Sanatın evimizde ve hayatımızda önemli bir rol oynadığı konusunda hemfikiriz. Ancak, son zamanlarda sanat dünyasında ortaya çıkan ilginç bir trend, feng shui ile bağlantılı bir krizi gün yüzüne çıkardı.
Özellikle ev dekorasyonunda, tabloların seçimi ve konumu, insanların enerjilerini etkiliyor. Üzgün suratlı tabloların eve üzüntü ve sıkıntı getirdiği inancı, birçok insanın evinde sanat eserlerini gözden geçirmesine neden oldu. Yanlış duymadınız, Miami'de çok ünlü bir galerinin sahibiyle konuştuğumda bir feng shui krizi çıktı ki herkes evindeki eserleri değiştirmeye başladı diyor.
Koleksiyonerlerin her zaman birbirini takip etmesi burada da kötü etki yapmış. Eserler geri iade edilmek isteniyor ya da müzayedede açık artırmaya çıkıyor. Büyük bir değişim var. Enerji akımcıları, sonbahar temalı tabloların yaprak dökümü sembolizmiyle ayrılık getirdiğine inanıyor. Bu ilginç yaklaşım, sanatın sadece estetik değil, aynı zamanda enerji taşıyıcı bir obje olarak görülmesine dayanıyor.
Bu trendin gerçek bir yankı bulduğuna inanmak gerçekten çok güç. Diğer yandan da enerjisini beğenmediğimiz, hiçbir kişiyi ya da objeyi yakınımızda bulundurmama tavsiyelerinin yılı olduğundan, bu durumdan sanat eserleri de neden nasibini almasın diye düşünüyorum.
Özetle sanatın, evimizi ve ruh halimizi etkileyebileceği fikri, birçok kişinin tablolarını ve sanat koleksiyonlarını feng shui prensipleri doğrultusunda değiştirmesine sebep olmuş. Bu durum Türkiye'de nasıl karşılık bulacak merak ediyorum doğrusu. Eserlerin enerji taşıyıcılığı ve yaşam alanlarımızdaki etkisi konusundaki bu yeni bakış açısı, sanat dünyasında farklı bir tartışma başlatır mı göreceğiz.
Belki de sanat, sadece estetik bir ifade değil, aynı zamanda evimizdeki enerjiyi şekillendiren bir güç olarak yeniden değerlendirilecek. Tabloların sadece duvarları süslemekle kalmayıp, aynı zamanda ruhsal dengeyi de etkileyen birer araç olarak görüldüğü bu dönemde, sanatseverlerin tercihleri ve koleksiyonlarını oluştururken daha bilinçli seçimler yapma eğiliminde oldukları tartışılacak. 2024 yılı neler getirecek önümüzdeki günlerde bekleyip görelim.
ROBOKÖPEK RESSAM OLURSA!
Ressam Agnieszka Pilat, yapay zeka destekli roboköpeklere resim yapmayı öğretti. Ardından bu tablolar için sergi açıp, açık artırmada roboköpek tarafından yapılan tabloyu 40 bin dolara sattı.
İnanılmaz bir rakam gerçekten, abartı mı diye araştırdığımda gerçek olduğunu hatta Basia, Vanya ve Bunny adlı üç roboköpek geçtiğimiz ay Avustralya'nın Melbourne kentindeki Victoria Ulusal Galerisi'nde (NGV) dört aylık misafir sanatçı programına başlamış ve sergi 7 Nisan'a kadar sürecekmiş.
Roboköpekler, Jean- Michel Basquiat ve Cy Twombly gibi sanatçılardan esinlenerek sanat eserleri yarattı. Pilat, SpaceX için çalışan bir sanatçı ve şirketin uzay araştırmalarını teşvik etme misyonuna odaklanan resimler oluşturmak için endüstriyel tasarım ekibiyle birlikte çalışıyor.
SpaceX'in resmi bir misafir sanatçı programı yok, ancak Pilat, 'teknolojiye bir ses vermek' için şirketle birlikte çalışmak istediğini söyledi. Pilat, roboköpeklerle her gün çalışmasına rağmen onları hâlâ tam olarak anlayamadığını, bu nedenle roboköpeklerin kişiliklerini şekillendirmek için Boston Dynamics mühendisleriyle birlikte çalıştığını söyledi. Pilat ve mühendisler, robotları eğitmek için yapay zeka, yazılım ve makine öğrenimi kullanıyor ve hatta Basia'yı vekil evcil hayvan olarak kullanıp sık sık New York'ta yürüyüşe çıkarıyorlar.
MİYAZAKİ'NİN YENİ PROJESİ
"Çocuk ve Balıkçıl"ın yapım sürecini anlatan belgesel "Rüzgarlı Vadi" devam filmi spekülasyonlara neden oldu. Hatırlayın, film, şu ana kadar dünya çapında 121 milyon dolar hasılat elde etti ve Studio Ghibli'nin bugüne kadar Kuzey Amerika'da en çok kazanan filmi olmuştu. Devam filmi olması çok mantıklı, ancak hani sinemayı bırakmıştı tartışmaları da bir o kadar yersiz.
Yapımcı Toshio Suzuki ekim ayında Miyazaki'nin çalışma tutkusunu ve yönetmenliğe devam edeceğini şu sözlerle ifade etmişti: "Başarısız bir film yapacak olsa bile artık onu caydırmaya çalışmıyorum. Hayatta onu mutlu eden tek şey çalışmaktır... 82 yaşında ve sanırım 90 yaşına kadar da devam edecek."