Günümüzde, psikopati terimi sıklıkla suç konseptli televizyon dizileri veya gerilim filmleriyle ilişkilendiriliyor olsa da, etrafımızda gizli psikopatlar da olabilir. Psikopatlar genellikle soğukkanlı, duygusuz ve empati eksikliği ile karakterize edilen kişilik özelliklerine sahiptirler. Ancak, bu kişilerle karşılaşmak ve onları tanımak o kadar da kolay olmayabilir. Belki iş arkadaşınız, belki de sevgiliniz... Belki de kendiniz... Peki soğukkanlı bir psikopat mısınız? Cevap tam olarak sizin elinizde olabilir.




80 KİŞİ İNCELENDİ
Kevin Dutton'ın 'Olağan Psikopatlar' kitabını okuduğumdan beri etrafımızda gezen psikopatları araştırıyorum. Sokakta, kafede, sinemada her yerde yanımızdalar. Kanada'daki araştırmacılar, psikopatinin 'biyolojik kökenli' olup olmadığını belirlemek için klinik olarak psikiyatrik sorunları teşhis edilen gönüllülerin parmak uzunluklarını analiz etmiş. Yapılan bilimsel çalışma için araştırmacılar 80 gönüllüyü izlemiş. 44'ü psikiyatrik sorunları olan ve 36'sı herhangi bir zihinsel rahatsızlık tanısı olmayan sağlıklı bireyler. Araştırmanın sonunda ekip, işaret parmakları yüzük parmaklarından kısa olanların psikiyatrik bozukluk tanısı alma olasılığının daha yüksek olduğunu buluyor.




Daha kısa işaret parmağı ve daha uzun yüzük parmağı olanlarda saldırgan davranışlar daha yaygın olarak görülüyormuş. Tanıştığınız insanların çaktırmadan parmaklarına bakmanızı öneririm. Bu arada makalede, narsist ve psikopat kişilik yapılarını değerlendiren 'Karanlık Üçlü' ölçeğinde yüksek puan alan kişilerin aynı zamanda zihinsel dayanıklılık ve spor performansında da yüksek puan aldıkları, ayrıca belirsizliğe tahammülsüzlük, kaygı duyarlılığı ve duygusuz duygulanım gibi çeşitli olumsuz psikososyal ve psikolojik sonuçlarda da yüksek puan aldıkları belirtiliyor. Ancak araştırmacı Serge Brand, işaret parmağı kısa olan insanları endişelenmemeleri konusunda uyarıyor ve aslında bunun çok yaygın olduğunu söylüyor. Etrafımızdaki psikopatları fark etmek, çoğu zaman karmaşık bir görev olabilir. Ancak, Kevin Dutton'ın araştırmaları, bu kişileri tanıma konusunda bize yardımcı olabilir. Bilinçli olmamıza, toplumda daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza ve potansiyel tehlikelerden kaçınmamıza yardımcı olabilir. Bundan sonra ne yapıyoruz parmaklara bakıp aramızda gezinen psikopatları belirliyoruz.




EN STRESLİ HAVALİMANLARI
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki havalimanlarının hepsinde ayrı bir ruh var, bir tanesi var ki ama stresiyle ünlü. JFK Havalimanı'ndan başkası değil bahsettiğim. 1.642 hava yolcusuyla yapılan anket sonuçlarına göre JFK Havalimanı, dünyanın en stresli 10 havalimanı arasında. Her bir katılımcıya, seyahat sırasında en çok stres yaratan faktörler soruluyor. En stresli faktörler arasında yüksek yolcu sayısı, büyük havaalanlarındaki gezinme zorluğu, kalabalık terminal ortamları, sık uçuş gecikmeleri ve şehir merkezine uzaklık yer alıyormuş. ABD'den Denver, Los Angeles, Dallas Fort Worth ve O'Hare gibi havalimanları da listenin içinde.
JFK'nin Genel Stres Endeksi puanı 32,66. Bu puan, Londra Gatwick'ten yaklaşık 20 puan daha iyi. Ben de kişisel deneyimlerime dayanarak en mutlu ama en stresli havalimanı olarak kesinlikle JFK seçiyorum. Londra da ikinci sırayı alır.