Dünya koronavirüse karşı ortak bir mücadele içindeyken, tüm insanlığa büyük bir görev düşüyor, o da evde kalmak. Çin ve İtalya'yı geride bırakarak dünyada salgının en fazla yayıldığı ülke haline gelen ABD'den döneli tam 14 gün oldu. Resmi karantina sürecim bitse de ben evde kalmaya devam ediyorum. 14 gün nasıl geçti farkında bile değilim. Günlerim hiç durmadan çok çalışarak, dinlenerek, araştırarak, izleyerek, dinleyerek yani bol keşifli geçiyor. Salgınla ilgili insanlığa umut veren ve krizin ortaya çıkardığı iyi tarafın kanıtı niteliğinde bir karantina süreci yaşıyorum. Sanal müzayedeler, radyo tiyatroları, online müzeler, canlı konserler, filmler, podcastler, bakım günleri, bitki bakımı, ev işleri, yazılar, sanal eğitimler derken işte bitti 14 gün. Herkesin 'Karantina bitince önce diyetisyene, sonra psikoloğa' dediği noktada, ben stabil bir ruh halinde kalmaya özen gösteriyorum. Ara ara izlediğim videolardan ya da okuduğum haberlerden kendimi kötü hissettiğim zamanlar oluyor. Ama delirmiyoruz merak etmeyin. Çünkü insanız, çünkü bu süreçte tam da böyle hissetmemiz gerekiyor yani o yüzden 'Acaba depresyona mı girdim?' diye endişelenmeyin. Özetle karantina bitince hemen psikoloğa koşmaya gerek yok.
Bu arada karantinadan çıkınca sahi ilk kime koşarsınız? Bu soruyu sosyal medyada sorduğumda herkesten çok farklı yanıtlar geldi. Kimisi 'Evde otur otur çok kilo aldım, bu karantina biter bitmez önce spora, sonra diyetisyene gideceğim' derken kimisi kendisine psikolog yolunun göründüğünü söyledi. Kimisi de"Tabii ki sevdiklerime ve küs olduklarıma sarılacağım" dedi.
SAÇ, SAKAL DENEYLERİ
Bu arada büyük bir kısım da kuaförlerin kapalı olmasından dolayı ilk işlerinin koşa koşa kuaföre gitmek olacağını söyledi. Aklıma hemen İtalyan belediye başkanının kuaför meselesine verdiği tepki geldi: "Evinize kuaför çağırıp saçınızı yaptırmaya devam ederseniz durum nasıl iyileşecek? Bu durumda saçınızı yaptırmanın ne anlamı var? Hepiniz koşu yapmak için dışarı çıkarsanız durum nasıl düzelecek?"
Gerçekten de öyle. Böyle bir zamanda saçınızı yaptırıp ne yapacaksınız? Birden bire herkes sporsever oluverdi. Muhtemelen en son koşunuzu ilkokulda yapmıştınız. Bir sürü insan dışarı çıkmış mangal yapıyor. Dalga mı geçiyorsunuz? Öte yandan bu günlerde birçok insanın saçını, sakalını, bıyığını kendisinin kesmesi çok eğlenceli bir trend haline geldi. Erkekler değişik saç stilleri ve bıyıklar, kadınlar da kaküllerini kısaltıp saç boyamaları yapmaya başladı. Bu arada çocukların saçlarını da annelerinin kestiği görülüyor.
Yemek yaparken görüntülü sohbet trendi
Karantinada sanal buluşmaların birçoğu mutfakta gerçekleşiyor çünkü herkes yemeğini artık yakınlarıyla görüntülü sohbet ederek yapıyor. Benim annemle ya da ablamla günlük mutfak seansım hep akşam yemeği saatinde oluyor, sonra bakıyorum Whatsapp gruplarında ya da Instagram'da herkes yaptığı yemeği paylaşıyor, hemen ertesi gün yapılmak üzere yeni tarifler alınıyor, deneniyor. Hünerliler kadar başarısızlar da var, ama onlar da paylaşıyorlar yaptıklarını ve 'Denedim olmadı, siz böyle yapmayın' diye uyarılarda bulunuyorlar. Karantinada mutfak kazaları da konuşuluyor, elini yanlışlıkla kesenler, yemeğe yanlış malzeme karıştıranlar vs. Onlar da kendilerini karantinazede ilan ediyor. Benim ilgimi başarılı tariflerden çok başarısız denemeler ve bu karantinazedeler çekiyor.
Daha tam karantinazede sayılmam ama bir haftaya olurum gibi. Mutfakta siz de yemeklerinizi çoklu görüntülü konuşmayla yapın ve tariflerinizi arkadaşlarınızla paylaşın çünkü bu karantina yaptıklarınızı, okuduklarınızı, izlediklerinizi paylaşarak daha güzel geçecek.
YENİ KELİMEMİZ: AGORAFOBİ
Karantina günlerinde her geçen gün yeni kelimeler öğrenmeye devam ediyoruz. Koronabuddy, koronaya'dan sonra şimdi de agorafobi girdi hayatımıza. Nedir agorafobi? Açık alan korkusu. Kişi agorafobik olursa yalnız başına açık alanlarda olmaktan kaçınmak istiyor ve kontrol edemediği bir korku duyuyor. Öte yandan sürekli eve kapanmak gibi bir davranış sergileyerek kendini korumaya çalışıyor.
Bugünün özeti 156 yıl önce yazılan şiirde saklı
İnanmayacaksınız ama tam 156 yıl önce yazılan şiir bugünleri anlatmış. Kathleen O'Meara'nın 1864 yılında yazdığı şiir şöyle:
Ve insanlar evde kaldılar, kitap okudular ve dinlediler / Dinlendiler, egzersiz yaptılar / Sanat yaptılar, oyun oynadılar ve yeni varoluş yollarını öğrendiler / Durdular daha derinden dinlediler / Biri meditasyon yaptı, biri dua etti, biri dans etti, diğeri kendi gölgesini keşfetti / İnsanların düşünceleri değişti, iyileştiler. / Cahilce, tehlikeli, anlamsız ve vicdansızca yaşayan insanların yokluğunda, dünya iyileşmeye başladı / Ve tehlike sona erdiğinde insanlar ölüleri için ağladılar ve yeni kararlar aldılar / Yeni bir dünya hayal ettiler / Yeni yaşam biçimleri yarattılar / Dünyayı tamamen iyileştirdiler / Tıpkı kendilerini iyileştirdikleri gibi.
