İlk dondurmanın bulunuşu 2200 yıl önceye, Asya'ya uzanıyor. Çinlilerin M.Ö. 200'lü yıllarda ana gıda maddeleri olan pirinci süt ile karıştırıp karda dondurdukları biliniyor.
Dondurmanın ilk kez günümüzden 2000 yıl önce Antik Çin'de ortaya çıktığı kabul ediliyor. Dağlardan toplanan kar ile meyveyi karıştırarak Çinliler ilk dondurmayı yapmışlar.
YAHÇAL'DA SAKLAMA
M.Ö. 500'lü yıllarda hüküm süren Persler soğuk hava depoları yapımında uzmanlaşmışlardı. Dağların yüksek yamaçlarında kazılan çukurlarda toplanan karların, kaymak, bal, şurup, şerbet çeşitli baharatlarla harmanlanması ve karışımın tekrar karlarla örtülüp bekletilmesiyle dondurma elde ediyorlardı. Karışım şehirlere dağlardan getirilen kar ve buzun saklanmasında kullanılan Yahçal adı verilen buzhanelerde bütün bir yaz boyunca muhafaza ediliyordu. Büyük İskender'in Asya Seferi sırasında bu şekilde donmuş bal, süt karışımından oluşan bir tatlı tükettiği bazı kaynaklarda geçiyor. (M.S. 54-68 yılları arasında)
NERON DONDURMASI
Roma İmparatorluğu'nu yöneten Neron'un da dondurmaya benzeyen bir yiyecek tükettiği yazılıyor. Çeşnicibaşlarından biri bir gün dağın zirvesinden topladığı karları bir kaba sıkıştırarak doldurmuş. Üzerine bal ve meyve parçaları dökerek İmparatora sunmuş. Neron o zamana kadar hiç tatmadığı bu yiyeceği çok sevmiş.
Roma İmparatorluğunun çöküşünden sonra Orta Çağ Avrupası'nda bu buzlu yiyecekler kaybolmuş. Avrupa'da tekrar ortaya çıkması 1292 yılında Marco Polo'nun Çin seyahatinden donmuş bal ve sütten yapılan tatlıları Venedik ve Kuzey İtalya'ya getirmesi ile olmuş. Bu bakış açısından hareketle Anadolu'da da karlamaç denilen kar helvasını erken dönem dondurması olarak kabul etmek mümkün. Kar helvası kar, pekmez, bal veya meyveli şurupların karla karıştırılmasıyla elde edilir. Kıvamı çıtır çıtır olan alt tabakadaki karlarla yapılırdı. Hâlâ bazı yörelerde bulunuyor.
OSMANLI'DA BARDAKTA
Osmanlı'da 17. yüzyılın sonuna doğru dondurmayı saray mutfaklarında görmeye başlıyoruz. Dondurma kelimesini ilk kayda geçiren kişi ise Ahmed Cavid. Cavid 18. yüzyıl sonunda İstanbul'da dondurmanın çeşitli meyvelerden yapıldığını yazıyor. Osmanlı yemek kitaplarında dondurma tarifini ilk kez 1882- 1883'de görülmeye başlandığı, Mehmet Kamil'in yemek kitabında dondurma tarifi vermediği halde dondurma kutusundan bahsettiği yazılıyor. Dondurma kutuları da dondurmanın gelişiminde önemli rol oynadı. Çünkü bu kutularda bulunan çevirme kolu, kapağı açmadan dondurmayı sürekli çevirebilme imkânı veriyordu; böylece hem kolaylık sağlıyordu hem de dondurmanın kıvamı güzel oluyordu. Dondurma kabının taşınabilir bir alet olması dondurmayı sokakta satmayı mümkün kıldı.
RAĞBET OLMADI
19. yüzyıl'da İstanbul'da sokaklarda ve mesire yerlerinde dondurma satan seyyar satıcılar bulunurdu. Bu dondurmacılar dondurmayı bardaklarda satıyorlardı. Bardakların altında bir tabak, yanında da bir kaşık vardı. Külahın ortaya çıkması için epey bir zaman vardı. Dondurma külahı 1896 yılında New Jersey'de İtalyan göçmeni İtalo Marcioni tarafından yapıldı ve 13 Aralık 1903 günü Marcioni adına patenti tescil edildi. Bu buluş önceleri pek rağbet eden olmadı.
