriyor.
Bu başarıya iddia ve naklen yayın gelirleri, üç büyükler taraftarına senede 4 maç bilet satma avantajı da eklenince İBB, paşalar gibi ligi götürüyor.
Belediyenin para desteğini de unutmayalım.
Ama bu gerçekçi olmayan bir ekonomi!
200 taraftarı olan bir takımın böyle bir gelire sahip olması eşyanın tabiatına aykırı. Türkiye'de ne aykırı değil ki zaten!
Şimdi bu aykırılığa Kasımpaşa da eklenecek.