Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PELİN KAYA

Moda haftaları mercek altında

Markaların Sonbahar 2023 koleksiyonlarını sunduğu New York, Londra, Milano, Paris Moda Haftaları sona erdi. Moda haftalarında dikkatimi çeken detayları sizler için derledim

LONDRA SINIFTA KALDI
Vücut olumlama trendi birkaç yıl önce hayatımıza girmişti. Ve moda dünyasında devrim yaratmıştı. Ancak bu trend 2000'ler modasının geri dönüşü ile tarih olmuşa benziyor... Moda haftalarını inceleyen yorumcular Londra Moda Haftası'ndaki mankenlerin zayıflığından şikayet etti ve büyük beden mankenlerin yetersizliğinden bahsetti.
Gerçekten de birkaç yeni marka haricinde mankenler uzun zamandır podyumlarda görmeye alışık olmadığımız kadar inceydi.
Diğer moda haftalarında ise durum bu kadar kötü değildi...
Londra bu konuda geride kalarak diğer moda haftalarının yanında sınıfta kaldı. Bu eleştirilerden sonra ileriki Londra Moda Haftaları'nda silkelenmenin yaşanacağını ümit ediyorum.

YARATICI VE FÜTÜRISTIK
Son bir senedir moda haftalarında ilginç defilelere imza atan Avavav markası yine kendisinden söz ettirmeyi bildi... Geçtiğimiz yıl podyumda düşen mankenleriyle hafızalarımıza kazınmıştı bu marka.
Milano Moda Haftası'ndaki son koleksiyon tanıtımlarında ise mankenlerin taşıdıkları tasarımlar dökülüp kırıldı... Markanın kreatif direktörü lüks bir modaevinin defilesinde yaşanabilecek en kötü şeyi düşünmüş ve onu tüm defileye yansıtmış.
Moda haftasında bakış açısını şova çevirenlerin yanı sıra bilimi şova çevirenler de vardı.



Bilimin dahil olduğu işleri her zaman destekliyorum.
Anrealage markası 2020 yılında Fendi ile UV ışınlarına duyarlı kumaşlar kullanarak iddialı bir iş birliğine imza atmıştı. Marka bu kez tek başına Paris Moda Haftası'nda bir ilke imza attı.
Son dönemlerin trend moda teknolojisi UV ışınlarına duyarlı kumaşları koleksiyonunda kullandı ve ortaya ses getiren bir defile çıktı.
Kumaşlar UV ışınlarla buluştuğunda tasarımlar da desenleriyle buluşuyor. Sergileme şekli de oldukça fütüristik ve ilgi çekiciydi.
Hal böyle olunca lüks moda markalarından daha uzun süre konuşuldu ve konuşulmaya da devam ediyor.



KÖPRÜ GÖREVİ GÖRÜYORLAR
Milano Moda Haftası'nda en çok konuşulan konulardan biri de sosyal medya içerik üreticisi Bryan Yambao tarafından yapılan paylaşımdı. Yambao, mesleği sebebiyle yaşadığı zorbalığı herkesle paylaştı... Sosyal medya hesabından Gucci defilesine katılan tüm sosyal medya içerik üreticilerine yapılan mobbing'den bahsetti.
Defilede özel bir alana sadece davetli sosyal medya içerik üreticileri oturtulmuş.
Ancak bu duruma ve Gucci'nin tavrına medya mensupları tepki göstermiş hatta alaycı bir dille eleştirilmiş.
Günümüzde sosyal medya içerik üreticileri, tüketiciyle lüks moda evleri arasında bir köprü görevi görüyor.
Bu yadsınamaz bir gerçek hepimizin bildiği gibi... Sonuç olarak alaycı dille durumu eleştiren medyaya duyduğu tepkiyi dile getiren Yambao yaşananları kendi bakış açısıyla göstermiş ve dikkat çekmiş oldu.




UZAK DOĞU ETKİSİ
Uzak Doğu'nun lüks moda pazarında yer alan markalara kazandırdığı rakamlar her geçen gün artıyor. Uzak Doğulu ünlüler bu durumda doğal olarak lüks modaevlerinin vazgeçilmezler listesinde yerini sağlamlaştırıyor.
BTS ve Blackpink müzik gruplarının üyelerinin pazardaki etkisini zaten çok net biliyoruz.
Ancak onların dışında daha çok Uzak Doğu'da tanınan ancak bizlerin pek de aşina olmadığı isimler son dönemde ön plana geçmeye başladı.
Kabul edelim moda haftalarında eskiden görmeye alışık olduğumuz Avrupalı ünlülerin sayısı gitgide azalıyor.
Uzak Doğu'dan gelen ünlülere ilgi o kadar büyük ki o isimlerden biri defile alanına geldiğinde resmen bir izdiham yaşanıyor ve basın görevlileri de onlara büyük ilgi gösteriyor.
Moda dünyasının Avrupa ve Amerika pazarı için önemli bir köprü vazifesi gördüğünün farkındalar. Katıldıkları her defileye maksimum önem göstermekle kalmıyor sosyal medyalarını da en etkili şekilde kullanıyorlar.
Özellikle Dior, Saint Laurent, Fendi, Prada, Louis Vuitton, Loewe, Uzak Doğulu ünlülere en çok ilgi gösteren markaların başında geliyor.



İLHAM KAYNAKLARI; ARŞİVLER
Köklere dönüş ve geçmişi kutlama arzusu moda haftalarının ortak değerlerinden biriydi.
Trendlere boğulduğumuz ve giyilebilirlikten uzak koleksiyonlarla geçirdiğimiz bir yıldan sonra bu duruşu baskın görmek içime su serpti diyebilirim.
Markalar sonbahar-kış koleksiyonlarında bolca arşivlerinden ilham alıp rafine parçalar koymaya özen gösterdiler.
Burberry'de ilk defilesini sunan Daniel Lee'nin ilk işi markanın köklerini onurlandırmak oldu. Saint Laurent arşivlerinden ilham alarak tasarımda yeniliklere gitti.
Bottega Veneta son koleksiyonuyla eskiye dönüş yaptı. Daniel Lee döneminde ayakkabı ve çanta markasına dönüşen marka üçüncü kez koleksiyonu sunan kreatif direktör Matthieu Blazy ile kıyafetleriyle de öne çıkmayı başardı. Balmain savaş sonrası arşivlerine daldı ve o yıllara ithafta bulunan ikonik bir koleksiyona imza attı.
Paco Rabanne'ın vefatının ardından marka ilk koleksiyonunu arşivlerden ilham alarak sergiledi. Geçmişin metal tasarımları modernize edilerek günümüz modasına uyarlandı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA