Filistin Kültür Bakanlığı'nın şubat ayında yayımladığı bir rapora göre, savaşın ilk dört ayında Gazze'deki 32 kültür kurumu ya hasar gördü ya da yıkıldı. Bu yıkım, Gazze'deki sanatçıların eserlerine yansımaya başladı. Sanat, bu zor zamanlarda adeta direnişin ve umudun bir ifadesi haline geldi. Sanatçılar, yaşadıkları trajedileri ve mücadeleleri eserleri aracılığıyla dünyaya duyurmaya çalışıyorlar. Bu sanatçılardan biri, Gazze'nin El Rimal bölgesinde yaşayan Sohail Salem. 47 yaşındaki beş çocuk babası Salem, savaşın acı gerçekleriyle başa çıkabilmek için teselliyi resimde buluyor. Onun için resim, bir tür günlük tutma yöntemi.
Eserlerini sosyal medyada paylaşarak hem kendi duygularını ifade ediyor hem de dünyanın dikkatini Gazze'de yaşananlara çekmeye çalışıyor. Salem'in mahallesi, geçen yıl çatışmalar başladığında İsrail ordusu tarafından ilk hedef alınan bölgelerden biriydi. Ordunun tahliye emrini aldıktan sonra ailesini şehrin güneyindeki başka bir eve taşıdı. Refah gibi şehirlere gitmeleri yönündeki tahliye emirlerine rağmen Salem ve ailesi, birkaç bombalı saldırıdan sağ çıkmayı başararak yerlerinde kalmaya karar verdi. Salem, "Ordu çekildikten sonra felaketin boyutlarını, sokaklardaki cesetleri, dükkanların ve mülklerin yıkımını gördük" diye anlatıyor. Bu dehşet verici manzaralar, onun sanatına da yansıyor. Salem, resimleri aracılığıyla savaşın yıkıcılığını ve insanların çektiği acıları gözler önüne seriyor.
DİRENİŞ VE UMUT ARACI
Gazze Şeridi'nin güneyinde yerinden edilmiş 19 yaşındaki Filistinli genç Esil Nesman da sanatla iç içe. İsrail ordusunun saldırıları, bombardıman ve patlama sesleri arasında etrafını saran trajik atmosferden uzaklaşmak için resim yapıyor. Nesman, "Yerinden edilmek kolay bir şey değil, resimlerimi, anılarımızı yıkılan evimizde bıraktık" diyor. Onun için resim yapmak, sadece bir kaçış değil, aynı zamanda anılarını ve kimliğini korumanın bir yolu. Gazze'de yaşayan sanatçılar için sanat, bir direnme biçimi. Sohail Salem ve Esil Nesman, yaşadıkları zorlukları sanatları aracılığıyla dünyaya anlatmaya çalışıyorlar.
Bu, sadece kişisel bir ifade biçimi değil, aynı zamanda bir halkın direnişinin ve umudunun sembolü. Gazze'de sanatçılar, yıkımın ortasında bile yaratıcılıklarını koruyarak, acılarını ve umutlarını eserlerine yansıtıyorlar.
Sanatın bu zor zamanlardaki gücü, Gazze'deki yaşamın zorluklarına karşı bir direnç kaynağı. Salem ve Nesman'ın hikayeleri, savaşın ve yıkımın ortasında bile insan ruhunun gücünü ve dayanıklılığını gösteriyor. Sanat, bu bağlamda sadece bir kaçış yolu değil, aynı zamanda bir direniş ve umut aracı olarak karşımıza çıkıyor.
FATİH'TEKİ FİLİSTİN MÜZESİNİ ZİYARET EDİN!
Filistin tarihini ve güncel meselelerini merak edenlerin mutlaka görmesi gereken bir müze açıldı İstanbul Fatih'te. Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER) tarafından İstanbul'un Fatih ilçesinde açılan "Filistin Müzesi" vatandaşları bekliyor.
Türkiye'de açılan ilk Filistin Müzesi olma özelliğini taşıyan müzede Filistin'in tarihine ve bugününe dair birçok değerli obje bulunuyor. Müzede, Filistin'i anlatan birçok belge, görsel ve eşyanın yanı sıra mutfağını, kadınların giyimini, işçilerin kullandığı eşyaları, günlük yaşam, edebiyat, sanat, sinema ve işgalcilerin Filistin halkına reva gördüğü işkencelerin görsel ve çeşitli materyaller ile anlatıldığı birer köşe yer alıyor.
KUBBE: FİLİSTİN ZAMAN TÜNELİ
İsrail'in Filistin'deki katliamlarına ilişkin hazırlanan somut ve dijital sanat eserleriyle Filistin'in 100 yılı aşkın süren bağımsızlık mücadelesinin kronolojik olarak anlatıldığı "Kubbe: Filistin Zaman Tüneli" sergisi, bu haftanın dikkat çeken etkinliklerinden. Serginin küratörlüğünü Numan Noyan Küçük, koordinatörlüğünü Adem Çelik ve proje yönetimini Ramazan Karabacak üstleniyor. Sergiyi 14 Haziran tarihine kadar 10.00-21.00 saatleri arasında Üsküdar Mimar Sinan Galerisi'nde ziyaret etmenizi öneririm.