Öyle bir gece düşünün ki; Bodrum'dasınız ve dakikalar sonra izleyeceğiniz performansın ne denli coşkulu ve tutkulu olacağından haberiniz yok... 21. Uluslararası Bodrum Bale Festivali'nin büyüsüne kapılmak işte böyle bir his.
Türkiye'nin ilk ve tek bale festivali olan 21. Uluslararası Bodrum Bale Festivali, bu yıl 13 bin 500'ü aşkın yerli ve yabancı konuk ağırlayarak rekor kırdı. Bu rakam, festivalin 20 yıllık tarihindeki en yüksek seyirci sayısı olarak kayıtlara geçti.
Festivalin bu yılki başarısında elbette Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü Tan Sağtürk'ün vizyonu ve özverisi büyük rol oynadı. Geçtiğimiz yıl da festivali takip eden birisi olarak değişimin kırmızı halıdan performans başlayana kadarki koordinasyonuna kadar kusursuz olduğunu söyleyebilirim...
Sağtürk kendi sırasında oturan herkesin elini sıkarak tek tek ilgileniyor, o nezaketi gören izleyici daha da mutlu oluyor. Sonra performans başlıyor... Kostümler ayrı şahane, performanslar ayrı... Hipnotize olmuş gibi soluksuz izliyorsunuz... 3-22 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği'nde gerçekleşen festival, bale dünyasının önde gelen isimlerini ağırlarken Bodrum'da olan herkesi çok mutlu etti. İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin 'Kuğu Gölü' balesiyle açılışı yapılan festivalde; Samsun, Mersin ve İstanbul Devlet Opera ve Baleleri'nin yanı sıra, Basileu Franca Topluluğu ve Ankara Devlet Opera ve Balesi de sahne aldı. Festivalin kapanışını ise seyirciden büyük beğeni toplayan 'Zorba' yaptı. Ünlü Yunan edebiyatçı Nikos Kazancakis'in aynı adlı eserinden esinlenilen 'Zorba', Mikis Theodorakis'in müzikleri eşliğinde enerji ve tutkunun dansla buluştuğu bir gösteri sundu.
Ege'nin bu ünlü hikayesini bale adımlarıyla sahneye taşıyan eserde; yaşama sevinci, umut, dostluk ve teselli temaları işlendi. Küçük bir Yunan kasabasına gelen John'un güzel dul Marina'ya aşık olması ve Zorba ile tanışmasıyla başlayan hüzünlü hikaye, izleyicileri derinden etkiledi. Uluslararası yıldız sanatçıların ve grupların da katılımıyla gerçekleşen festivalde, 6 eser 11 temsil ile sahnelenerek rekor seyirci sayısına ulaşıldı. Bu başarı, festivalin uluslararası alandaki prestijini daha da artırdı. Dilerim festival seneye daha çok rekorlar kırar.
'THE SİMPSONS' MAYMUN ÇİÇEĞİNİ DE Mİ BİLDİ?
Bir zamanlar sadece sarı renkli, dört parmaklı karakterlerin maceralarını izlerken gülerdik. Ama yıllar geçtikçe fark ettik ki; The Simpsons sadece komik bir çizgi dizi değil, aynı zamanda geleceği görebilen bir kristal küreymiş. Trump'ın başkanlığından tutun, pandemilere kadar her şeyi bilen bu dizinin, şimdi de maymun çiçeğini tahmin ettiği konuşuluyor.
Tekrar The Simpsons'ı izlemeye başladım ve artık her bölümde bir şeyler aramaktan kendimi alamıyorum. Acaba bir sonraki salgını ya da küresel ekonomik çöküşü mü göreceğiz? Belki de Springfield'daki bu minik aile, insanlığın kaderini belirleyen gizli bir şifreyi taşıyordur. İronik ama bir o kadar da gerçek. Birkaç yıl içinde başımıza ne geleceğini öğrenmek için haber izlemek yerine Springfield ailesinin mutfak sohbetlerine kulak vermek daha mantıklı olabilir.
Simpsonlar'ın maymun çiçeği virüsünü bildiği iddiası Mayıs 2022'den beri özellikle İspanyolca konuşan kullanıcılar arasında dolaşıyor. Komplo teorileriyle sıklıkla tartışma yaratan Simpsonlar olsa da bu kez ortada tartışmaya yol açacak bir durum yok çünkü ailenin küçük üyesinin su çiçeği geçirdiği görsel ortada dolaşıyor, yani maymun çiçeği değil, endişelenmeyin.