Geçtiğimiz hafta Dilan Çiçek Deniz'in şıklığını ve Meryem Uzerli'nin başarısız seçimlerini konu ederek Cannes'daki yorumlarıma başlamıştım. Kırmızı halıda Türk rüzgarı bu hafta da devam etti.
Mad Max'in yönetmeni George Miller'ın yönettiği, başrolünde Tilda Swinton ve Idris Elba'nın yer aldığı Three Thousand Years of Longing filminin kadrosunda yer alan Zerrin Tekindor, altın rengi elbisesiyle şık ve klas bir görüntü içindeydi. Sadece saçları biraz daha özenli olabilirdi.
Begüm Kütük Yaşaroğlu da eşi Erdil Yaşaroğlu'nun filmini desteklemek için Cannes'daydı. Kırmızı halıda giydiği beyaz elbisesiyle herkesten büyük beğeni topladı. Ama ertesi gün Özgür Masur'un Begüm Kütük'ün fotoğrafının üstüne "Bu tasarım bana ait değildir" yazarak paylaşması gündeme bomba gibi düştü. Elbise Özgür Masur'un çok bilinen bir modelinin neredeyse birebir aynısı.
Böyle olaylar küçük çaplı modacılar arasında sıkça yaşanır ama bu olayda 2 taraf da Türk modasının önemli isimleri. Bir tarafta tasarımları müzelerde sergilenmeye layık görülen Özgür Masur, diğer tarafta New York Moda Haftası'nda defile çıkartmayı başarmış bir Raisa&Vanessa olunca olay çok ilgi çekmiş oldu. Masur'un hakkını savunmasını sevdiğim gibi Raisa&Vanessa'nın sessizliğini korumasını da sevdim. Selin Yeninci'ye Holy Spider filminin galası için seçtiği Hakan Yıldırım imzalı elbise yakışmış, doğru da kombinlemiş. Tek sorun bu elbisenin yeşilini 3 sene önce Burcu Esmersoy'un giymiş olması. Böyle önemli bir festivalde hiç bilinmedik özel bir seçim yapması daha doğru olurdu. Ama filmi Kurak Günler'in galasında Versace duble platform topuklularla kombinlediği somon pembesi elbiseyi, daha iyi buldum. Üstelik kusursuz hatlarıyla bu elbiseyle çok daha göz alıcı görünüyordu.
Cannes Film Festivali'ndeki Türk çıkartmasında, şıklık anlamında en ses getiren isim global bir mücevher markasının Türkiye elçisi olarak festivale katılan Pınar Deniz oldu. Nil yeşili renkli şifon elbisesi, elbisenin modeline uygun saçı, makyajı, aurası, mücevherleriyle Pınar Deniz ilk global kırmızı halı deneyimini başarıyla tamamlamış oldu.
Her ne kadar Türk olmasa da Türkiye'de şöhreti yakalayan Wilma Elles de Cannes Festivali'ndeydi. Giydiği yeşil abiye elbise en ucuz yerlerde bile üretilmeyecek cinsten aşırı kötü ve demode bir tasarımdı. İnanın günümüzde böyle bir modeli bulmak bile zor.
Erkeklerden Selahattin Paşalı ve Ekin Koç da kendi filmleri Kurak Günler'in galası için Cannes'daydı. Gereken özen gösterilmiş ve özgüvenli duruş takınılmış. İki oyuncumuzun şıklığını da çok beğendim.
En İyiler
Hiç kuşkusuz Bella Hadid Cannes Film Festivali'ne damgasını vuran ünlü oldu. Sonradan geldi ama bir assolist edasıyla giydiklerine hayran bıraktı. Sokak stilindeki başarısızlığın zerresi kırmızı halıya yansımadı. Law Roach'un stil danışmanlığında vintage elbiselerle bir sürü başarılı ve unutulmaz görüntüye imza attı. İlk olarak Gianni Versace'nin 1987 tasarımı elbisesi ile kusursuz bir uyum yakalamıştı. Tabii buna makyajının güzelliği ve Chopard mücevherlerin muhteşemliği de dahil olunca görüntü üst seviyelere taşınmış.
Versace Sonbahar 2001 koleksiyonundan giydiği elbise de tıpkı ilki gibi başarılı ve çok yakışmış. Mücevher markası Chopard'ın Cannes davetinde giydiği Karl Lagerfeld 1986 tasarımı vintage Chanel elbise de kusursuz. Beraberinde tamamladığı saçı, makyajı ve aksesuarları da uyum içinde. Ayakkabıları da nokta atışı diyebilirim. Vintage çıkartması yaşattığı kırmızı halıdaki bir diğer elbise de 1996 yılı Tom Ford imzalı bir Gucci. Tepeden tırnağa sade ve zarafet içinde. Olması gerektiği gibi ne eksik ne de fazla. Cannes'daki şıklık yarışının kazanan isimlerinden biri de Anja Rubik oldu. Giydiği her tasarım Saint Laurent imzalıydı. İlk giydiği siyah maskülen takım, aurasıyla uyum içinde. En ufak kusur bulamadığım, çok klas bir görüntü sergilemiş. Camel rengi çiçek detaylı elbisesiyle de muhteşem görünüyordu. Daha önce bu elbiseyi Hailey Bieber, Oscar Ödülleri partisinde kusursuz taşımıştı. Aralarında hangisi daha iyi taşımış diye seçim yapmak oldukça zor
Kırmızı halıda sıra dışı seçimler dikkat çekti
Bu sene Cannes'daki kırmızı halıda görmeye alışık olmadığımız farklı seçimler de yapıldı. Daha önce Emma Corrin'in giydiği Loewe'nin balon detaylı tasarımını Soo Joo Park da giymiş ve hiç olmamış.
Loewe vakası yaşatan bir diğer isim de Jake Gyllenhaal'un sevgilisi model Jeanne Cadieu oldu. Isabelle Huppert gibi klas bir kadının Balenciaga'dan sıra dışı bir tercih yapması da oldukça şaşırttı.
Şıklıkta sınıfta kalan isim
Hamile Adriana Lima, festival boyunca öyle kötü görünümlere imza atmayı başardı ki bu konuda bir rakibi bile olamadı. Leopar desenli Roberto Cavalli elbisenin derin yırtmacından giydiği korsesi bile görünüyordu.
Bir diğeri de orijinalinden hamile stiline uyarlattığı Nicolas Jebran elbise. O kadar kötü ve o kadar karışık görünüyor ki hiç beğenmedim. Orijinal tasarımı çok şık olan elbise sırf Adriana giyebilsin diye resmen katledilmiş.