Kırşehir'in kültürel ve sanatsal mirasını yücelten en önemli figürlerden biri kuşkusuz Neşet Ertaş... Onun anısını yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla Kırşehir'de açılan 'Neşet Ertaş Türkü Bahçası', şehre kültür turizmi açısından önemli bir katkı sağladı. İki ay önce açılan müzeyi görmek isteyenler, Kırşehir'e akın ediyor. Şehirde otel rezervasyonları arttı, şirketler özel turlar düzenlemeye başladı.
Müzenin kurucusu olan Ercan Malkoç, "Kırşehir kendi halinde bir ildir. Ancak müzenin ardından civar illerden buraya akın başladı. Tur şirketleri buraya binlerce insan taşıyor. Civardaki oteller ise ilk kez büyük rezervasyon rakamlarına ulaştı" diyor. Avusturya'daki Wolfgang Amadeus Mozart için hazırlanan müzeden etkilenen Kırşehirli iş adamı Malkoç'un yaptırdığı müzeyi gezmek ise ücretsiz...
Halk ozanı Ertaş'ın "Bahça Duvarından Aştım" türküsünden esinlenilerek "Neşet Ertaş Türkü Bahçası" ismi verilen mekan, "Can yakıp kalp kırma ey insanoğlu" öğüdüyle kapılarını aralıyor. Müze yürüyüş yolu, dinlenme ve müzik duraklarından oluşuyor. Bahçede, sanatçının sevilen eserlerinin isimlerini taşıyan duraklara gelenler sensörlü müzik kutuları sayesinde türküleri dinleyebiliyor.
"Gönüldağı", "Mühür Gözlüm", "Zahidem", "Ahirim Sensin", "Ah Yalan Dünya", "Neredesin Sen" gibi türkülerin isimlerini taşıyan 14 durağın yanı sıra bahçede 3 bine yakın fidan ve çok sayıda çiçek bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan kiralanan 10 dönümlük arazi üzerine kurulan 'Neşet Ertaş Türkü Bahçası', Neşet Ertaş hayranlarını değil, aynı zamanda Türk halk müziğine ilgi duyan yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Neşet Ertaş'ın bahçasını görmek için gelen misafirler Kırşehir'in turizm potansiyeli büyük bir ivme kazanmış. Müzeyi ziyaret edenlerin sayısı her geçen gün artmakta ve bu da ili büyük katkı sağlıyor.
BAMBU YERİNE PIRASA
Finlandiya'daki bir hayvanat bahçesi, ziyaretçi sayısının azalması nedeniyle bakımı çok pahalı hale gelen iki dev pandayı Çin'e iade etme kararı aldı. Hayvanat bahçesi, daha fazla turist çekmek adına 8 milyon Euro maliyetle pandalar için özel bir yaşam alanı inşa etmiş, Çin'e ödenen koruma ücreti de dahil olmak üzere Lumi ve Pyry'nin bakımı hayvanat bahçesine yılda yaklaşık 1,5 milyon Euro'ya mal oluyordu.
Dev pandaların yediği bambu Hollanda'dan uçakla getiriliyordu ve büyük bir masraf kalemi olduğu konuşuluyordu. Bunun üzerine Türkiye'de sosyla medyada ortalık karıştı. Sevimli olarak herkesin beğenisini kazanan pandalar Türkiye'ye getirilsin diye kampanyalar başlatıldı. Lumi ve Pyry, Türkiye'ye gelmesi ile ilgili yazılan başlıklarda en hoşuma giden ise "Biz onu bambu yerine pırasa ile besleriz" oldu. Gerçekten gelseler sevimli pandalar pırasa ile tanışır hem de çok beğenirler.
BEZECEKSİN
Serdar Ortaç... En güzel şarkıların mimarı, en çok konuşulan işlerin aranan adamı... Yıllardır içinde bulunduğumuz camiaya öyle dokunuşları var ki... Geçenlerde bir konuşmasına denk geldim. "Hepimizin fikri değişir. Şimdiki genç, orta yaşlı olunca fikri değişecek.
Bezmiş olacak... Bezmişlik en güzel mertebe... Bezersen hayattan yırttın demektir. Bezdiğin an kimseyle kavga etmez hiçbir şeyi dert etmezsin. Bezeceksin!" demiş Ortaç. Çok güzel demiş....