Oyuncu Halit Ergenç, sevgilisi Deniz Bulutsuz'a şiddet uygulayan, yüzünü, gözünü, kolunu, bacaklarını morartan Ozan Güven için öyle şeyler söyledi ki... "Ozan'ı çok severim, uzun zamandır da tanırım. Böyle bir olay geldi başına. Ben buradan alnının akıyla çıkacağını düşünüyorum. Öyle bir karaktere sahip olduğuna hiç şahit olmadım. Mutlaka orada bir şey olmuştur" diyen Ergenç'e gerçekten inanamıyorum, sözlerini algılamakta zorlanıyorum.

ŞİDDETE RAZI MISIN?
Yahu bu cümleleri sarf ederken hiç mi Bulutsuz'un gözüne kan oturmuş fotoğrafını düşünmedin! Ne demek "Alnının akıyla çıkmak, mutlaka bir şey olmuştur..."
Bir şey olmuş olsa dahi bir kadının şiddet görmesine razı mı kalıyorsun? Senin duruşun bu mu? Ebeveyn olarak, aktör olarak, eş olarak, arkadaş olarak, insan olarak zihniyetin buysa gerçekten yazık! Ozan Güven yakın arkadaşın olabilir ama hiçbir erkek hiçbir kadına böyle bir şey yaşatamaz, böyle bir şiddetin üzerine 'Orada bir şey olmuştur' diyemez.

Yıllar önce ilk eşi Gizem Soysaldı, boşanma öncesinde 1.5 aylık bebeğini aldırmış, akabinde bunalıma girip psikolojik destek aldığını açıklamıştı. Ve Soysaldı sonrasında verdiği röportajda "Halit beni önce gökdelenin tepesine çıkardı, sonra oradan aşağıya attı" açıklamasında bulunmuştu.
Eski eşine psikolojik şiddet uygulayan Halit Ergenç, Ozan Güven olayında da 'Mutlaka bir şey olmuştur' diye şiddetle empati yaparak bu kez kendini uçurumdan aşağıya attı. Bu arada Ergenç, aldığı tepkiler üzerine dün "Açıklamam kendimi doğru ifade edemememden maksadını çok aştı. Şiddetin hiçbir türünün yanında olmam mümkün değil. Şiddet konusunda mağdur olmuş ve bu konuda mücadele eden herkesi hayal kırıklığına uğrattığımı anlıyorum, hak veriyorum ve özür diliyorum" diyerek geri adım attı.

Beyefendiliği gözlerimi yaşarttı
Deniz Bulutsuz'a şiddet uygulayan Ozan Güven günler sonra ortaya çıktı, evinin önünde görüntülendi. Normalde konuşmayan Güven'in her zaman saldırdığı gazetecilere karşı beyefendi tavrı gerçekten beni şaşırttı, bu arada konunun yargıda olduğunu söyledi. Güven ve arkadaşlarının konuşmayıp sadece konunun yargıda olduğunu hatırlatıp sürecin devam ettiğini dile getirmeleri artık çok sıkıcı hale geldi. Ya hiç konuşma ya da bu durumu sürekli dile getirme... Başkasına olunca hemen ortalığı yakıp yıkan birtakım sanatçılarımızın konu Ozan Güven olunca hukuka karşı bu denli hassas olmaları gerçekten gözlerimi yaşartıyor!

Atölyede keyifli sohbet
Koronavirüs yüzünden AVM'ler ve ünlü caddelerdeki mağazalarda kişi sayısına dikkat edilmesi, vakit anlamında çoğu insanın canını sıkıyor. Bunun üzerine bir de hijyen tedirginliği... Geçtiğimiz günlerde terzi Levon Kordonciyan ile Harbiye'deki atölyesinde buluştum. Kordonciyan, pandemi nedeniyle müşterilerin artık butik hizmet almak istediğinden bahsetti. Kordonciyan'ın atölyesi bu anlamda doğru adres. Bu arada ustayla terziliğinin yanı sıra hayata dair yaptığımız sohbetlerin yeri de başkadır, bilenler bilir...

Martılar gece öksüz...
Avrupa ve ABD'de sıkça kullanılan elektrikli scooterların kullanımı ülkemizde de yaygınlaştı. Bireysel kullanıcıların yanı sıra özellikle İstanbul'da Martı uygulaması ile kiralama üzerinden de scooter kullanımı oldukça fazla... Cep telefonuna yüklenen bir aplikasyon üzerinden çalışan Martı'nın bu kadar yaygın olmasına rağmen gece yarısı çalışan bir çağrı merkezinin olmaması komik... Gece yarısı yaşadığı bir problemden ötürü çağrı merkezine ulaşamayan arkadaşımın yaşadıklarını duyunca aklıma olası bir kaza anında da bu kadar vurdumduymazlık olur mu sorusu geldi? Öyle ya illa şarj, kilit sorununda değil, kaza anında muhatap bulamamak çok acı olur.

Kuantum fiziğiyle tedavi
Uzun süredir duyduğum Scio terapiyle ilgili Semih Medeni ile bir araya geldim. Uzaydaki astronotları uzaktan tedavi edebilmek amacıyla kuantum fiziği kullanılarak geliştirilen teknik gerçekten çok ilginç. Farklı tedavi yöntemlerine meraklıysanız, belki sizin de ilginizi çekebilir.