Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PELİN KAYA

Prensesin geri dönüşü

Galler Prensesi Catherine'in sağlık sebebiyle uzun süre görevine dönemeyeceği dünya gündeminin en merak edilen konusuyken bu hafta iç serinletici gelişmeler yaşandı. Prenses, sosyal medya hesaplarından öncelikle durumunu güncelleyen bir mesaj yayınladı.



Mesajda son aylarda aldığı destek mesajlarının kendisini zor zamanlarda ayakta tuttuğunu, kemoterapi sürecinde iyi ve kötü günler yaşarken; eğitimlerine ve etkinliklerine devam ettiğini, tedavisinin birkaç ay daha süreceğini ve bu süreçte belirsizlikle başa çıkmayı öğrendiğini belirtmişti. Mesajındaki en can alıcı detay ise Kral'ın doğum günü geçidine katılacağı müjdesini vermesi oldu.



Ertesi gün törene tüm zarafetiyle katıldı. Hastalığın etkileri hissedilse de düşündüğümden çok daha iyi ve dinç görünüyordu. 2023 yılında giydiği Jenny Packham elbisenin üzerinde değişiklikler yapılmış versiyonunu tercih etmiş. Şıklığını Mulberry clutch, Jimmy Choo stilettolar, Philip Treacy şapka ve Cassandra Goad imzalı inci küpeleriyle tamamlamış. Törende tepeden tırnağa bilindik Kate Middleton zarafetini ve asaletini tekrar görebilmiş olmak eminim benim gibi birçok kişiyi mutlu etmiştir.



SES GETİREN İŞ BİRLİKLERİ
Dior markasının en ikonik parfümü J'adore'u yeniden canlandırma çabalarının bir parçası olarak Rihanna'yı serinin yeni yüzü olarak belirledi.
Markanın Steven Klein tarafından çekilen ilk kampanyası 1 Eylül'de yayınlanacak ve şimdiden büyük bir heyecan yaratmış durumda.
Dior Beauty'nin CEO'su Veronique Courtois, Rihanna hakkında, "Bay Christian Dior kesinlikle ona hayran kalırdı," diyor. Bu sözler, markanın Rihanna'yı seçmesinin ardındaki derin hayranlığı ve güveni gözler önüne seriyor.
Rihanna, daha önce 2015 yılında Dior'un elçisi olarak görev almış ve Secret Garden IV kampanyasıyla büyük beğeni toplamıştı.



Ancak J'adore parfüm ile özdeşleşmiş Charlize Theron'u unutmamak gerek. Zira Theron bu parfüm ile imza attığı ikonik reklam kampanyalarıyla zarafeti ve estetiği kusursuz bir şekilde yansıtıyordu. Hatta Charlize Theron'lu J'adore için en iyi parfüm reklam filmidir desem abartmış olmam.
Rihanna tavrı ve tarzı gereği bu estetiği yansıtabilecek mi tartışma konusu. J'adore'un sahibi marka ve Rihanna'nın kendi güzellik markası Fenty'nin sahibi LVMH Grup olduğundan aynı şirket içerisinde bir geçişi güvenli görmüş olabilirler.



Ancak Rihanna'nın gündemindeki iş yoğunluğunu düşünecek olursak J'adore kampanyasına gereken özeni verebilecek mi merak ediyorum.
LVMH Grup böyle eşleşmeleri seviyor. Ünlülerin gücünü markalarda yansıtmanın grup içerisindeki markalara güç verdiği düşünülüyor. Bu durumun bir yansıması da Pharrell Williams'ta var diyebiliriz. Aynı grup içerisinde Pharrell'in kadın yansıması da Rihanna olacak gibi görünüyor.



Kim Kardashian, popüler olan her şeyi kendi pazarlama stratejisine dahil etmezse olmaz. Son örneği Bridgerton dizisinin yeni sezonunda parlayan yıldızı Nicola Coughlan'ın, Kardashian'ın markası Skims'in yeni yüzü olması.
Bu, özellikle büyük bedenlere hitap eden bir marka için oldukça zekice bir hamle. Coughlan zamanla büyük beden ikonlarından biri oldu. Bu hamleyle markanın hedef kitlesine doğrudan hitap ediyor olacak.



