Yoksa siz hâlâ spor salonlarında tepişip, vitaminlere abanıp, yüzünüzü gözünüzü gerdirip, brokoli ve ananasla mı besleniyorsunuz? O zaman demodesiniz şekerim. Madonna, Demi Moore, moda dergilerinden fırlamış sosyetikler çoktan boyut atladı... Şimdilerde tüm dünyada ve elbette Nişantaşı aleminde yeni moda; 'büyüme hormonu' (Human Growth Hormone) almak. İster enjeksiyon yoluyla, ister büyüme hormonunu kışkırtan ilaçlarla... İster internette satılan spreyleri Fısfıs İsmail misali fısfıslayarak (yalnız demedi demeyin; internette satılan ilaçlarda taklaya gelebilirsiniz. Büyüme hormonu yerine Hamidiye suyunu ağzınıza sıkabilirsiniz!!) Yeter ki büyüme hormonu olsun, vücudumuza gençlik dolsun... Peki nedir bu büyüme hormonu? Bu sosyetikler bu hormondan ne ister? Zararları yararları nedir? Vücuda niçin gereklidir? Ayşe'de merak gırla, uygulamaya gelince vınla. Koştum İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı (Çapa) Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu'nun kapısını çaldım. Hocam da bir güzel anlattı.
ŞİŞMANLIK GENÇLİĞE ENGEL
Büyüme hormonu; vücutta büyüme yeteneğine sahip tüm dokuların büyümesini sağlarmış. Yani vücuttaki protein sentezini arttırırmış. Bu iyi bir şey mi? İyi ne demek süper bir şey. Çünkü protein sentezi dokuların yenilenmesini sağlarmış. Artı enerji için yağ kullanımını artırır, kıkırdak ve kemik büyümesini uyarırmış. Yani Türkçesi 'gençlik' işte. Velhasıl gelin görün ki, bu büyüme hormonunun salgılanması ergenlik dönemiyle azalırmış. Ha yalnız, büyüme hormonunun salgılanması yaşlanma kadar şişmanlık da engelliyormuş bildireyim! Neyse... Şimdi ergenlik dönemiyle büyüme hormonu salgılanması azalıyor ya. İşte yaşlanma başlıyor. "Peki yaşlanma nedir hocam?", "Yaşlanma kasların küçülmesi, akciğer kapasitesinin küçülmesi, deri altındaki bağ dokularının bozulması yani derinin gerginliğinin bozulmasıdır." Aysel Gürel gibi yani... Vücudun çoğu dokusunda protein depolanması azalıyor ve yerine yağ depolanıyor. Böylece kırışıklıklar artıyor, kas kütlesi azalıyor. YAŞLANMAYA 'DUR' DİYOR İşte büyüme hormonu da tüm bu yaşlanmaya 'dur' diyor sayın seyirciler! Eh hal böyleyken de elin Hollywoodlusu, Madonnası başta olmak üzere aynalara ve gençliğine düşkün kişiler büyüme hormonu takviyesine başlıyor. Ha bu arada büyüme hormonu sadece gençleşmek için değil, düzenli uyku ve mutluluk için de alınıyor. Nasıl alıyorlar? Genelde 20 bin ile 50 bin dolar arası bir miktarcık parayı bayılıp, enjeksiyon yaptırarak... "Peki bu yöntem doğru mudur hocam?" diye sordum Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu'na.
ŞEKERİ VE KANSERİ TETİKLER
Hocamın gözleri faltaşı gibi açıldı; "Büyüme hormonunun dışarıdan enjeksiyon yoluyla alınmasını kesinlikle önermiyorum" dedi. "Neden?", "Çünkü hormonun kandaki seviyesi çok önemli. Eğer kandaki büyüme hormonu seviyesi artmışsa beyindeki büyüme hormonu sentezleyen hücreler sentezi durdurur. Dışarıdan büyüme hormonu almak da kandaki seviyeyi yükselir. Siz hayatınız boyunca dışarıdan hormon mu alacaksınız, alamazsınız. Bir kere çok çok pahalı. Ve bıraktığınız anda kandaki seviyesi düşecek ve bezler hormon yapımını bırakmış olacak. Bu da ani yaşlanmaya çökmeye neden olacak!" Ayrıca bazı kişilerde şeker hastalığını ve kanseri tetikleyebiliyor. Ancak günün sonunda insanlar gençleşmek, kaybettikleri enerjilerini geri kazanabilmek, kırışıklıklardan kurtulabilmek için Allah ne verdiyse deniyor. Eee devir görüntü devri, güzel ve genç değilsen bir hiçsin. Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu da der ki; "Kesinlikle büyüme hormonu takviyesi alınmamalı. Ancak muhakkak bir amaca yönelik hekim kontrolünde, kan hormon seviyesi belirlenerek verilebilir. Aksi cinayettir!" Şimdi bana "25'lik olarak çiziktirmek kolay Ayşanım, şöyle bir 40'lara 50'lere dayan da görelim" diyeceksiniz. Boynumu kıldan ince edeceksiniz. Siz de haklısınız. "Cinayet minayet, ben güzel görünmek, genç kalmak, kendimi enerjik hissetmek istiyorum. Ne var yani arabaların egzozsu da, sigara da zararlı" diyebilirsiniz. Amaaa yazarınız Ayşe Özyılmazel hizmette sınır tanımaz elbet. Hormon takviyesi almadan, vücudunuzda büyüme hormonu salgılanmasını nasıl arttıracağınızı öğrendim. Ne mi? Egzersiz. Ama öyle bildiğiniz türden değil... Devamı pazartesi günü bu köşede... Hangi egzersiz, şu yaşlılığa deva büyüme hormonunu bol keseden salgılatıyormuş acaba?