Keman virtüözü, besteci ve komedyen Aleksey Igudesman, Ludwig van Beethoven'ın son eseri '9. Senfonisi'nin 200. yıl dönümü anısına özel olarak hazırladığı 'Beethoven ve Daha Fazlası' konseri ile 16 Nisan'da İş Sanat'a konuk olacak. Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu'nda gerçekleşecek etkinlik kapsamında Aleksey Igudesman'ın yönetimindeki Romanian National Youth Orchestra'ya Boğaziçi Caz Korosu eşlik edecek. Mezzosoprano Senem Demircioğlu ve gitarist Cenk Erdoğan'ın yer alacağı konseri dansçı ve şarkıcı Futurelove Sibanda renklendirecek. Igudesman, konserle ilgili sorularımızı cevapladı.
Siz bir keman virtüözü aynı zamanda bir orkestra şefi, besteci, aktör, komedyen ve yazar olarak çok yönlü bir sanatçısınız. Bu çok yönlülüğünüz sanatınıza ne gibi katkılar sağladı?
Her becerinin birbirini beslediğine inanıyorum. Bir besteci olmak, bana bir yorumcu olarak yardımcı oluyor ancak tam tersi de geçerli. Yazmayı bilmek, her eserin aslında bir hikâyeyi anlatmakla ilgili olduğunu bilmek demektir. Mizaç ve oyunculuk, performanslara elbette yardımcı olur ancak aynı zamanda yazma yeteneklerimi de zenginleştiriyor. Hareket ve dans, her insanın hayatının vazgeçilmez bir parçası; yani böyle olmalı. En azından kesinlikle sağlıklı, genç ve canlı kalmaya yardımcı olur. Bu canlılığı, yaşama aşkını ve tutkuyu sahnede yansıtmak ve izleyiciler arasında yaymak istiyorum. Bu en büyük ve en derin dileğim.
Orijinal olmanın kaynağına dair düşünceleriniz nedir, bununla ilgili biraz daha detay verebilir misiniz?
Herkesin başarılı olmak için "orijinal" olması gerektiğine inanmıyorum. Ancak yine de, başarının tanımı nedir? Yaptıklarım sayesinde kendimi ve en azından birkaç kişiyi daha mutlu kılmak, benim mütevazı görüşüme göre bunun bir göstergesi. Sadece orijinal olmaktan ziyade, daha çok yaratıcı olmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu, daha önce yapılmış bir şeyi yaparken bile, onu daha iyi, daha taze, daha otantik hale getirmeye çalışmalıyız demektir. Ya da farklı olmalı. Yeniden icat etmenin, icat etmek kadar önemli olduğuna inanıyorum. Zaten var olan bir şeyi alıp onu yeni ve canlı bir şeye dönüştürmek, muhtemelen başarıya götürecek büyülü bir süreçtir.
KÜLTÜRLER ARASI DOSTLUK
'Beethoven and More' projesi nasıl ortaya çıktı? Projenin ana fikrinden bahsedebilir misiniz?
2020 yılında Beethoven anısına 2 keman için bir kitap seti yazmaya başladım. Bu kitap, uzun yıllardır yayıncım Universal Edition tarafından basıldı. Daha sonra, büyük bir bestecinin anılması ve müziğinin yeniden icra edilmesi fikrinin benim daha geniş mekanlara, izleyici kitlesine ve orkestralara taşımaktan tutkulu olduğum bir şey olduğunu fark ettim. İstanbul'da özel bir program sunma zamanı geldiğinde, 2024 yılında Beethoven'ın 9. Senfonisi'nin 200. yıl dönümünü bu heyecan verici yeni bir programla kutlamak harika olur diye düşündüm.
Konserlerinizde, farklı türler arasındaki köprüleri nasıl kuruyorsunuz? Bu bağlamda, 16 Nisan akşamından ne tür bir yolculuk bekleyebiliriz?
Ben, gençliğimden beri müzik türleri arasında köprüler kuruyorum. Her zaman çeşitli tarzlar arasındaki bağlantılardan büyülenmişimdir. Sonuçta, tüm müzik türleri aynı notaları kullanır. Noktaları birleştirdiğimde, çok sık olarak sihirli kombinasyonlar doğal bir şekilde ortaya çıkıyor. Ben derinlikle öykü anlatmaktan da keyif alıyorum. Dinleyici bu köprülerin bazılarının gizli anlamını fark etmeyebilir ama bu önemli değil. Fark edilmeseler de bu gizli anlamlar bir mutluluk yayıyor ve önemli olan da bu. Ancak temel mesaj açık; şeffaflık, kapsayıcılık, kültürler arası dostluk ve tüm insanlığın kardeşliği. Beethoven'ın 9. Senfonisi'nin ruhu için de kutlama yapıyoruz. Bu özel çalışmayı dünya çapında dolaştıracağım ve hepimizin etten kemikten yapıldığını ve çoğunlukla 12 notadan oluştuğunu göstereceğim.
Konser; dinamik bir repertuara ve aralarında Futurelove Sibanda, Romanian National Youth Orchestrası, Masis Aram Gözbek tarafından yönetilen Boğaziçi Caz Korosu, mezzo-soprano Senem Demircioğlu ve gitarist Cenk Erdoğan gibi başarılı müzisyenlerin de yer aldığı farklı ve çeşitli bir kadroya sahip. Böyle yetenekli bir grupla sahnede olacak olmanın sizde yarattığı hissiyat nedir?
Daha önce Futurelove Sibanda ile çalıştım ve onunla birlikte sahnede olmaktan dolayı çok keyif aldım. O, çok yönlü bir sanatçı, iyi bir dansçı, birçok enstrümanı çalabiliyor. Sibanda'yı ilk kez İstanbul'a getirmek ise heyecan verici olacak. Ayrıca Romanian National Youth Orchestra, Masis Aram Gözbek'in yönetimindeki Boğaziçi Caz Korosu, mezzosoprano Senem Demircioğlu ve gitarist Cenk Erdoğan ile de ilk kez bir araya geleceğiz ve bunun da büyük bir başarı olacağına eminim. Hepsi kendi alanında fantastik isimler, bu yüzden doğru bir liderlik altında yüksek uçmayı ve izleyiciyi yanımıza almamızı umuyoruz.
KUTLAMA ZAMANI
Sadece bir cümle ile İstanbul seyircisini konsere nasıl davet etmek istersiniz?
Şimdi, yaratıcılığı tüm biçimleri ve şekilleriyle birlikte kutlamanın zamanı geldi ve bunu sizinle eğlenceli bir akşamda, harika müzikle ve heyecan verici sürprizlerle birlikte yapmayı çok isterim!