2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın TV yayınlarına dair, benim gibi birçok sporseveri rahatsız ettiğine inandığım iki soruna dikkat çekmek istiyorum... Birincisi, sponsor reklamlarındaki 'overdose'... Bu tür büyük organizasyonların gerçekleşmesinde onların da payı var ama aynı reklamları defalarca izlemek insanı yoruyor. NTV ve NTVSPOR, en kaliteli spor yayını yapan kanalların başında geliyorlar ama reklamlarda ayarları yok! Maç öncesi, sonrası ve molalardaki reklam kuşaklarını geçtim. Maçtaki en küçük arada bile reklamı dayıyorlar. Eğer biraz daha gayret ederlerse 90'lı yıllara dönecekler... Hatırlayın, o yıllardaki maçlarda top taca çıktığında bile reklam girerlerdi. Hiç unutmam, bir gün kahvede maç izliyordum. Top yine taca çıkmış, o malum çakmak reklamı ekrana gelmişti ve aradan biri "Eğer o çakmağı bir daha alırsam beni..." diye başlayan bir küfür etmişti. Her şeyin fazlası zarar arkadaşlar. Reklamlar ne kadar esprili de olsa, bizim halkımız gerilmeye gelmez. Anında kıl olur o markaya. Yorumcuda da aynı sorun söz konusu... İhsan Bayülken'in yorumlarına lafım yok. Basketbol koçu olmanın verdiği tecrübeyle yerinde bilgiler verip maçı iyi okuyor ama çok fazla konuşuyor. Neredeyse her pozisyona yorum getiriyor. İddia ediyorum maçın spikeri Murat Murathanoğlu'dan bile daha çok konuşuyor.