2023 yazını bitirdiğimize göre 2024 yaz sezonu için bu yazdan ne gibi dersler aldık, önümüzdeki yaz nelere dikkat etmeliyiz diye araştırma yaptım. Çevre meselesi yine birçok yazlık bölgede sorunların en başında geliyor. İklim krizi gerçeği bize bugüne kadar her yaz bir uyarı verdi; yangınlar dedi mesela. Ama bu yaz geçtiğimiz yazlardan çok daha hazırdık, çünkü biliyoruz, o sınavı daha önce verdik. Susuzluk dedi sonra, dikkat etmeye başladık ancak gelin görün ki çevre kirliliği meselesine ne kadar dikkat çekersek çekelim bir çözüm bulamadık.
Akyaka'da eşsiz güzelliği olan Azmak Nehri'nin korunması gerektiğine birkaç yıldır dikkat çekiyoruz. Ve muazzam, tüm dünyaya ilham olacak bir projeyi hayata geçirdiler. Kadın Azmağı Deresi'ndeki tur tekneleri yüzde 100 güneş enerjisine döndü. Böylece hem çevre hem de gürültü kirliliğinin önüne geçildi. Çevre dostu tekne dönüşümü 2024 yazına şimdiden hazırlanmalı. Akyaka'da tura çıkan 21 tekneden 9'u güneş paneliyle çevre dostu olduysa, Bodrum da, Çeşme de bunu yapabilir. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, doğa harikası bölgedeki teknelerin güneş enerjisi ve elektrikli dönüşümünün yılsonuna kadar tamamlamasını zorunlu kılmış. Her yerde zorunluluk olmalı bence bu. Ege'de bazı koylar kötü durumda, dönüşümle beraber koylar temizlensin. Ne mutlu ki böyle projeler, çevresel koruma ve sürdürülebilir turizmin teşvik edilmesine katkı sağlıyor. Dünyamızın giderek artan çevre sorunlarıyla mücadele ettiği günümüzde, sürdürülebilir ve çevreci projelerin hayata geçirilmesi büyük bir önem taşıyor. Bu proje, sadece turizm sektörüne değil, aynı zamanda tüm sektörlere sürdürülebilirlik ve çevre dostu yaklaşımların nasıl entegre edilebileceğini gösteriyor.
Ben mi kurtaracağım dünyayı demeyin, küçük bir adım bile çok büyük bir dönüşümün fitilini ateşleyebilir. Tatilde tüketicilerin çevre konusunda hassas ve talepkar davranmaları, çevre dostu uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamak açısından son derece önemli. Konaklama seçiminde çevre politikalarına dikkat edin, örneğin, sertifikalı çevre dostu tesisleri tercih etmek, çevreye olan duyarlılığınızı göstermenin bir yolu olabilir. Yerel ekonomiyi desteklemek ve karbon ayak izini azaltmak adına, yerel ürünleri ve restoranları tercih edin. 2024 yazında bu tür çevre dostu davranışları benimseyerek, daha sorumlu bir şekilde tatil yapmış olabiliriz. Ne dersiniz?
EN KAYGILI OLANLAR Y KUŞAĞI
1925-1945 yılları arasında doğanlar geleneksel kuşağı, 1946- 1964 yılları arasında doğanlar bebek patlaması kuşağını, 1965- 1979 yılları arasında doğanlar X kuşağını, 1980 ile 2001 yılları arasında doğanlar Y kuşağını oluşturuyor. 2001 ile 2020 yılları arasında doğanlar Z kuşağı olarak ifade ediliyor. Bunları neden sıralıyorum, kuşağınızı bilin ve kaygı seviyelerinizi gözden geçirin diye. Yeni yapılan bir araştırmada en kaygılı kuşak Y kuşağı çıkmış. Her şey neden bizim kuşağa bağlanıyor gerçekten anlayabilmiş değilim. Bizim kuşak en çok duyar kasan kuşak, kaygı seviyesi de elbette yüksek...
Z kuşağının da yüzde 65 oranında stresli olduğunu ifade ediyor araştırma. Stressiz, kaygısız insan yok ki. Hem Türkiye sonuçlarına hem de dünya genelinde sonuçlara bakıldığında kuşak fark etmeksizin kadınlar erkeklerden daha endişeli. Her iki kuşağın da fazlasıyla önemsediği ve sorumluluk alınması gerektiğine inandığı bir diğer konu da çevre sorunları. Hem dünyada hem de Türkiye'de Y ve Z kuşağı, iklim değişikliği ve çevreyi koruma konularında kaygılı. Harekete geçme konusunda hangi kuşak iyi derseniz, onun cevabı yok araştırmalarda, çünkü kaygı, stres, şikayet hep var ama çözüm ve aksiyon almak maalesef yok. Çağın bir diğer açmazı da bu, ankete ilham ol ama negatifliğinle çözümün sıfır olsun. Çevreyi en çok sen kirlet sonra çevre konularında kaygılı ol. Kuşaklararası isyandan başka bir şey değil bu araştırmalar, şikayet ediyorsunuz bari çözüm de sunun ki bir anlamı olsun.