Ben böyle iyilik, böyle ağabeylik görmedim! E daha neler görmek var. Yaşımız genç sevgili okur. Kısmet, kısmet! "İyilik yapıp denize at" derlerdi, meğer imparatorlar demezmiş. Hele bir imparator varmış, yani sevenleri onu imparator ilan etmiş de ondan öyleymiş. Neyse işte bu imparatorun damarına basmaya hiç gelmezmiş. O ne derse oymuş. Durduk yere ağlarmış, çabuk kırılırmış ama ona hep onaymış bu hayatta. Sinirlendi mi dağları devirirmiş, kadınlarına yapmadığı kalmamış. Hem sever hem döver hem de neler neler edermiş. O da imparator hakkıymış. O öyle sanmış.
DOSTLUK, ABİLİK...
Zaten her şey ona hakmış. Kuralları kendi koyar, kendi bozarmış. Neyse kaç yaşına gelmiş, nedense karşısındakini düşünmek, onun gözüyle bakmak aklının kıyısından köşesinden hiiiç geçmemiş. Öyle bir şey henüz görülmemiş. Peki durup durup niçin ağlarmış acaba? Kalbi niçin sızlarmış? Aslında onun gibi yeteneklisi de görülmemiş. Bu ne yaman çelişkiymiş. Öyle güzel şarkı söylermiş ki onu dinlememek, onunla diyar diyar sürüklenmemek imkansızmış... Bir gün yine halkın önünde bombayı patlatmış İmparator. Misafiri, güzel sesli Yıldız Kadın'ın şarkılarını kesip kesip durmuş. Yıldız kadın kızmış, bozulmuş, gitmiş yerine oturmuş. Sonra İmparator almış sazı eline başlamış konuşmaya. Yıldız Kadın konuşmaz, bir kenarda bakarken... Dostluktan, arkadaşlıktan, abilikten girmiş İmparator... Bir de "Benim yaşım senden büyük" vaziyetine sardırmış. "Yaşın büyükse her şeyi yapma hakkın mı var küçüğüne?" diye soran çıkmamış. Kısmet... Sonra kendi kendine coşkuyu vermiş, ona tek kelime cevap vermeyen Yıldız'ı kastederek halka dönüp "Biz kendimiz hesaplaşıyoruz, karışmayın! Ama kırıldım!" Valla izleyenler bu işe çok şaşırmış. 1. Ortada bir hesaplaşma yokmuş. Adam kendi kendine konuşuyormuş. 2. Bunun yeri orası mıymış? Yıldız, kadın olduğu için cevap veremiyormuş ona. Yıldız on dakikadır ağzını açmamış oysa. Sonra imparator "O benim kızım, kardeşim..." bölümüne geçmiş.
YIKILAN KULE OLMUŞ
Tam, işler düzelir derken şok! Avaz avaz imparator dile gelmiş: "Beni dövdüler dediğinde pezevenklerin elinden aldım seniii!" E yuh! İmparatorun bittiği an bu an olabilir miymiş acaba? Diyelim dövüldüğünde onu aramış Yıldız Kadın, o da bir ağabeylik yapmış. Güzel! O zaman sussaymış! Kaşıkla verip kepçeyle niye almış? Yakışır mıymış imparatorlara? Ne olmuş Yıldız Kadın dövüldüyse, yardım istediyse. İyiliklerin hesabı tutulmazmış. Tutulunca adı 'iyilik' olmazmış. Uzun hikayenin kısası İmparator bu kez de abilikten halde sınıfta kalmış. Yıkılan kule olmuş. Acaba yaptığından pişman olmuş mu, onu henüz bilen olmamış... Sanırım arkası yarınmış.
