Deprem bölgesinin en pozitif haberlerinden biri gastronomi dünyasının ünlü şeflerinin hasar gören illere giderek depremzedelere yemek hazırlamasıydı. Türk mutfağının önemli temsilcilerinden Şef Umut Karakuş onlardan biri. Elbistan'da bir fabrikada kurulan dev kazanlarda gün boyu çorbalar, yemekler, pilavlar pişirdi. "Görevimi başka şef arkadaşlarıma devredip döndüm" diyor ama aklı hâlâ orada. Umut şefe Elbistan'da yaşadıklarını sorduğumda orada büyük bir kenetlenme gördüğünden bahsetti ve hâlâ etkisinde olduğu iki hikayeyi anlattı: "Orada içime dokunan iki olay yaşadım; ilki, kadın bir depremzedenin 'Oğlum dün muhtaç değildik, bu sabah muhtaç olduk' sözleriydi. İkincisi de bir adamla tanıştım; adam ev sahibiyle beraber gıda desteği istemeye gelmişti.
Bana 'Dün bu adam benim ev sahibimdi, bugün ikimiz de evsiziz' demesiydi. Çok buruk hikayeler var" dedi. Umut şef çocukluğundan beri şiir yazıyor ve "yemeğe şiir yazan şef" olarak tanınıyor. Bence bu bölgede gördüğü her hikayeyi de yazmalı. Göçmenler deprem bölgesinde ne durumdalar diye sorduğumda onun da bu konunun en hassas meselesi olduğunu öğrendim. Çünkü kendisinin göç mutfağının sokak lezzetlerine uyarladığı bir konsepti var. Göçmenler üzerinden çok yalan haber yapılması üzerine konuşuyoruz, insanlık meselesi diyor. Tam da bu aslında konuşmamız gereken göçmenlere karşı empati yapabilmemiz, insanlık üzerinde durmamız, ayrıştırmadan, ötekileştirmeden birlik olma meselesi. Yapabilir miyiz bence yapabiliriz.
GÖÇMENLER UÇAĞA ALINMIYOR YALANI!
Yalan haberler bu depremle beraber zirve yaptı. En sonuncusu deprem bölgesindeki tahliye seferlerinde 'ayrımcılık' iddiası: Uçuşlarda göçmene yer yok... Böyle bir şey olabilir mi? Tabii ki araştırdım ve yine kötü niyetli insanların tuzağı olduğunu kısa sürede öğrendim. Neymiş afet bölgesinden tahliye seferleri gerçekleştiren havayollarımızın uçuşlarında yalnız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yer veriliyormuş. El insaf elinizi biraz vicdanınıza koyun uçuşlarda herhangi bir ayrım böyle bir zamanda söz konusu olabilir mi? Yazık çok yazık.
KÜRESEL ISINMA AFETLERDE ARTIYOR MU?
Küresel felaketlerin, doğal afetlerin artışıyla orantılı olarak arttığını biliyor muydunuz? Doğal afetlerdeki artış eğilimi küresel ısınmayla paralel seyrediyor. Uzmanlar ulusal ve uluslararası önlemlerin alınması zorunludur şeklinde uyarıyor. Önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği kaynaklı afet sayısı daha da artacak deniyor. Bilim adamları küresel ısınmanın, yerkürenin yüzeyine büyük ölçüde yük bindirebileceğinden depremler gibi jeolojik tehlikeleri etkileyebileceğini belirtirken, eriyen buzullar ve yükselen deniz suyu seviyelerinin, yerküre üzerindeki baskıları artıran ve azaltan, devasa miktarda suyun dağılımını değiştirdiğini bildirdiler. Bu baskı değişimlerinin, çatlaklara ve sismik değişikliklere yol açması ihtimalinin daha fazla olduğu, tropik kasırgalar, kar yağışı ve gelgitlerdeki değişiklerin hepsinin, sismik aktivitedeki değişimlerle bağlantılı olduğu kaydedildi. Bunları neden mi söylüyorum; bitmedi felaketimiz demeyi bırakıp biraz farkında olalım diye de ondan...
BELLA HADID DEPREM İÇİN NEW YORK TÜRKEVİ'NDE
Hatırlayın, ünlü model Gigi Hadid'in kardeşi 26 yaşındaki Bella Hadid, Türkiye ve Suriye'de etkili olan depremlerin ardından da sosyal medya hesabından, "Bütün vücudumda dondurucu bir his var. Etkilenen herkes için çok üzgünüm ve dua ediyorum. Haberler korkunç ve gerçekten kemiklerimi sarsıyor. Yardım etmek için yollar arıyorum" mesajını paylaşmıştı. Uzaktan da olsa acımızı hisseden birilerinin olması gerçekten mutluluk verici. Bu hafta Türkiye'nin New York Başkonsolosu Reyhan Özgür, Bella Hadid'in, New York'taki Türkevi'ne gelerek, hem geçmiş olsun dileklerini ilettiğini hem de Türkiye'deki depremzedeler için yardım kutuları bıraktığını söyledi. Özgür de Türk lokumu verdiği Hadid'i Türkiye'ye davet etmiş. Bu karamsar zor zamanlarda böyle güzel haberler almak ruhumuza iyi geliyor.