Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PELİN KAYA

Sosyal medya usulü başkaldırı

Sosyal medyanın son dönemde popüler hale getirdiği yeni bir akım adeta fırtına gibi esiyor. Bu kez odak noktası, özellikle kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları toplumsal normlara yönelik bir eleştiri oluyor.




"Demure" (ağırbaşlı) kelimesi, bu akımın ana teması olarak öne çıkıyor. Akımı başlatan sosyal medya fenomeni Jules Lebron, iş yerinde nasıl göründüğünü ironik bir şekilde "Very Demure, Very Mindful" (Çok Ağırbaşlı, Çok Düşünceli) söylemiyle paylaşarak dikkatleri üzerine çekti.




Bu yeni trend, kadınlara nasıl görünmesi ve davranması gerektiğini dayatanlara kinayeli bir şekilde başkaldırı niteliği taşıyor. Akıma katılan kullanıcılar ironik bir tavırla "çekingen" ve "kibar" davranışlar sergileyerek bu klişelere meydan okuyorlar. Hızla yayılan bu akım, sosyal medyanın sınırlarını aşarak kırmızı halılara kadar da uzandı. Emily in Paris dizisinin dördüncü sezon galasında, tüm oyuncuların tıpkı Jules Lebron gibi "demure" demesiyle kelime iyice viral oldu. Şu anda milyonlarca insan bu terimi kullanıyor.

EVLENDİĞİ GÜNDE BOŞANMA DAVASI AÇTI
Jennifer Lopez ve Ben Affleck evlendiklerinde, geçmişteki hataları geride bırakacaklarına dair umutlarımız vardı. Ancak tarih, bir kez daha bize eski sevgilinin yeni sevgiliye dönüşmesinin pek de mümkün olmadığını gösterdi. Lopez'in, evliliklerinin yıldönümü olan 20 Ağustos tarihinde boşanma belgelerini mahkemeye sunması bu hikayenin en dramatik anlarından biri oldu.




Boşanma belgelerinden öğrendiklerimiz ise hem şaşırtıcı hem de düşündürücü. Öncelikle, Jennifer ve Ben'in önceden bir mal paylaşımı sözleşmesi yapmamış olması dikkat çekici. Bu durum, son iki yıldaki tüm kazançlarının boşanmada ortak mal olarak değerlendirileceği anlamına geliyor. Belki de Jennifer'ın, son zamanlarda turneye çıkıp para kazanmak istememesinin arkasında yatan gerçek sebep bu olabilir. Bir dünya turunu iptal etmek için oldukça geçerli bir neden, değil mi? Daha da ilginci, Jennifer'ın boşanma işlemlerini "pro per" (kendi adına) olarak yürütme kararı alması. Yani, avukat kullanmadan bu süreci kendi başına yönetmeyi tercih ediyor. Ayrıca, eş desteğinden feragat etmesi ve Ben'in de bu desteği talep etmemesini istemesi boşanma sürecinin sadece maddi anlaşmalar üzerine odaklanacağını gösteriyor. Kaynaklar, para konusunun aralarındaki gerilimi artırdığını bildiriyor.
Jennifer Lopez gibi bir diva ile Hollywood'un en çok kazanan oyuncularından biri olan Ben Affleck'in para yüzünden çekişmeleri bu hikayeye hiç de yakışmayan bir son oldu. İlişkilerine büyük anlamlar yüklediğimiz bu çiftin, böylesine klişe bir şekilde ayrılmaları gerçekten hayal kırıklığı yarattı.

DÜNYANIN EN ÜNLÜ MÜZESİNDE MODA DOKUNUŞU
Moda, Louvre Müzesi'ne adım atıyor! Efsane tasarımcı Karl Lagerfeld, sadece Chanel'in kreatif direktörü olarak değil, aynı zamanda sanata ve tarihe olan derin hayranlığıyla da tanınırdı. 18. yüzyıl iç mekanlarına duyduğu tutku, onu Louvre'a sık sık çeken bir ilgi alanıydı. Lagerfeld, Louvre'un ihtişamlı mobilya koleksiyonlarından ve lake paravanlarından ilham alarak, Chanel için zamansız ve ikonik parçalar yaptı. Önümüzdeki ocak ayında, Lagerfeld'in Chanel için tasarladığı Haute Couture ve Metiers d'Art (sanat zanaatları) kreasyonları Louvre'da sergilenecek ve müze tarihinde ilk kez moda odaklı bir sergiye ev sahipliği yapmış olacak.




