'Aşkım neredesin?' sorusu tarihe karıştı. Yapacağınız tek şey; sevgilinizin Apple şifresini bilmeniz... Sonrası sizin elinizde. Cep telefonunuzdan 'iPhone'umu bul' bölümüne giriyorsunuz, sevgilinizin Apple kimliğini ve şifresini yazıyorsunuz, ekrana bir pusula çıkıyor.
Pusula dönüyor, dönüyor ve tak! Sevgilinizin konumunu tespit ediyorsunuz.

HELE BIR YALAN SÖYLESIN!
Tabii erkek kısmı unutkan, erkek kısmının aklı detaylarda tıkanır. Bir gün evde takılırken kendisine 'Aaa aşkım bak bir uygulama buldum, sana da indirelim' girişiyle telefonunu kapar, şifresini sorar ve asla unutmazsınız. Böylece şifre sizde. Hele bir yalan söylesin, hele bir telefonuna cevap vermesin. Ayrıldıktan sonra bile hep takip, tam takip! Şimdi diyeceksiniz ki, 'Yahu güven olmazsa ilişki yürümez. Nedir bu dedektiflik!' Haklısınız ama günümüzde ilişkisini güven üstüne kurmanın derdine düşen kaç kişi var ki? Artık ilişki; beğeni, sosyal ortamda puan toplama, yalnız kalmama, konu komşuya 'Sevgilim/kocam var' deme gibi kendini iyi gösterme kaygılarıyla yola çıkılan bi' şey. Aşk, güven, sadakat falan kim uğraşacak şimdi...
Neyse, geçen gün bir arkadaşım anlattı. Sevgilisiyle ayrılmışlar, kız 'iPhone'umu bul'dan her gün adamın nerede olduğuna bakıp karşısına çıkıyormuş.
Adam da tesadüf zannediyormuş. Bir gece yine adamın peşine düşmüş ki, onu en yakın kız arkadaşıyla arka sokaklarda basıvermiş. Gerisi kıyamet!
Kıssadan hisse 1: Beyler, Apple şifrenizi kimselere vermeyin, verirseniz de hemen değiştirin.
Kıssadan hisse 2: Anneannemin lafıdır, 'Ölüyü bile fazla dürtersen ses çıkarır evladım.'