PEKİ YA MARAŞ DONDURMASI?
Kahramanmaraş dondurması, Ahir Dağı ve Maraş Dondurma ustalarının bir mucizesidir. Ahir Dağı'nın yüksek yamaçlarında Maraş coğrafyasına özgü kekik, keven,sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin eşsiz kıvam ve aromaya sahip sütleri ve Ahir Dağı'nın topraklarından baharla beraber yeşeren yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde edilen Salep'in dondurma ustalarının mahir ellerinde benzersiz bir lezzete ulaşarak Türkiye'de tek, Dünyada marka olmuştur. Osmanlı saraylarında "karsambaç" adı verilen bir yiyecek türünün farklı bir uzantısı olarak bulunmuştur. Yörede Maraşlı Osman Ağa diye bilinen kişi Osmanlı Saraylarına ve asil konaklarına yabani orkide (Salep) satardı.
Bir gün satış bittikten sonra artan salebi şeker ve süt karışımı olarak kara gömmüş. Ertesi gün baktığında, salebin kıvamındaki değişiklik dikkatini çekmiş. Süt, şeker ve sahleb karışımının yoğunluk kazandığını ve sakız gibi uzadığını görmüş. Önce kendisi tatmış ve farklı bir lezzet olduğunun farkına varmış ve kendi çevresinde bir çok kişinin bu yeni bulunan gıda maddesini tadıp beğenmesi ile salepli Karsambaç olarak bilinen bu gıda maddesi üç kuşak sonra Maraş dondurması olarak tanınmaya başlar. Kahramanmaraş Dondurmasının en büyük özelliği üretiminde kullanılan sütün keçi sütü olmasıdır. 90 derece sıcaklıkta kaynatılan sütler, mikroorganizmalardan arındırılıyor. Daha sonra bu süte önce sahlep, ardında şeker katılır. İyice karıştırılan bu karışım, 6-8 saat dinlendirdikten ve eksi 6 derecede soğutulduktan sonra tüketime sunulur.
ÜSTELİK FAYDALI
A B C D ve E grubu vitaminleri ile kalsiyum fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum demir ve çinko gibi mineraller de bulunan Kahramanmaraş dövme dondurmasının 100 gr. sade dondurmada 135 mg kalsiyum, 115 mg fosfor, 100 mg. sodyum, 160 mg. potasyum, 0,1 mg. demir, 130 mg. A vitamini, 0,21 mg.E vitamini 0,25 mg. B vitamini ve 0,13 mg. diğer vitaminlerin olduğu tespit edilmiştir.
SADE DONDURMA
MALZEMELER
1 paket krema
1.5 litre süt
1 tatlı kaşığı salep
1 su bardağı toz şeker
YAPILIŞI: Orta büyüklükte bir tencerenin içerisine salep, süt, krema ve şekeri boşaltıp kısık ateşte kaynamaya başlayana kadar karıştırın. Hafif koyu bir kıvama geldiğinde, ocaktan indirip dondurma kalıplarına ya da tek bir kaba dökmelisiniz. Hazırladığınız karışımın buzlukta yaklaşık 5-6 saat boyunca donmasını beklemelisiniz.
Dondurucudan çıkardığınız karışımı mikser ya da dondurma makinesine atarak 30- 40 dakika boyunca çırpmalısınız.
Ardından karışıma dondurma kaşığı ile şekil verip kuplara yerleştirerek dilediğiniz şekilde servis edebilirsiniz.
PÜF NOKTASI
Karışımı 2 saatte bir, 5-6 defa olmak üzere dondurucudan çıkarıp karıştırmanız gerekir. Son çırpma işlemini yaptıktan sonra kaşık ya da spatula yardımı ile karışımın üzerini düzeltmeli ve buzluğa kaldırmalısınız. Dondurucuyu en düşük ısıya ayarlamalı ve hava sirkülasyonunun sağlanması için boş bırakmalısınız.