Bu özel sergi, Bizans döneminden İkinci Fransız İmparatorluğu'na kadar uzanan tarihi dönemlerin, tasarımcılara ilham veren değerli nesnelerini ve bu nesnelerin Lagerfeld gibi yaratıcıların hayal gücünü nasıl şekillendirdiğini keşfetme fırsatı sunacak. Louvre'un dekoratif sanatlar bölümü direktörü Olivier Gabet, bu serginin müzenin moda ile olan ilişkisinde bir dönüm noktası olacağını belirtiyor. Modanın bir sanat formu olarak kabul gördüğü ve Lagerfeld'in yaratıcı vizyonunun tarih ve sanatla nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne seren bir etkinlik olacak.

DÜNYACA ÜNLÜ TÜRK TASARIMCI MODA ÖDÜLLERİ ADAYI OLDU
British Fashion Council, her yıl moda dünyasında büyük ses getiren Moda Ödülleri için 2024 adaylarını açıkladı. Bu yılın adayları arasında özellikle yenilikçi tasarımlar ve viral olmayı başaran isimler dikkat çekiyor.
Designer of the Year (Yılın Tasarımcısı) kategorisinde, moda dünyasının dev isimleri yarışacak. Adaylar arasında Chloé için Chemena Kamali, Maison Margiela için John Galliano, JW Anderson ve Loewe için Jonathan Anderson, Miu Miu için Miuccia Prada, Alaïa için Pieter Mulier ve Rick Owens için Rick Owens bulunuyor. Bu isimler, moda dünyasına kazandırdıkları benzersiz tasarımlarla öne çıkıyorlar.
Model of the Year (Yılın Modeli) kategorisinde ise Alexa Consani, Alva Claire, Amelia Gray, Anok Yai, Liu Wen ve Mona Tougaard gibi modellerin isimleri öne çıkıyor. Bu isimler arasında benim favorimi soracak olursanız, Anok Yai'yi tek geçerim. Geçtiğimiz yıl da aday olmuştu ancak Paloma Elsesser büyük beden bir model olarak seçilmişti. Bu yıl kesinlikle ödülü almalı diyorum.




British Menswear Designer of the Year (Yılın Britanyalı Erkek Giyim Tasarımcısı) ödülü için Craig Green, Grace Wales Bonner, Jonathan Anderson, Kiko Kostadinov, Kim Jones ve Martine Rose gibi güçlü adaylar bulunuyor. Her biri, erkek giyiminde özgün tasarımlarıyla tanınıyor.
British Womenswear Designer of the Year (Yılın Britanyalı Kadın Giyim Tasarımcısı) kategorisinde ise Erdem Moralıoğlu, Jonathan Anderson, Maximilian Davis, Roksanda Ilincic ve Simone Rocha gibi isimler yer alıyor. Bu tasarımcılar, kadın giyimine getirdikleri yenilikçi yaklaşımlarla moda dünyasında fark yaratıyorlar.
New Establishment Womenswear (Yeni Kuruluş Kadın Giyim) kategorisinde ise Dilara Fındıkoğlu, Chopova Lowena'dan Emma Chopova ve Laura Lowena, Jawara Alleyne, Laura & Deanna Fanning ve Marco Capaldo gibi yaratıcı isimler yer alıyor. Bu tasarımcılar, kadın modasına getirdikleri cesur ve yenilikçi yaklaşımlarla dikkat çekiyor.
Bu yılki adaylar, modanın sınırlarını zorlayan ve trend belirleyen isimlerin başarısını bir kez daha gözler önüne seriyor. Kasım ayında gerçekleşecek 2024 Moda Ödülleri, endüstrinin en iyilerini onurlandırmak için sabırsızlıkla bekleniyor.

SU GİBİ BİR GELİN
Son dönemin gözde oyuncularından Beril Pozam ve Ersin Arıcı geçtiğimiz hafta sade bir törenle dünya evine girdi. Düğünde dikkat çeken unsurların başında gelen zarafet, adeta sadelikle taçlanmıştı. Her şeyin abartıdan uzak, ölçülü bir şekilde gerçekleştirilmesi, bu çiftin duruşunu çok daha anlamlı kıldı. Genellikle bu denli popüler ve sevilen isimler, şöhretlerini en görkemli şekilde yansıtmak ister. Arap ülkelerinden getirtilen mücevherler, gösterişli gelinlikler ve dev organizasyonlar, bu tür düğünlerde alışılmış manzaralardır.




Ancak çiftin gösterişten uzak, mütevazı bir tercih yapması, son derece etkileyiciydi. Beril Pozam'ın hem nikah töreninde hem de partide giydiği gelinlikler, doğal güzelliğini ön plana çıkarmıştı. Duruşundaki sadelik, zarafetiyle birleşince ortaya gerçekten büyüleyici bir görüntü çıktı. Ersin Arıcı'nın da sade ve şık tercihi, çiftin uyumunu tamamlıyordu. Her ne kadar damatlık, benim tercihlerime pek uymasa da genel olarak ikilinin uyumunu beğendiğimi söylemeliyim. Bu güzel çifte bir ömür boyu mutluluklar dilerim!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA