A para ekranlarında yepyeni bir program başlıyor: Miniklerle Büyük Hayaller. Bugün ilk bölümü ekrana gelecek olan programda Didem Uzel, çocuklarla birlikte tarihi yerleri, müzeleri, özel mekanları gezecek. Miniklerin gözünden keyifli anlar izleyicilerle paylaşılacak. Sekiz yıldır ekrandan uzak olan Uzel ile bir araya geldik. Yeni program heyecanını konuştuk. Ünlü oyuncu ve sunucu, çekimlerde yaşadığı keyifli anları ve özel hayatını anlattı.
Uzun bir aradan sonra yeni TV programınızla izleyiciyle buluşuyorsunuz. Neler hissediyorsunuz?
Çok heyecanlıyım. Aslında sosyal medya benim hayatımda ekranda olmama eksikliğini gidermişti. Kendi kanalımda kendi programı yapıyormuş gibiydim. Ancak bir prodüksiyonun içinde olmak bambaşka bir duygu.
ÇOK RAHAT VE GÜZEL GEÇİYOR
Farklı yaş gruplarından çocuklar da size eşlik ediyor. Öğretici yanı olan bir program mı olacak?
Öğreneceğimiz çok şey olacak. Bildiğimiz, duyduğumuz mekanları sizin görebildiğinizden çok daha derine inerek göstereceğiz. Mesela Topkapı Sarayı'nı özel bir izinle gezdik. 4 çocukla oranın bilinmeyen yönlerini gördük. Çocuklarla olmak çok heyecan verici. Onların gözünden bu mekanları görüyoruz. Merak edilen soruları cevaplıyoruz.
Gidilecek yerlere nasıl karar veriyorsunuz?
Bir listemiz var. İlk toplantıda gidilecek 15-20 yer belirlemiştik. O kadar muazzam ki. Tabii özel izinlerle gittiğimiz için çekimlere de birkaç ay önce başlamıştık. Hazırlık aşaması zor ama izinleri alıp çekimlere başladıktan sonra çok rahat ve güzel geçiyor.
Çekimlerde sizi en çok etkileyen anlardan biri neydi?
Bir Mehmetçik'in sıcak bölgede giydiği kıyafeti gördüm, muazzam etkilenmiştim. Çok duygulandım. Şu an söylerken bile tüylerim diken diken oluyor.
Çocukların sorduğu ilginç soruları hatırlıyor musunuz?
Kendi aralarındaki konuşmalar o kadar güzel ki... Biz onları da ekrana getiriyoruz. Çok eğleniyorlar. Topkapı Sarayı'ndayız. Yemekhaneyi geziyoruz. O kadar büyük ki. Koskoca bir saraya orada yemek yapılıyor. Çocuklardan biri "İyi de bu yemekler sultana götürülürken soğumuyor mu?" diye sordu. Yemeklerin götürülüp orada mangalların üzerine koyulduğunu söylediler.
Oğlunuz Aslan da size eşlik etti mi?
Ayasofya Camii'ndeki çekime Aslan'ı da götürdüm. Çekim biraz zordu. Çünkü ben hem annesi olarak, hem de programın sunucusu olarak oradaydım. O yüzden bizi biraz zorladı. Ama çok büyülendi. Onun için de çok keyifli oldu.
Kameralara alışkın mı?
Çok alışkın. Ne yapması gerektiğini biliyor. Bazen çekimlerde "Ben şuradan geçeyim, şöyle durayım falan" diyor. Çocuk doğduğundan beri kameranın içinde büyüdü. Aslan'a çok teklif geliyor ama biz biraz o yolu kapadık. Okulda drama dersleri alıyor. Kendi seçimi, seviyor da. Okul hayatını oturtup ileride bunu da yapmak isterse destek oluruz tabii ki.
Program her yaştan izleyiciye hitap edecek mi?
Kesinlike, her yaştan insan programı ilgiyle izleyebilecek. Anneler, babalar çocuklarını alıp TV'nin karşısına geçsinler. Her anını keyifle izleyip çocuklarıyla güzel bir an paylaşacaklar.
LÜKS TÜKETİMİ BIRAKTIM
Mutfakla aranız nasıl?
Çok iyi, yemek yapmayı çok severim. Bu tarz videolar da paylaşıyorum ve takipçilerim çok seviyor. Yakında sosyal medyada kendi kanalımda evimde pişirdiğim, az malzeme ve uygun fiyata yapılacak yemekleri deneyip paylaşacağım. Hayatımdan kesitlere ve seyahatlerime de yer vereceğim.
Lüks tüketimi bıraktığınızı açıklamıştınız...
Evet, benim de lüks marka çantalarım var ama onları yıllar önce almıştım. Tüm dünyada artık insanlar sadeleşerek, abartılardan kurtularak mutlu olmaya çalışıyor. Yani pahalı ve gösterişli ürünler artık insanlara yetmiyor. Biri takıyor diye o çantayı alıp sonra biri onu kollarında gördüğü için kendilerini mutlu hissediyorlar. Halbuki böyle olmamalı. Kullanmadığımız ürünleri almamalıyız. Ben de gereksiz şeyler almaktan vazgeçtim. İhtiyacım olanı alıyorum. Kendimi böyle daha huzurlu hissediyorum.
KÜÇÜK HEYECANLARLA AŞKIMIZI TAZELİYORUZ
Selim Sarı ile 11 yıllık bir evliliğiniz var. Hala ilk günkü gibi aşık mısınız?
Aşk denilen şey anlık bir duygu. Evliliğin içerisinde anlardan oluşan küçük heyecanlarla aşkınızı tazeliyorsunuz. Bizim bunca yıldır ilişkimizin iyi sürmesinin sebeplerinden biri kendimize küçük heyecanlar yaratmamız. Aslında ikimiz de birbirimizin çok zıttıyız. Aynı karaktere sahip olsak bu kadar mutlu olamazdık. Selim hem iyi bir eş, hem de çok iyi bir baba. Aslan'la çok ilgilenir. Evde bana çok yardımcı olur.
HARİKA BİR EVLİLİĞİM ÇOK GÜZEL BİR HAYATIM VAR
Keşkeleriniz var mı?
Şükredecek o kadar çok şeyim var ki bunlar keşkelerimden çok fazla. Bu yüzden artık keşkelerim yok. Daha fazla şükrediyorum. Çok güzel ve harika şeylere sahibim. Amerika'ya gidip işimi bıraktım ama sahip olduklarıma bakınca bundan hiç pişmanlık duymuyorum. Harika bir evliliğim, güzel bir hayatım ve çok tatlı bir çocuğum var.
Duygularını yüksek yaşayan biri misiniz?
Duygularını gerçekten dışa vurarak yaşayan biriyim. Bir kısmını içimde de yaşasam, bir kısmını mutlaka dışa yansıtırım. Kederim, üzüntüm ve sevincim hayatıma yansıyor. Dışa dönük ve enerjik biriyim. Duyguları yoğun yaşıyorum.