Ben küçük yaşlardayken annem kanserden öldü. Annesiz büyümenin ne kadar zor olduğunu yaşayanlar bilir. Ölüm sebebi yumurtalık kanseriydi. Şimdi benim de bir oğlum ve mutlu bir yuvam var. Fakat aynı annemin yaptığı gibi aniden yumurtalık kanseri olup çocuğumu bırakıp gideceğim diye çok korkuyorum. Bu hastalığı önlemenin bir yolu yok mu?
Yumurtalık kanseri ne yazık ki kadınlarda yüksek oranda ciddi sonuçlar doğurabilen bir kanser türü. Bu yüksek oranın sebebi; kısmen, tarama ve erken tanı testlerinin kısıtlı olmasından kaynaklanıyor. Bu açmaz, jinekologların ortak derdi. Kanser; erkenden tanınsa yüksek oranda tedavi edilebilecekken, ileri döneme kadar kendine has belirti vermediği için bu şans iyi kullanılamıyor. Bu ortak sıkıntı bilim dünyasını bir protokol etrafında birleşmeye itti geçtiğimiz dönemlerde. Amerika'daki üç prestijli kurum olan Jinekolojik Kanser Vakfı, Jinekolojik Onkologlar Birliği ve Amerikan Kanser Birliği; biraraya gelerek yumurtalık kanserini erken yakalamak için kadınlar tarafından hangi belirtilerin dikkate alınması gerektiğini açıklayan bir bildiri yayınladı.
BELİRTİLERE DİKKAT
Bu bildiriye göre; yumurtalık kanseri olan kadınlarda aşağıda sıralanan belirtiler diğer kadınlara göre daha sık görülüyor. Bu belirtiler şöyle sıralanıyor:
* Şişkinlik,
* Pelviste ya da karında ağrı,
* Yemekte zorlanma ya da çabuk doyma,
* Sık idrara çıkma ve tutamama.
Kurul bildirisinde; "Bu şikayetler bir kadında en azından birkaç hafta süre ile her gün görülüyorsa bir doktoru (tercihen kadın doğum uzmanını) görmesinde fayda var" deniyor. Yumurtalık kanseri olan kadınlar ise bu şikayetlerin erken dönemlerden itibaren ara vermeden mevcut olduğunu söylüyor. Buna karşın bu belirtilerin sadece yumurtalık kanseri olanlarda bulunmadığı ve böyle bir tanının ancak bir doktor tarafından konulabileceği vurgulanıyor.
DÜZENLİ MUAYENE ŞART
Yumurtalık kanseri; kadınlarda görülen kanserler arasında farklı ülkelerde 7'nci ya da 8'inci sırada bulunmakla birlikte, yeni vakaların bir çoğu istenmeyen şekilde sonlanıyor. Buna karşı birinci evrede yakalandığı taktirde tedavi şansı yüzde 90! Dolayısıyla yukarıda sayılan belirtilerle çoğunlukla ciddi bir sebebe bağlı olmasa bile çok sık karşılaşılırsa; eğer yumurtalık kanserinin erken tanısına yardım edecekse ciddiye alınıp değerlendirilmesinden fayda umuluyor. Kurulun sözcüsü; niyetlerinin kimseyi korkutmak olmadığını, buna karşın şimdiye kadar dikkate alınması gereken kriterlerin ne olması gerektiği net olarak ortaya konulmadığı için erken tanı şansının yitirildiğini söylüyor. Bizim görüşümüz ise yukarıda sıralanan kriterlerin orta yaş ve üzeri kadınların çoğunda bulunmasından dolayı doğrudan erken tanıya yardımcı olmaktan öte, yaratılacak endişenin insanları düzenli jinekolojik muayeneye alıştıracağı yönündedir. Size önerimiz de aynıdır.