Kimi oyuncular yalnız alanlarının zirvesi olma özelliğini taşımazlar, ders niteliğinde performanslarıyla izleyiciye birçok şey öğretirler. Bahsettiğim ülkemizin Meryl Streep'i Demet Akbağ'dan başkası değil... Ne kendi benziyor başkasına ne başkası kendisine... 15 yıl aradan sonra tiyatro sahnesine bir döndü pir döndü. Muhteşem performansların yer aldığı olağanüstü bir tiyatro oyununu izlemek müthiş bir gurur verir insana ya, işte öyle bir oyunla karşımıza çıktı. Oyunun her repliği öğreti niteliğinde... Öyle derin mesajları var ki, oyundan çıktıktan sonra hâlâ üzerine düşünüyorsunuz. Yılmaz Erdoğan'ın 20 yıl aradan sonra yazdığı ilk tiyatro oyunu, BKM yapımı 'Aydınlıkevler', gerçekten de son yıllarda yapılmış en iyi iş. Tiyatro izleyicisinin uzun zamandır izlemeyi özlediği bir hikaye.
Demet Akbağ'dan gözyaşlarına kahkahaların karıştığı bir performans izliyorsunuz.
Oyun; bakkalından muhtarına pastanesinden camcısına izleyiciyi eski bir mahalleye konuk ederek iki perdelik unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Dinamik dekor, hiç durmayan performanslar, animasyonlar derken oyunun ne ara bittiğini anlamıyorsunuz. 'Zühre'nin yani Demet Akbağ'ın torunuyla kurduğu bağ, beraber yürüttükleri hayat mücadelesi görülmeye değer. Salih Bademci'nin 'Süreyya' karakterine ve performansına da hayran kalacaksınız ama özel bir parantez açmak istediğim kişi var ki, o da Burak Dakak. Kendisini ilk kez izledim ve çok etkilendim. İleride bu isimle çok karşılaşacağımıza eminim, şimdiden adını bir yerlere not edin. 'Aydınlıkevler'in kadrosunda Sinem Ünsal, Sevda Baş, Nebi Tolga Yılmaz, Barkın Sarp, Ömer Güneş, Caner Alkaya, Kiraz Tosun gibi isimler de yer alıyor.
ÖZEL BİR KOLYE TAKTI
Salih Bademci'nin yani Süreyya'nın 'Güzeli güzel seversen güzel de seni sever' repliği oyundan çıkan herkesin ilk andan unutmadığı, birbirine söylediği bir cümle oldu. Oyundan sonra Demet Akbağ'ı tebrik etmek için yanına gidip, "15 yıl neden beklettiniz bizi, böyle bir performansı ne çok özledik bilemezsiniz" dediğimde, "15 yıl ne çok olmuş, o kadar yıl geçtiğinin farkında bile değilmişim" dedi. Boynunda rahmetli eşi Zafer Çika'nın Z kolyesi parlıyordu... Oyun sonrası göğe doğru öpücüklerini de Zafer Çika'ya yolladı. 'Aydınlıkevler', ay boyunca 15, 23 ve 29 Nisan'da Maslak'ta seyirciyle buluşacak, sakın kaçırmayın.
TÜRKİYE'NİN İLK ÇAĞDAŞ SANAT BELGESELİ
Sinemaseverlerin merakla beklediği 41. İstanbul Film Festivali şahane film seçkisiyle başladı. Ama bir film var ki izlemeden fikriyle hayranlık uyandırdı. Bulut Reyhanoğlu ve Vanessa Medini Arslan'ın hem kreatif hem ana yapımcılığını üstlendiği, ödüllü yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun'un yönettiği 'Crossroads' belgeseli, festivalin Ulusal Belgesel Yarışması kapsamında prömiyerini yapacak.
Türkiye'nin ilk çağdaş sanat belgeseli olma özelliğini taşıyan, en sevdiğim sanatçılardan Gülay Semercioğlu, Seçkin Pirim, Candaş Şişman ve Sinan Logie'nin, Doğu ve Batı kültürlerini harmanladıkları üretim pratiklerine ışık tutan belgesel, Türk çağdaş sanatının ve sanatçısının dünya çapındaki bilinirliğini artırmayı hedefliyor. 'Klasik veya çağdaş sanat olsun, Türk sanatı, Türk sanatıdır.
Orta Doğu'ya değil, Türkiye'ye aittir' düşüncesiyle yola çıkan 'Crossroads', 19 Nisan'a kadar devam edecek olan 41. İstanbul Film Festivali kapsamında, 15 Nisan Cuma akşamı saat 19.00'da Beyoğlu Sineması'nda prömiyer yapacak.