Gabrielle Chanel'in çocukluğunu geçirdiği Aubazine Manastırı'nı çevreleyen, güney Fransa'nın manzaralarını hatırlatan yemyeşil bir ormana adım attığınızı düşünün... Ardından beş eş merkezli yoldan oluşan anıtsal bir heykel labirentinden içeri girdiğinizi, ara ara kaybolduğunuzu, çizgili ışık ve ses kayıtlarından oluşan koridorlarda kendinizi bulduğunuzu hayal edin... İşte dünyaca ünlü parfüm markası 100'üncü yıl kutlamasını böyle yapıyor Miami'de.
Şu günlerde herkesin konuştuğu olağanüstü bir yapı bu! Miami'de özel bir davetle Jungle Plaza'da gezdik bu labirenti... Ünlü sanatçı Es Devlin'in bir eseri bu. Çok duyusal bir enstalasyon yarattığını içeri girdiğiniz ilk anda hissediyorsunuz. Labirentin sırrı; kokunun iletişim kurma ve gerçeği aşma gücü üzerine büyüleyici bir meditasyon ortaya çıkarması... Üstelik son derece sürdürülebilir bir şekilde. Nasıl mı? Kurulumun tamamı sürdürülebilir dairesel tasarım ilkelerine göre tasarlanmış. Miami'nin Gladeview ve West Kendall bölgelerinde 1000'den fazla bitki, çalı ve ağaçtan oluşan orman yeniden oluşturulacak, yapısal öğelerin tümü yeniden kullanılacak ve geri dönüştürülecek.
ÖZEL BİR DENEYİM
Ağaçların arasından geçtikten sonra, labirenti çevreleyen ve yükselen bir rampaya yaklaşıyorsunuz. Bir an ayaklarınızın altında, güneş saati işaretli dairesel bir platform görüyorsunuz...
Devlin eserini şöyle tanımlıyor: "Labirent kelimesi aslında insan hareketine atıfta bulunuyor. Eğer davranışımız mimarimizi tanımlayabiliyorsa, o zaman belki de sanatımız ve mimarimiz davranışlarımızı değiştirebilir. Sanat eserleri kendimizi biyosferin bir parçası olarak görmemize ve onunla simbiyotik olarak kaynaşmamıza yardımcı olabilirse, dünya çok daha adil, eşitlikçi ve neşeli olur."
İşte böyle eşsiz bir deneyim, düşündürücü daha ne...
MİAMİ'DEKİ TÜRKLER GURURLANDIRIYOR
Miami'de bir mağazanın ikinci katındaki Art Basel'in 2021 sergisinde özel bir iş birliğine imza atıldığını görünce gururlanıyorum. Resim, heykel ve dijital çalışmaların yer aldığı sergide kreatif direktör Bünyamin Aydın da ünlü bir markayla pop-up koleksiyon hazırladı. Bahçelerin Kovid-19 karantina dönemi sırasında zihni ve ruhu temizleyen enerjisine atıfta bulunaran koleksiyonda Majorelle Bahçeleri'nin zengin yatıştırıcı renk paletinden ilham alınmış. Majorelle Bahçeleri'nin çeşmesi ve kaktüslerinin gerçek boyutlu bir rekreasyonu ve ayrıca pastel yeşili döşemeler, masmavi kraliyet keçesi ve kadife çiçeği sarısı gibi imza detayları ile tamamlanmış.
OSMANLI MOTİFLERİ
Bu arada Miami'de ünlü tasarımcılarımızdan Sevan Bıçakçı'nın eserleri, Design District'te karşıma çıkıyor. Bıçakçı, tasarımlarının dünyanın en seçici koleksiyonerleri tarafından aranmadan çok önce, Kapalıçarşı'daki atölyelerde çalıştı ve burada büyük üne sahip oldu. Çok zaman geçmeden de yurt dışına açıldı. Miami'deki mağazası, memleketi ve şaşmaz ilham perisi İstanbul'a övgü niteliğinde. Tamamlanması 2 yıl süren alanı; mavi-beyaz çiçekler, kuşlar ve Osmanlı sanatının tılsımlı çintamani sembolü ile boyanmış bir dizi gömme kubbe taçlandırıyor. Bıçakçı'nın imzası olan hançer tasarımına benzeyen bir kulpla süslenmiş ön kapı; özel bir salona açılıyor.
Türk markalarının tüm dünyaya paket servis alanında açılabildiğini ve restoranlarının da kurulabildiğini görmek gurur verici. Üstelik bunu yapan bir Türk şirketi. Atilla Bingöl ve Ferruh Taşdemir'in Miami'ye taşıdığı şirketlerinden bahsediyorum. Özellikle markasını geliştirmek isteyen zincirler ve deneysel hizmet veren butik lezzet noktaları, onları tercih ediyor. Pandemi sürecinde hayalet mutfak uygulamasının sektörün gündemine girdiğine dikkat çeken ikili, "Eve yemek söyleyenlerin oranının artması ile 'bulut mutfak' odaklı girişimler tüm dünyada ciddi bir ilgiyle karşılanıyor" diyorlar.