EN PRESTİJLİ TİYATRO ÖDÜLLERİ GECESİNDEN DİKKATİMİ ÇEKENLER
ABD'nin en prestijli tiyatro ödülleri gecesi olan Tony Ödülleri'nin en çok konuşulanı ve en dikkat çekici unsuru Angelina Jolie ve 15 yaşındaki kızı Vivienne oldular.
Genç kız yanında annesi olmasına rağmen kameralar karşısında resmen tir tir titriyordu. Aslında genç yaşta kardeşleriyle kamera arkasında annelerinin vesilesiyle deneyim kazanmaya başladılar ise de kameranın önü her zaman başka bir meziyet ister. Ama tabii bunların hiçbiri Vivienne'in neden çizgi film karakteri gibi giydirildiğini açıklamıyor.
Anne-kız renk uyumuna gösterdikleri özeni keşke Vivienne'e iki beden büyük bir takım giydirmemekte de gösterselermiş. Vivienne'in babası Brad Pitt'e olan benzerliği de kaderin cilvesi olsa gerek. Angelina, Brad'den kurtulmak için kanunen, manen ve madden her yolu denese de yüzü hep karşısında gibi hissettirecek.



Tony Ödülleri'nin bir diğer çok konuşulanı da geceye elbisesinin renginde Crocs terlikleriyle katılan Brooke Shields oldu. Kendisi ayağından bir operasyon geçirdiği için bu seçimi yapmış. Ancak sağlıklı ve rahat bir ayakkabı seçimi için böyle bir elbiseyle tek seçimi bu sarı terlikler olmak zorunda değildi. Daha şık alternatifler bulunabilirdi.



KARŞINIZDA V-UCCI MARKASI!
Valentino markasının yeni kreatif direktörü Alessandro Michele ilk koleksiyonunu planlanan tarihten tam üç ay önce çıkararak dünya moda sektörünün nabzını hızlandırdı.
2025 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda çılgınlık denilebilecek düzeyde tam tamına 171 look yer alıyor. Ve bu koleksiyonu da ayrıldığı Gucci modaevinin son erkek koleksiyonunu sunacağı günde çıkarıyor.
Belli ki Gucci'den ayrılışı baya tatsız olmuş, gönül koymuş, hırslanmış.
Peki böyle hissetmekte ve davranmakta haksız mı? Bence değil! 20 senenizin 7 senesini ölmeye yüz tutmuş bir markaya verip 2 sezon gibi kısa bir sürede diriltmeyi başardıysanız, 2 senenin sonunda kâra geçirdiyseniz bir de üstüne roket hızla markayı devler liginin içine soktuysanız o markadan ayrılış süreciniz saygısızca ve hoyratça olmamalıdır. Elbette altta yatan daha birçok neden vardır. Alessandro'nun hırsını anlayabildiğimi söylemek istiyorum.



Ve geçiyorum koleksiyona... Karşımızda V-UCCI markası! Baş harf Valentino'dan kalan Gucci'den ile karşı karşıyayız diyebilirim! Michele, eski markasındaki kreatif direktörlük görevine hiç ara vermemiş de sanki bir anda paralel evrende yeni markasında devam ediyormuş gibi bir intiba yarattı.
Aynı renk paleti, aynı kumaşlar, aynı styling, aynı detaylar, aynı dokunuşlar kısaca her şey birebir aynı sistemde devam ediyor. Tek fark var o da; GG logosu gitti V logosu geldi. Valentino'nun kemikleşmiş estetik kimliği dikkate alınmamış. Michele'ye sınırsız bir imkan ve alan verilmiş. Michele de kendisine sunulan bu nimeti sadece kendi şovunu konuşturmak için sonuna kadar değerlendirmiş.
Koleksiyonda Valentino Garavani'nin arşivlerine yer verildiği de görülüyor. Ama Garavani ile Michele arasındaki fark, styling farkı olarak ortaya çıkıyor. Garavani'nin sofistike yalınlığını Michele'nin maksimalist koleksiyonunda 171 görünümün arasında fark edebilmek çok da kolay değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA