'Ay şekerim valla ben onu Allah'a havale ediyorum' deyip intikam planları yapmak...
Fazla kilolarından, göbeğinden, dolgun kalçalarından yakınıp dur durak bilmeden yemek yemek...
Günde beş vakit sağlıklı yaşamdan bahsedip fosur fosur sigara içmek...
Eski sevgilini çoktan unuttuğunu söyleyip sürekli ondan ve anılarınızdan söz etmek...
Hayatının değişmesini umup her gün aynı şeyleri yapmak, alışkanlıklarına yapışmak...
'Amaan ne derlerse desinler, umurumda değil' cümlesini kurup hakkında söylenenleri için için dert etmek...
İnsanların yalancılıklarından, samimiyetsizliklerinden, vefasızlıklarından dem vurup aynılarını başkalarına yapmak...
Kendi dedikodusu yapılınca küplere binip başkalarının dedikodusunu yapmadan duramamak...
Eleştiriye tahammül edemeyip kimseleri ve hiçbir şeyi beğenmemek...
Mutsuzluktan sürünmek, gram aşk veya sevgi hissetmemek ama yine de aynı kişiyle beraber olmaya devam etmek...
Ona buna 'Hayat sana güzel be!' çekip kendi hayatını güzelleştirmek için hiçbir şey yapmamak...
Dışarıdakilere özenli, ilgili, yardımsever, anlayışlı davranıp evdekilere özensiz, ilgisiz, anlayışsız, tahammülsüz davranmak...
Parasızlıktan ve her şeyin pahalılığından şikayet edip torba torba gereksiz alışveriş yapmak, ihtiyaç olmayan şeylere para akıtmak...
Doğayı korumak, hayvanları sevmekten söz edip çöpleri yere atmak, kapının önüne bir kap su bile koymaya üşenmek...
Sadakatin önemini vurgulayıp ilk fırsatta aldatmak, arkadan iş çevirmek...
Namusu dilinden düşürmeyip kötülük yapmak, başkalarının özel hayatını röntgenlemek, eşini aldatmak, önüne geleni taciz etmek...
Oldu mu şimdi, oldu mu ya?
Ha?