Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER KARAHAN

Komedi filmi değil gerçek!

Bazen insanlar öyle şeyler söylüyor, konuşmalar yapıyor ki… Altın Portakal'da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü alan Nur Sürer, ödülünü Yılmaz Güney'e ithaf ettiği konuşmasını "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" diye bitirdi. Malum Yılmaz Güney, oyunculuğunun yanı sıra kişisel hayatındaki şiddet eylemleri ve eşi Nebahat Çehre'ye uyguladığı fiziksel şiddetle meşhur! Sürer, bir yandan güya kadınlara yönelik şiddeti kınarken, öte yandan geçmişte bu suçu defalarca işlemiş birini onurlandırmak için uğraşıyor.




Üstelik bu olay, Nebahat Çehre'nin hastaneye kaldırıldığı ve fotoğraflarının basına yansıdığı bir dönemle yaşanıyor. Bu arada Farah Zeynep Abdullah, Sürer'in konuşmasını paylaşarak, "Ne Yılmaz Güney'i be!" diyerek tepki gösterdi. Biliyorsunuz Farah Zeynep daha önce Yılmaz Güney'in bir katil ve kadın düşmanı olduğunu deklare etmişti. Bu arada yazar Güneş Altunkaş da Nur Sürer'e tepki gösterdi: "Tatlı su solculuğunu bıraksak mı? Ünlü sinemacı diye tanıttığınız ödülleri ithaf ettiğiniz kişi şiddet gösterip, öldürüyordu. Yeter susun artık!" Başka söyleyecek söz bulamıyorum.




ŞİDDETE HAYIR!
Toplumsal sorunlara duyarlılığıyla bilinen sanatçılar arasında yer alan bir isim de oyuncu İlker Kaleli… Sanatın gücünün toplumsal dönüşümde kullanılmasının önemini göz önüne alırsak bazı dilsizlere ders niteliği taşıyacak bir açıklamasını gördüm Kaleli'nin… "Cahilliğe de, caniliğe de, cinayete de alışmayacağız, susmayacağız, böyle yaşamayacağız. Yazıklar olsun" Oyuncunun bu açıklamaları sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve takipçileri tarafından da takdirle karşılandı. Her ne sebeple olursa olsun şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz. O yüzden İlker Kaleli'yi bu hassas konuda ses çıkarttığı için kutluyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA