Pazar günü Bodrum Gümüşlük'te gördüm Teoman'ı. Bir grup arkadaşıyla gölgede oturuyordu. Masanın başına kurulmuştu...
SEÇİMLERE SAYGI!
Her zamanki gibi 'cool'du Teoman. 'Cool'luk dediğin; sonradan eklenmiyor bünyeye, değil mi? Ya cool'sundur, ya değil.
Ama her zamankinden sakin ve durgundu Teoman.
Hafif göbek yapmış, saçları salmış; hem kendi gibiydi, hem de bir yabancı.
Koştum, öptüm onu.
Çok severim de... Ayaküstü iki laf ettikten sonra geçtim karşı masadaki yerime. Çaktırmadan izledim onu. Gözlerimi alamadım.
Özlemişim onu, özlemişiz.
Herkesin hayatı kendine, aldığı kararlar kendi için. Ahkam kesmeyi sevmem birinin çizdiği yol için.
Benim dışarıdan gördüğüm, onun kalbinde hissettiğinden farklıdır elbet.
O yüzden sevdiklerimizin seçimlerine saygı duymak gerek.
ONA KIZIYORUM
İşte bütün bu fikirler bir yana "Dön" demek isterim Teoman'a. Çünkü ondan yeni şarkılar beklemeyi, onun yazdığı sözleri kıskanmayı, enerjisiyle büyülenmeyi, sahnesiyle müziğe doymayı özledim.
Emekliye ayrılmış Teoman'ı kabul edemiyorum. Canım sıkılıyor. İçim acıyor.
Hatta ona kızmaya başlıyorum.
Yuvana dön Teoman, yeter dinlendiğin. Hatta iddialı bir çıkış yapayım; saçmalama!