atv dizisi 'Ben Bu Cihana Sığmazam'ın en dikkat çeken karakterlerinden biri 'Kurban Baba'. Sakinliği, güçlü duruşu ve özlü sözleriyle herkesin beğenisini kazanan Kurban Baba'yı canlandıran Ali Seçkiner ile bir araya geldik. Müzik öğretmeni olan Seçkiner, diziyi, oyunculuk macerasını ve 52 yaşında İstanbul'a gelmenin zorluklarını anlattı.
İzleyicinin bu karakteri bu kadar seveceğini bekliyor muydunuz?
Ne yalan söyleyeyim bekliyorduk diyebilirim. Oyuncu olarak, özellikle oynayacağınız karaktere ne kadar yakınlık duyduğunuz, bağ kurduğunuz önemli. Kurban Baba'yı anlattıkları zaman, böyle bir karakteri canlandırabileceğimi, hatta başka katkılarla daha da güçlü bir hale sokabileceğimi düşündüm.
'Kurban Baba'nın ailesi için verdiği mücadele için neler diyeceksiniz?
'Kurban' güçlü bir karakter, başına gelenleri ya da gelecekleri tevekkülle, metanetle ve olumlulukla, "Vardır bir hayır" diye karşılayan bir adam. Bence en çok zorlandığı durum, çocuklarını tek başına, annesiz büyütmüş olması. Hepimizin yaşamında türlü zorluklar var. Benim de karşılaştığım, başa çıktığım ya da çıkamadığım zorluklar var. Buradan hareketle Kurban'ı anlamak, onu canlandırmak biraz daha kolaylaşıyor. Sonuçta, benim bakışımla, güçlü, dayanıklı, kuvvetli bir yaşam bilgisi olan ve en önemlisi 'ben' yerine 'biz' demenin anlamını epeydir bilen biri olduğunu düşünüyorum.
Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi bölümünden mezun olmuşsunuz. 4 yıl müzik eğitmenliği yapmışsınız. Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı? 2017 yılında emekli olana kadar, müzikle birlikte tiyatroyla da hemhal olmuş birisiyim. Neredeyse aklım erdiği günden beri, bu iki dal arasında gidip geldim diyebilirim. Üniversitenin tiyatro kulübü, Ankara Deneme Sahnesi, Öteki Tiyatro ve Ankara Sanat Tiyatrosu, oyunculukla ilgili bilgilerimin oluştuğu, geliştiği kurumlar.
OYUNCU ÇOK YÖNLÜ OLMALI
52 yaşından sonra İstanbul'a gelmişsiniz. Bu sizin için zor bir karar mıydı?
Evet, 52 yaşında Ankara'dan İstanbul'a gelmek, daha doğrusu oyunculuk piyasasına girmek zorluklar içeren bir karardı. Öyle 1.85 boyunda, sarışın ya da esmer, kumral, mavi gözlü ve yakışıklı bir adam değilim, olanlara da bir sözüm yok yanlış anlaşılmasın. Şakayla karışık anlatmak istediğim şey; piyasanın davranış biçimiyle beraber, elimizde sadece bir zanaat ya da sanat, deneyim ve bilgiyle geldik. Riskler içeriyor muydu? Evet. Allah'ın verdiği oranda yeteneklerim, çalışkanlığım ve özverimle güzel bir kariyer yaptık.
Oyunculuk, eğitmenlik, yazarlık, enstrüman çalmak... Hepsi birbirini besleyen uğraşlar mı?
Oyuncu dediğimiz birey, çoklu davranışları olan, olması gereken biri. Çalgı çalabilen, şarkı söyleyen, dans eden, edebiyatla, felsefe ve mantıkla, dünyadaki her türlü olguyla ilgilenen ve bütün bunlarla mesleği arasında bağ ve anlam ilişkisi kurabilen biri olmalı.
Set araları nasıl, şarkılı türkülü mü geçiyor?
Senaryo gereği birçok sahnede birlikte çalıp söyledik. Aralarda fırsat olduğunda tabii ki beraber türkü söylediğimiz zamanlar da oluyor. Fakat çalışma temposu nedeniyle, henüz 'muhabbet' dediğimiz yerden, öyle uzun boylu, sadece çalıp söyleme şansımız olmadı. Dilerim yakın gelecekte, bütün ekibin yer aldığı böylesi bir buluşma olur.
OYUNCULUK NEŞESİNİ KORUYAN BİR EKİBİZ
Kamera arkasında neler yaşıyorsunuz? Birlikte eğlenen bir ekip misiniz?
Kameranın önüne geçene kadar, uzun yolculuklar, rol ezberlemek, sahneyi çözümlemek ve kostüm, makyaj ve provaları gibi aşamalar var. Bunlara bir de uzun bölüm süresini ve türlü etkenlerden dolayı bekleme zorluğunu da eklemek mümkün. Ancak bütün bunlara rağmen birbirini seven, eğlenebilen, oyunculuk neşesini elden bırakmayan, özenle çalışan bir ekibiz. Bu nedenle o zorluklara değer diyorsunuz.
HİKAYEMİZ ÇOK KUVVETLİ
Dizinin geniş bir izleyici kitlesine ulaşmasının sebebi sizce ne?
Projenin bu kadar ilgi çekmesini ilk nedeni bence hikayenin kuvvetli olması. Oyuncu kadrosunun çok değerli oyunculardan oluşması da ikinci etken.