Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından dün başlayan 12 Haziran'a kadar devam edecek şahane bir festival hayata geçiyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'nden bahsediyorum. Festivale nereden başlayacağım diye soranlar şimdiden listelerini yapmaya başlasın çünkü yüzlerce etkinlik var. 12 Haziran'a kadar gez gez bitmez.
Festival yolculuğunuza planlı başlamakta fayda var, bu noktada ilk olarak AKM'de çarpıcı bir sergiyle başlamanızı öneririm. Refik Anadol, insanlık tarihinin en büyük şair ve filozoflarından biri olan Mevlana'yı ölümünün 750. yıldönümünde anmak için şiirsel, sürükleyici ve çoklu algıya hitap eden bir sanat eseri hayata geçirmiş.
Anadol'dan yine serginin önünde kuyruklar oluşmasına sebep olacak bir sergisine şahit olacaksınız, çünkü Mevlana'nın hayatı ve evreni yorumladığı çok katmanlı felsefi mercekten ilham alan Rumi Rüyaları, eşsiz Rumi arşivlerinden oluşan geniş bir veri setini canlandıran yapay zeka tabanlı bir ışık ve hareket temaşası.
Konya Büyükşehir Belediyesi'nin cömert yardımlarıyla toplanan bu veri seti, 19 farklı dilde Mesnevi yazıları, 180 binden fazla tekke, eski kitap sayfaları ve belge resimleri ile tasavvuf müziği ve icra kayıtlarını içeriyor.
Anadol ve ekibi, Mevlana'nın dünya görüşünün simgesi olan bu disiplinler arası veri setini makine öğrenimi algoritmaları aracılığıyla işliyorlar. Ortaya çıkan veri evreni, Mevlana'nın şiirsel evrenini eşi benzeri görülmemiş bir ölçekte hissedebilmek için benzersiz bir bakış açısı olan ve makine tarafından oluşturulan Rumi temalı rüyaların yapı taşları haline geliyor.
Çok duyusal dinamik bir performans olan Rumi Rüyaları, ışık, bilgi ve hareketin anlamı arasındaki geçişim büyüleyici bir sanatsal ifadesi olarak sizi, tıpkı Mevlana'nın dediği gibi "dünyayı aydınlatan ışığınızı" bulmaya teşvik ediyor. Festival yolculuğunuza Rumi Rüyaları'nda başlayıp, İstanbul Sinema Müzesi'nde devam edin derim. Çünkü 1 Haziran'da ünlü yapımcılar Timur Savcı ve Onur Güvenatam ile benim moderatörlüğümde şahane bir söyleşimiz olacak.
BAĞIMLILIĞA KARŞI SANATIN GÜCÜ
Önümüzdeki günlerde genç sanatçılar her türlü bağımlılığın olumsuz etkilerine dikkat çekerek sanatla iç içe yaşamanın önemini vurgulayacak. Nasıl mı? Muhteşem bir afiş yarışmasıyla. Öyle bir yarışma düşününki bağımlılığa karşı sanatın gücünü ortaya koyuyor üstelik farkındalık grafiğini yukarı taşıyacak örnek bir yarışma. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hayata geçirdiği 'Bağımlılığa Karşı, Sanatın Gücü' konulu 'Genç Sanat: 5. Afiş Tasarım Yarışması'ından bahsediyorum.
Yarışmada seçici kurul tarafından belirlenen çalışmalara toplam 100 bin lira para ödülü takdim edilecek. Yarışmanın 'Başarı Ödülü' olarak 5 kişiye ayrı ayrı 9 bin lira, 'Mansiyon Ödülü' olarak 5 kişiye ayrı ayrı 5 bin lira ve 'Sergileme Ödülü' olarak da 30 kişiye yine ayrı ayrı bin lira verilecek. Yarışmaya başvurular 5-26 Eylül tarihleri arasında çevrim içi olarak yapılacak. Siz de bağımlılığa karşı dikkat çekmek istiyorsanız afişinizi hazırlayıp yarışmaya katılabilirsiniz.
NİLAY'IN HEYKEL BAHÇESİ
Heykelleriyle son dönemde çok konuşulan sanatçılardan Nilay Özenbay'ın geçtiğimiz günlerde heykel bahçesini gezdim. Grand Art projesi kapsamında hayata geçen proje popüler kültürdeki birçok olaya referans niteliği taşıyan özgün eserleri 30 Haziran'a kadar sanatseverlerle buluşuyor.
Nilay Özenbay'ın 'Cat Woman' ile başlayan son dönem çalışmaları, kurgusal karakterlerin biçimsel dili, toplumsal yaşantıdaki anlam ve önemini aşarak heykel formunda sanatsal bir ifadeye dönüşüyor. Kurgu çocuk karakterlerin, sevimliliklerini içerikleriyle birlikte forma dönüştüren Nilay Özenbay, içsel dönemeçlerinde beklettiği duygu sekanslarını eserleri vasıtasıyla gün yüzüne çıkarıyor.