Dünyanın en geniş uçuş ağıyla kıtaları birbirine bağlarken, ülke tanıtımını her zaman merkezine alıyor. Ne mutlu ki bu kez Amerika'da ülkemizin eşsiz güzelliklerinin gösterildiği bir sergi ile karşıma çıkıyor. Türk Hava Yolları'ndan başkası değil bahsettiğim... Geçtiğimiz günlerde New York Türkevi'nde, seçkin fotoğraf koleksiyonundan oluşan 'Connect' başlıklı sergiyi görücüye çıkardı. Sergi tam da adı gibi her fotoğraf karşısında sizi kendine bağlıyor, Türkiye'nin güzelliklerine bir kez daha hayran kalırken Amerikalıların gördükleri karşısında verdikleri tepki görülmeye değerdi gerçekten.
Sergide Anadolu'nun gizli cevherlerinden ünlü destinasyonlara, yeni bakış açıları ortaya koymaya uzanan bir yelpazede, Türkiye'nin farklı bölgelerinden ve 49 şehirden manzara fotoğrafları öne çıkıyor. Sanat dünyasının yeni nesil fotoğrafçılarından Murat Dağaslan'ın objektifinden çıkan fotoğraflardan oluşan serginin küratörlüğünü ise Serhat Kula üstleniyor. Bu sergi sayesinde birçok farklı kültürlerden insan, İstanbul'un şahane gün batımından Afyonkarahisar'a, Erzurum Narman Peribacaları'ndan Kapadokya'ya, Ordu Perşembe Yaylası'ndan Sinop İnce Burun Feneri'e, Burdur Yarışlı Gölü'ne kadar Türkiye'nin eşsiz güzelliklerini görmüş oldu.
Türkiye'nin tanıtımına büyük katkı sağlayan bu sergi, 2 yılda Türkiye'nin 49 ili gezilerek ortaya çıkmış. Merkezine milyonlarca yıl önce var olan süper kıta Pangea konseptini alan sergi, Türk Hava Yolları'nın dünyada en fazla ülkeye uçan küresel havayolu şirketi olarak sahip olduğu geniş bağlantı kabiliyetini gözler önüne seriyor. Pangea artık var olmasa da, Türk Hava Yolları daha fazla insanı ve ülkeyi bir araya getirmeye ve devam ediyor. 'Connect' sergisi sadece Türkevi'nde değil birçok farklı yerde de sergilenecek.
Sergiye katılamayan Morgan Freeman, sergiyi ziyaret eden herkese bir mesaj yolladı. Freeman mesajda; "Herkese iyi akşamlar. Aranıza katılamadığım için büyük üzüntü duyuyorum, ancak Türk Hava Yolları ve Türkiye Cumhuriyeti New York Başkonsolosluğu tarafından sunulan 'Connect' fotoğraf sergisine hoş geldiniz demek istiyorum. Türk Hava Yolları'nın marka elçisi olarak, insanları bir araya getirme, uzakları yakın hissettirme misyonunun bir parçası olmak benim için bir onurdu. Geçtiğimiz birkaç yılda uzun bir yolculuk oldu ve yeniden bağlantı kurmanın ve yeni bakış açıları bulmanın önemi hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Keşfetmek için yeni ufuklar keşfederken insanları, ülkeleri ve kültürleri yeniden birbirine bağlamanın macera ruhuyla, keyifli bir akşam geçirmenizi diliyor, sizleri Türk Hava Yolları ile yeniden bağlantı kurmaya ve dünyanızı genişletmeye davet ediyorum."
'MİSYONUMUZ KITALARARASI KÖPRÜ KURMAK'
Sergide konuşan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, "Türkiye'nin tarihi, birçok yönden insanlığın tarihidir. Sayısız kültüre ev sahipliği yapan bu toprakların, medeni toplumların gelişiminde ne kadar önemli bir rol oynadığı açıkça görülüyor. ABD'ye 30 yılı aşkın bir süre önce uçmaya başlayan Türk Hava Yolları ailesi önümüzdeki yıl 90. yılını kutluyor olacak. Kurulduğumuz günden bu yana en önemli misyonlarımız arasında kıtalar arasında köprü kurmak, ülkeleri birbirine bağlamak ve toplumları birleştirmek bulunuyor" dedi.
GÖKÇİN'İ TAKİP EDİN
'Connect' sergisinde harika bir piyano gösterisi de izledik, ülkemizden ezgiler fotoğraflarla uyum içindeydi. Ayşe Deniz Gökçin klasik müziğe yenilikçi bir soluk getirmiş. Öğreniyorum ki bu piyanist Pink Floyd resmi sayfasında, yaptığı aranjmanın başarısıyla yayınlanmış. 2018'de BBC Music Magazine'de yükselen yıldız arasında gösterilmiş. Sergide çaldığı Aşk-ı Memnu ve Game of Thrones karışımını kendi yorumuyla harmanlaması çok başarılıydı. Türk Cumhuriyeti'nin ilk bestelerinden çaldığı parçalar da keza öyleydi. Ayşe Deniz Gökçin'i takip etmeye başlasanız iyi edersiniz çünkü bugün Amerika'da yarın başka kıtada karşınıza çıkabilir.