Tam da 21. yüzyılın sorunlarından birine harika bir yargıtay kararı; sevgiliyken sosyal medya hesaplarından paylaşılan fotoğrafların ayrıldıktan sonra diğer tarafın talebine rağmen kaldırılmaması, verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu oluşturuyor. Avukat Yıltay Günay bu hafta bu konuyla ilgili bir yargıtay kararını paylaştı. O silinmeyen fotoğraflar yüzünden kaç yeni başlayan ilişki bitti ya da kaç kavga çıktı kim bilir. Birileri çıkıp "Bana ne ya benim sosyal medya hesabım istediğimi paylaşırım" diyor ya halbuki zamanında izin verilmiş ama şimdi buna ne gerek var.
ÖZGÜRLÜK DENKLEMİ
Kimse davayla uğraşmak istemiyor, halbuki yapılacak en güzel şey hukuki yolla o fotoğrafları bir güzel kaldırtmak. Yerel mahkeme fotoğrafın hangi tarihte konulduğuna bakmış, yani izinli bir şekilde paylaşıldığı şeklinde değerlendirmiş ve beraat kararı vermiş. Yargıtay ise fotoğrafın konulduğu tarih hangi tarih olursa olsun o tarihte mağdurun onayı olduğunu, zaten bu tarihin artık önemli olmadığını, üzerinde durulması gereken noktanın mağdurun izninin sona erip ermediğini araştırmak gereceği yönünde görüş bildirmiş. Yargıtayın bu kararı kesinlikle X,Y,Z tüm kuşakları çok etkilemiştir. O kadar gerçek bir bakış açısı ki, zamanında izinliydi, şimdi değil. Özetle eski sevgiliyle çekilmiş eski fotoğrafları silmemek hapse götürür hiç de şaka değil. "Hadi silme bakalım mahkemede görüşürüz" diyebilirsiniz büyük bir zevkle. 5237 sayılı TCK'nın 136. maddesinde 'Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme' suçunu işleyen kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyormuş. Çok ciddi bir mesele aslında, öyle 'benim özgürlüğüm, sarıldığımız günleri hatırlamak için onları gözümün önünde tutuyorum'ları mahkeme onaylamıyor. Senin özgürlüğün benim özgürlüğümü kısıtlıyorsa o zaman özgürlük olmuyor dediğimiz bir nokta daha...
PEKİ İZİNSİZ HER FOTOĞRAF CEZA ALIR MI?
Sosyal medya beraberinde sınırsız bir kontrolsüzlük de barındırıyor. Örneğin bir mekandasınız birçok kişi gelip videonuzu çekiyor sonra sizi kendi sosyal medyasında paylaşıyor ya da konuşmadığınız bir arkadaşınızın sosyal medya hesabında hâlâ istemediğiniz bir fotoğrafınız duruyor. Tanımadığı ama bir nedenle aynı karede bulunmuş insanlar var mesela, yıllar sonra o fotoğraf önlerine çıkıyor. Belki kariyerine, itibarına zarar verecek bir kişiyle yan yana o fotoğrafta, o kadar çok detay var ki bu konuyla ilgili. Yargıtay aynı hassasiyeti hepsinde gösteriyor mu merak ediyorum. Avukat Yıltay Günay'ı arayarak "Çağın en güzel yargı kararı arkadaşlarda da geçerli mi?" diye soruyorum. "Duruma göre değişir" diyor, tabii kişisine göre de... Yani halka mal olmuş bir kimliğin varsa fotoğrafların paylaşılabilir ama normal bir vatandaş iseniz hakkınızı sonuna kadar arayabiliyorsunuz, ki arayanların sayısı da son günlerde arttı. Müthiş bir devrim bence. Kimsenin kasten, inat uğruna yaptığı paylaşımlar cezasız kalmamalı.
PUTİN'İN HEYKELİ NEDEN ÇOCUK PARKINDA?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in minyatür tankın üzerinde otururken bir heykeli, bu kez İtalya'nın başkenti Roma'da bir parka konulmuş. Peki neden, çocukların travmalarına yeni hikayeler eklemek için mi? Gerçekten o heykelin o parkta ne işi var? Heykeli yapan Fransız sanatçı, Ukrayna savaşına ve Putin'in çocukça olarak nitelendirdiği davranışlarına dikkat çekmeyi hedeflediğini söylüyor. Hatta James Colomina'nın Putin heykelleri daha önce Paris, Barcelona ve New York'ta da sergilenmişti. Sergileme yeri çocuk parkı mı olmalıydı sorunundayım ben. Sorun diyorum çünkü çocukların hayal gücü neden Putin'in yaptıklarıyla şekillensin? Savaş neden erken yaşta heykelden yola çıkılarak konuşulsun? Bilmeden istemeden travmalara sebep olmuyor musunuz bir heykelle? Sanat travmalar için midir?