Tiyatrosunun 50, kendisinin 60. sanat yılını kutlayan Ali Poyrazoğlu'nun dünyası, geçtiğimiz hafta Sarıyer'deki deposu yanınca başına yıkılmıştı. Tüm oyun dekorlarının yanı sıra çok değerli tablo ve kuklaları yanan usta tiyatrocu, adeta küllerinden yeniden doğdu. "Enseyi karartmak, durmak yok" diyen Poyrazoğlu, bir yandan oyunlarını sahneye koyarken diğer yandan da yeni projeler üretmeye devam ediyor.
Onur ödülüne layık görüldüğü 26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında 'Habanera Makamı'nı sahneleyen usta tiyatrocu, o oyunda Bizet'nin Carmen'inden ilham almış, operayla tiyatroyu buluşturmuştu. Bu birleşim Poyrazoğlu'nu mutlu etmiş olacak ki, yeni projesini de yine opera ve tiyatro çatısı altına kurdu. Poyrazoğlu, 'Desiderata-İnsan Sesine Konan Kuş' adını verdiği gösterisinde hem İstanbul Devlet Opera ve Bale Orkestrası'nı yönetecek hem de klasik müziğin eşsiz eserlerini mizah diliyle aktaracak.
Poyrazoğlu, orkestra yönetmeye yabancı değil, daha evvel de Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'na birkaç kez şeflik yapmıştı. Usta tiyatrocu bu kez 7 Ocak'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde sahne alacak ve Bizet, Pablo de Sarasate, Camille Saint Saens ile Enrique Granados'un eserlerini yönetecek. Bu konserin Ali Abi'ye iyi geleceğini, biraz olsun üzüntüsünü hafifleteceğini düşünüyorum.
BİR ÖDÜL DE BOSNA HERSEK'TEN
Çektiği reklam filmleriyle fark yaratan 1993 doğumlu genç yönetmen Emir Mavitan, yönettiği filmlerle uluslararası arenada da adından bahsettirmeye devam ediyor. Mavitan'in yönetip yapımcılığını üstlendiği kısa film 'Ruins', aldığı uluslararası ödüllere bir yenisini daha ekledi.
Film Seattle, Los Angeles, Hırvatistan ve Macaristan'daki film festivallerinden sonra geçtiğimiz hafta Saraybosna'da ödüle layık görüldü. Kadının ölümsüzlüğüne vurgu yapan, Gülcan Arslan, Müjde Uzman, Aslı Mavitan ve Birand Tunca'nın rol aldığı film, Bosna Hersek'ten 'En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu' ödüllerini kazandı. Festival yolculuğu devam edecek olan filmin ödül koleksiyonuna yenileri ekleneceğe benziyor.
FESTİVALDE DOSTLUK KAZANDI
Türk Kızılay çatısı altında Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü'nün destekleriyle düzenlenen, Uluslararası Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali büyüyerek yoluna devam ediyor. 4 gün boyunca İstanbul'da beş ayrı mekânda 27 ülkeden 48 kısa film ve 16 belgeselin gösterimi yapılan festivalin kazananları Atlas 1948 Sineması'nda düzenlenen törenle açıklandı.
30 bin lira para ödüllü En İyi Film Ödülü; Şilili Yönetmen Katerina Harder'in Çöl Işıkları ile Kasım Ördek'in Birlikte, Yalnız filmlerine verildi.
Neşet Ertaş Dostluk Ödülü Demir Özcan'ın İstanbul İstanbul filminin oldu. Festivalde bu yıl ilk kez verilen Kızılay İnsani Bakış Ödülü; İranlı Perwiz Rostemi'nin Zagros'un 7 Senfonisi filmine verildi.
Festivalin Onur Ödülleri'ne ise Ayla Algan Yusuf Sezgin layık görüldü.
FRANSIZ VE HİNT SANATÇILARLA SERAMİK DENEYİMİ
Geçtiğimiz hafta ilginç bir sergi deneyimi yaşadım. 'İyi Bak Dünyaya' sloganıyla sürdürülebilirliğe dikkat çeken bir sanat merkezi, bu kez konuk sanatçı programını hayat geçirdi. Fransız ve Hint seramik sanatçıları Élodie Alexandre-Reyaz Badaruddin önce Çanakkale'de sonra İstanbul'da gözlemlerde bulunup sanat eserleri üretmeye başladılar ve kürasyonunu Sait Fehmi Ağduk'un yaptığı 'In Transit Arada' sergisi doğmuş oldu.
Élodie'nin sandalye, ateş ve kuş, Reyaz'ın ise konteyner imgelerinden yola çıkarak hazırladığı 60 eserin yer aldığı sergi sonrası bir atölye çalışmasıyla kendimizi kil yoğururken bulduk. Hamurla oynayan çocuklar gibi şendik, ortaya çok işlevsel şeyler çıkaramasak da kile dokunmak terapi gibi geldi. Dünyamıza nasıl daha iyi bakabileceğimizi sorgulamaya davet eden sergi 15 Ocak'a kadar gezilebilir.