Yağmurun altında bir buket çiçekle bekleyenler, yollara güller dökenler, kızın evinin önündeki dev billboarda aşkını haykıranlar, gazeteye "Arım balım peteğim/gülüm dalım çiçeğim/bilsem ki öleceğim/yine seni seveceğim" tonunda ilan verenler, televizyona çıkıp yalvaranlar, sevdiği kıza şarkılar ya da şiirler yazanlar, "Öğle yemeğine gidiyoruz" deyip ilk uçakla İbiza Adası'na götürenler... Kadınların gönlüne girmek adına hizmette kusur etmeyenler!
Yahu biriniz de ben ve çevremdeki onlarca kadına denk gelmez misiniz ya. Dün 'Hitch; Aşk Doktoru' filmine gittim. Sinirleri bozdum çıktım. Şimdi filmde çikolatalı dondurmam, süper fırlama, kocaman bir şeytan tüyü sahibi insan Will Smith 'Aşk Doktoru'muz. Sevdiği kadınlara seslerini duyuramayan, onlara bir türlü ulaşamayan çaresiz erkeklere yol gösteriyor (alkış). Üç randevuda kadının gözlerini açmasını sağlıyor. Film gayet komik ve eğlenceli. Güzeller güzeli Eva Mendes de Willciğimin aşık olduğu abla rolünde. Gözlere bayram Eva'nın kalçaları, Jennifer Lopez'e çeyrek kala... Hele o kat kat saçlarını Blendax reklamında gibi savurmuyor mu, tam bir lokum... Neyse... Ben ve kankalarımın sinirini bozan elbette Eva Mendes'in kalçaları değil (Jennifer'dan antrenmanlıyız) filmde kadınları tavlamak için çekilen numaralar. Yok kızın telefon numarasını alamadı diye iş yerine telsiz göndermeler, yok arabanın üzerine atlamalar, jet ski turları falan...
Çok basit, çok çapkınca, çok hınzır ama çok şeker. Yani adama bakacağın yoksa bile ilgini çekeceği yüzde yüz. Hani bize, hani bize? Kankalarımla izlerken "Ne var ki canım, şu erkek milleti bizi tavlamak için de bin takla attı" dedik. Sonra düşün düşün... Üç romantik sms, iki göz süzme, birkaç kalpli e-card (internetten posta yoluyla gönderilen kartlar) dışında bir halt bulamadık.
Ya biz yeterince fıstık değiliz ya da bu filmler yalancı. (Filmler yalancı...) Valla bütün gecemiz ziyan oldu. En güzel çağımızda şöyle ballandıra ballandıra anlatacağımız 'bir erkeği maymun etme' hikayemiz yok. Yani aslında var da, onlar sayılmaz. Bizim istemediğimiz erkek amuda bile kalksa sa-yıl-maz çünkü! Velhasıl içime dert oldu. Cidden
Will Smith gibi erkekler çevremizde mevcut mu? Sabah sabah gazetede erkeklere sordum
'Sevdiğiniz kızı tavlamak için neler yaptınız?' Nur olsunlar beni mahcup etmediler... Önce gözleri tavana dikerek "ııııııı" çektiler, peşinden pis pis sırıtıp 'meslek sırrı' klişesine sığınıp kaçtılar. Kendileri tanıdık gruptanlar yani. Ta ki Mansur Forutan'a kadar. Duyun da inanmayın, bizim Mansur Forutan zamanında bir kızdan hoşlanıyormuş. Kıza açılmış, kız naza çekmiş. Mansur da bir rock grubu kurup, sadece kıza özel bir konser vermiş. Ayan beyan serenat bu ya... Valla can çekiyor, yürek dağlanıyor, gözler dalıp dalıp gidiyor... Mansur'un bile serenat yapmışlığı varsa... Bu iş nasip kısmet meselesidir diyelim.
Ey kuru dallara can veren Allah'ım biz daha ölmedik bizi de gör!