Bunun adı 'trafik güvenliğini tehlikeye sokmak' değil; bile isteye, göz göre göre, üzerine süre süre bir köpeği, bir canlıyı öldürmektir. Bu bir cinayettir ve 'Pardon' çekerek yırtılamaz. Ama bizim memlekette yırtılıyor sevgili okurlar.
Olayı bilmeyenlere özetleyeyim: Antalya'da Erhan Kozan isimli zat, aracını yol kenarında duran köpeklerin üzerine sürüyor ve bir köpeği başını ezerek öldürüyor. Kamera görüntüleri var; üşenmeyen internete girip izlesin.
ONLARINKİ CAN SAYILMIYOR
Yolda tek bir araç yok, kaza değil. Bile bile yapmış cani, besbelli.
Peki ne oluyor? Sola gidecekken aniden sağa köpeklerin üzerine direksiyonunu kırıp, sonra sola çevirir gibi yapıp yeniden sağa kırarak köpeğin başını ezen adama, tek bir aracın olmadığı yol için 'trafik güvenliğini tehlikeye sokmak'tan işlem yapılıyor.
Adam, "İstenmeyen bir olaydı, pardon" deyip serbest kalıyor.
Yahu aynı şeyi bir sokak köpeğine değil de bir insana yapsaydı yine 'pardon'la paçayı kurtaracak mıydı bu adam?
Kasten adam öldürmekten müebbet yerdi bu biiir... Taksirle adam öldürmekten iki yıldan altı yıla kadar ceza yerdi bu ikiii.
Ama bizdeki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, bu tip vakalara idari para cezası uyguluyor. Başka ceza yok.
Ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151'inci maddesine göre; sadece sahipli köpekleri öldürmenin/yaralamanın dört aydan üç yıla kadar hapis cezası var. Yani sokak köpeklerinin koruyanı yok! Allah'a emanet onlar; onlar candan sayılmıyor.
Bu olayın 'trafik güvenliğini tehlikeye sokmak' seviyesine çekilmesi açıkça örtbas edilmesidir ve bir canlının hayatının hiçe sayılmasıdır. O zaman her manyak çıkıp kedileri, köpekleri ortalık yerde katletsin öyle mi?
Ben de diyorum ki; eğer birileri 'Bu köpek benimdir/bizimdir' derse, bu adam yargılanabilir ve gereken cezayı alabilir. Hadi hayvan hakları dernekleri, hadi Haçiko; sahip çıkın şu işe.
Hayvanları Koruma Kanunu acilen düzenlenmeli, 'Sahipsiz köpekler de bizimdir' denmeli, onların da yaşam hakkı korunmalı. Cezalar caydırıcı ve ders verici olmalı.