Ünlü şarkıcı Aslı Hünel, 10 parmağında 10 marifet olanlardan. Yoğun geçen sahne programlarının yanı sıra sürekli proje üretiyor. Belediyelerle iş birliği yaparak ülkemizin çeşitli beldelerini çektiği videolarla tanıtmaya çalışan Hünel, zaman zaman takipçileriyle iletişime geçip onların da dertlerine ortak oluyor.
Geçtiğimiz aylarda anne olmak isteyen bir takipçisine el uzatan ve genç kadının hayallerini gerçekleştiren Hünel, "Anaç bir yapım var. Farkında olmadan birçok insanın annesi oldum. Belki de bu yüzden biyolojik olarak anne olamadım. Herkese şefkatli oldum ve yetmeye çalıştım. Şimdi kendi çocuğum olsa arada ciddi bir jenerasyon farkı olacak. Bu da sıkıntı olabilir. O yüzden artık bu konuyu kapattık" diye düşüncelerini ifade etti.
Ekranda her zaman enerji dolu ve pozitif gördüğümüz bir şarkıcı Aslı Hünel. Ancak çocukluğuna dair birçok yarası var. Aslında çocukluğunu yaşamadan büyüyenlerden o. Annesi Şükran Hünel'in hastalıkları sebebiyle uzun yıllar hastane odalarında yaşamış, ama o hiç isyan etmemiş. Bunları olgunlukla karşılamış.
Hünel ile zaman yolculuğuna çıktık ve çocukluk yıllarına döndük. Hafızasına kazınan en ilginç olayları gözleri dolarak paylaştı: "Çocuk olmadım hiç. Çok çabuk büyümek zorunda kalanlardandım. 4 kişilik bir aileyiz. Gelenek ve göreneklerimize bağlıyız. Babam eski Türkiye dans kralı olmuş bir adam. Çok sosyal bir ailem vardı ama çocukluğumu yaşayamamamın sebebi annemin bitip tükenmek bilmeyen ameliyatlarıydı. Annem mide ameliyatı oldu. Annemin midesini alıyorlar ve zincirleme devam ediyor. 40 batın 8 göz ameliyatı geçirdi."
KOMŞUMUZ OKULA YAZDIRDI
Annesinin hastalıkları aslında onlar için büyük bir sınav olmuştu. Bu sebeple çabucak büyümek zorunda kaldılar. Sokaklara çıkıp yaşıtları gibi oynayamadılar, arkadaşları hastanelerdeki hemşireler oldu: "Biz sokakta oynayamadık. Evde hep sıkıntılı bir süreç vardı. Beni ödüllendiren bir anne oldu. Çok istediğim hediyeleri alırdı. Manevi anlamda çok yetemediği için maddi anlamda beni mutlu etmeye çalışıyordu. Abim (Saruhan Hünel) de ayrı zorluklarını yaşadı. Annemiz hep hastanede yattığı için üst kat komşumuz benim velim olmuştu. İlkokula beni o yazdırmıştı. Ona cici anne diyordum. Bana anne şefkati göstermişti" diyerek yaşadığı zorlu süreçleri anlattı.
Hünel'in en trajik anısı da bir doğum gününde yaşandı. Akranlarıyla sokaklarda oynamayı bilen bir çocuk değildi ünlü şarkıcı. O yüzden dışarı çıktığı ilk gün unutamadığı bir olay yaşadı: "Şımarık bir çocuk olamadık. Bir doğum günümdü babam çok beğendiğim bir spor ayakkabı almıştı. Çok mutluydum. 'Arkadaşlarımla oynayabilir miyim?' dedim. İzin verdiler o gün bana araba çarptı. Saklambaç oynuyorduk. Nereden araba gelir bilemiyordum ve araba çarptı. Bir daha da izin vermediler zaten. Bir doğum günümü de hastanede geçirdim. Annem hastalandı. Bir yıl boyunca hastanede yattı. Ben de doğum günümü hemşireler odasında kutlamıştım."
HER KONSERİMDE BİR PROJE TASARLARIM
Ünlü şarkıcı Sen Unuttun adlı yeni şarkısını geçtiğimiz günlerde müzikseverlerle buluşturdu. Yaptığı işlerle var olmayı sevdiğini belirten Hünel, "Bir iş yapıyorsam konuşulmayı seviyorum. Magazinel olmayı amaçlamadım kariyerimde. Son dönemde sık sık şarkı yapıyorum. Sosyal medyayı iyi kullanıyorum. Belediyelere özel içerikler hazırlıyorum. Türkiye'nin her köşesi pırlanta gibi. Bunların tanıtılmaya ihtiyaçları var. Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un eşi Pervin Ersoy ile Rotahane projesine destek verdim. Bu işi yaparken ülkemizin ne kadar güzel olduğunu fark ettim. Ekranda daha çok yer aldıkça beni daha yakından tanıdılar. Komik, esprili, kızdığı zaman atarını da yapan bir kadındım. Onlar da bunu gördüler. Aslı bizden biri dediler. Gittiğim yerleri araştırırım. Konseri bilinçli veririm. Her konserimde bir proje yaparım" diye konuştu
KALABALIK YERLERDE BİKİNİYLE DENİZE GİRMEM
Aslı Hünel, geçtiğimiz haftalarda denize elbiseyle girmesiyle de çok konuşuldu. Ünlü şarkıcı, bazı açıklamalarının yanlış anlaşıldığını belirtti: "Örf adetlerime bağlıyım. Geleneksel bir yapım var diye konuştum. Geleneksel tavırlardan bahsederken üzerine denize girmemden ötürü bu konuyu birleştirdiler. Gelenekselim o yüzden denize bikiniyle girmem gibi bir şey söylemişim gibi algılandı. Ben kalabalık yerlerde bikiniyle denize girmeyi sevmiyorum. Gazeteciler var. Mutlaka biri bir yerden sizi çekebilir. Sonra 'Selülitli çıkmışım' diyoruz.
Çocukluğumdan beri dikkat ederim böyle şeylere. Aile büyüklerimizin yanında bikiniyle denize girmeyi tercih etmezdik. Şortla tişörtle girip serinleyip hemen çıkardık. Bu benim çocukluktan gelen alışkanlığım. Utanıyorum ve beni tanıyanların da görmesini istemiyorum. Basının olmadığı kalabalığın olmadığı yerlerde giriyorum. Herkes istediğini giyebilir, herkese saygım sonsuz. Ama ben 36 bedenken de bu şekilde davranıyordum. Şimdi kilo aldım daha çok dikkat ediyorum."