Var böyle önyargılarımız. Var böyle takıntılarımız. Sormadan, tanımadan, bilmeden not verişlerimiz, olmaz olası sabit fikirlerimiz hâlâ var. Koymuyoruz karşımızdakinin yerine kendimizi, fotoğrafa geniş açıdan bakamıyoruz. Diyelim, her Rus kadın kötü kadındır zannediyoruz. Hemen örneklersek: bu sabit fikirle İstanbul'un en ünlü restoranlarından birine ünlü bir işadamı Rus eşiyle az kaldı giremiyordu, biliyor musunuz? Kadın hayat kadını muamelesi gördü. Çünkü ne? Rus! Biraz dekolte giyinen kadını hafif zannediyoruz. Eğlenmeyi seven, kalkıp göbek atan kadın da yüzde yüz aranıyordur canım. Şimdi de bakın ta İzmir'de liseli bir kızcağızın, Merve'nin başına ne geliyor. Kız doğuştan sarışın, doğumuna şahit olmadım tabii, elinde raporu var. Kız üç lise değiştirmek zorunda kalıyor iki yılda. Sebep? Sebep; sarışın! Okul yönetimi, "Saçını boyatıyorsun, arkadaşlarına kötü örnek oluyorsun, yönetmelik var yönetmeliiik!" diyor, kızı canından bezdiriyor. Allah Allah sarışınlık ne zamandan beri kötü örnek olmak anlamına geliyor kafam basmıyor.
KOYUN GİBİ GİT GEL
Okulda sarışın bir tane öğrenci yok mu, onu da merak ediyorum doğrusu. Merve, "Saçım boya değil" dedikçe okulundan oluyor. Ağız tadıyla eğitim alabilmesi saç rengine kalıyor iyi mi? İşin özü, fotoğrafın büyüğü şu: Eğitim sistemimiz sapır sapır dökülüyor. Şu çok övünülen yönetmelikler hiçbir halta yaramıyor. Kimse öğrencileri dinlemiyor, öğrenci-ler kendilerini savunmayı bilmiyor. Koyun gibi gidiyorlar, geliyorlar okula. Kimse bu çocukları kazanmaya çalışmıyor. Ne yazık... Çocuklar da ne istediklerini, hayattan ne beklediklerini bile bilmeden diplomayı alıp çıkıyorlar. Sonra? Sonrasını bilmeyen, görmeyen var mı?
Not: Bu akşam Babylon'da Bora Uzer sahneye çıkıyor. Geçen hafta 'B1' adlı ilk albümü çıkaran ve Kenan Doğulu ile yaptığı düet çok beğenilen Bora. bu akşam canlı canlı Babylon'da. Sakın kaçırmayın derim!!!