Bir günde bitirdim kitabı; öyle su gibi akıverdi satırlar...
Teoman'ın kendi hayatını kaleme aldığı 'Faso Fiso'dan bahsediyorum.
'Amaan Teoman'ın da hayatı fasa fisoymuş, tembelin teki' görüşünde olanlardan çok uzakta, kitabın bende bıraktığı etki...
Aslında öyle bir tesadüf oldu ki, kitabın ilk sayfalarını okuduktan sonra, çıktığım yürüyüşte karşılaştım Teoman'la. Anneler Günü'ydü, Off Gümüşlük'e uğramıştım.
Uzun zamandır gördüğüm en iyi Teoman'la karşılaştım. Işıl ışıldı, fitti, yüzüne güneş doğmuş gibiydi, yumuşacıktı... Eski eşi ve kızıyla beraberdi. "Anneler Günü için kahvaltıya mı geldiniz?" diye sordum. "Yahu ben de yeni öğrendim bugün Anneler Günü olduğunu" cevabını verince güldüm. Tam Teoman işte...

HEP BİR HEDEFİ OLMUŞ
Biraz kitaptan söz ettik, yeni başladığımı söyledim.
Seviyordu kitabını, aldığı yorumlardan memnundu.
Eve dönüp 'Fasa Fiso'yu okumaya devam ettikçe, Teoman'ı bir başka sevmeye başladım.
Birini anlayınca sanki başka kapılar açılıyor ve daha çok seviyoruz galiba.
Babasız büyümüş bir çocuk Teoman, etrafı kadınlarla çevrili.
Tabii ki sıradan ve normal tabir edilen bir yaşamı olmamış. Olmasını beklemek yersiz bir bekleyiş zaten.
Ama Teoman'ın; her ne kadar tembel, 'kafasına göre', gece hayatı ve kadınlara düşkün gibi görünse de, aslında müthiş disiplinli ve hedefe odaklı biri olduğunu fark ettim kitapta.
En kötü durumda bile ne yapmak istediğini biliyormuş; her daim hedefi ve hayalleri varmış. Oturup planlar çıkartmış kendine. Bir sürü sanatçıyı örnek almış, onlar gibi olmak istemiş. Sürekli yenilenmeye çalışmış.
Merak ettiği ne varsa dersler almış, çalışmış, araştırmış, öğrenmeye açlığı dinmemiş.
Aynılık, sıradanlık ve ortalama olan ne varsa hasta etmiş onu. Kendini arayışı bitmemiş.
Başa çıkamadığı mükemmeliyetçiliği onu zaman zaman sinirli yapmış, zaman zaman pervasız veya dengesiz görünmesine sebep olmuş.
Öylesine samimi bir dille, neyse tam da oradan, sahici ve cesaretle yazmış ki kitabını, hayranlık duydum.
Kararları, yaptıkları ve yaşama biçimi; genel izleyicinin kafasındaki kalıplara uymayan, gerçek bir müzisyen o.
Ha, bir Teoman hayranı olarak merak edip cevabını alamadığım şeyler de oldu kitapta. Mesela müziği bıraktıktan sonra iç dünyasında yaşadıkları, babalığın onda yarattığı değişiklikler, evlilik, boşanma ve müziğe geri dönüş dönemi oldukça zayıf.
Belki de ikinci bir kitap yazar...