Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

İlhamını melodram ve pembe dizilerden alan sergi

Bir sergi düşününki ilhamını melodram ve pembe dizilerden alan adeta bir sanatsal başkaldırı... Anna Laudel Galeri'nin Bodrum Zai'deki bu yazın en çok konuşulacak sergilerinden KarmaComa'dan başkası değil bahsettiğim... Serginin küratörü Ayça Okay ile konuştuğumda "KarmaComa aracılığıyla, seyircileri sanatın teatral ve hayal gücü dolu yönlerini kucaklamaya, mevcut durumu sorgulamaya ve yeni bir perspektif sunmaya davet ediyoruz" dedi.
Gerçekten de sanatın teatral tarafı bir yana ilhamını aldığı kitlesel medya araçlarının gündüz programlarından, melodramın hakim olduğu kişilerarası durumlarla dolu basmakalıp olaylara odaklanan yaz dönemi pembe dizilerinden alması çok etkileyici.
Sergi, Bodrum'un renkli ve eğlenceli atmosferinden ilham alarak kurmaca ve distopik bir yer de tasvir ediyor.



Rengarenk begonviller, deniz tuzu ve tatlı esintiler, seyirciyi bu hayali mekana davet ediyor. Sanatçılar, sergi için Oskar Schemmler'in Bauhaus akımı operalarından esinlenerek güncel ve teatral bir başkaldırıya imza atmışlar. Sergide yer alan eserler, renkli, geometrik ve masalsı yapılarıyla mekana enerji ve canlılık katıyor. Hayvan derisinden yapılmış maskeler, başkalaşmış seramik fincanlar ve fonksiyonundan edilmiş su tabancaları gibi objeler, izleyiciyi düşündürmeye ve hayal gücünü harekete geçirmeye yönlendiriyor.
Alman sanatçı Nathalie Rey'in eserinin insanlarda bıraktığı iz sergi gezildikten sonra sergi yemeğinde de uzunca konuşuldu. Cem A.'nın "Anlayışınız için teşekkür ederiz" adlı işi yerel mekana özgü bir müdahale olarak karşımıza çıkıyor.
Bodrum şehri genelindeki reklam panolarında da görebilirsiniz. Reklam panoları, adı belirtilmeyen plajların ve galerilerin neden kapatıldığına dair kurgusal nedenler sunuyor ve hepsi çok eğlenceli mesajlar veriyor. Bu işler Türkiye'deki güncel tasarım dilini taklit ederken, yayaları reklam otoritesini sorgulamaya teşvik ediyor. Sergide yer alan Ece Ağırtmış'ın 'Yuva' eseri sanatçının her iki tarafı farklı bir günü ve ruh halini temsil eden bir evi kullanarak yaptığı duygusal yolculuğa değiniyor. Ahşap paneller, neşenin sıcaklığından umutsuzluğun derinliklerine kadar bir dizi duyguyu iletmek için özenle hazırlanmış.



ZAMAN VE MEKAN KAVRAMI
Berka Beste Kopuz'un işi en etkilendiklerim arasında... Zaman ve mekan kavramlarının dönüşümüyle birlikte sosyal ve kültürel değişimler yaşayan bu tarihi mekan, 'Yerel nedir?' ve 'Bu mekan hangi yereli temsil edebilir?' sorularını ortaya çıkarmaktadır.
Alicia Framis, 'Gidişler' ile hayali bir şehre seyahate çıkan bir gezginin konumunu kuramsallaştırıyor.
Framis, havalimanı terminali gidiş panolarının görsel dilini kullanarak, kendimizi geçişte bulduğumuz mekanların kaygı uyandıran, kaçış enerjisini çağrıştırıyor; uçuşlar, binişten, zamanından, rötardan, iptale kadar değişir.
Gidişler, gündelik pratiklerin kendimizi alternatif dünyalara kaptırma yeteneğimizi nasıl hem körüklediğini hem de engellediğini gözler önüne seriyor.
Sergi 3 Eylül'e kadar Bodrum Anna Laudel Galeri'de görülebilir.



PAKİSTAN'DAKİ SANAT ESERİ
KAMYONLAR BİZDE DE OLMALI
Pakistan'da kamyonlar, ustaların ince dokunuşlarıyla rengarenk 'sanat eserleri' haline gelmiş.
O kadar güzel ki fikir görür görme "Bizim de olmalı! Bizim kamyonlarımız da sanat eseri olmalı" dedim. Kamyonlara manzara, çiçek desenleri, milli kahramanlar, dini isimler, askeri liderler, şairler, hayvan figürleri veya destanları anlatan dekorlar resmediliyor. Artık ünü ülke sınırlarını aşan boyama sanatı, motosikletten üç tekerlekli rikşalara, otomobillerden otobüs, uçak ve trenlere kadar hemen her vasıtada görülebiliyor. Belki bu durum bize de ilham olur...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA