Albümü elime aldım, siyah beyaz fotoğraflar... Ve fakat Ebru bir başka... Bir orta yaş durgunluğu, güzelliği, dinginliği... Birkaç ay önce bir öğle yemeği için buluştuğumuzda ilk anda tepkim "Sana ne oldu?" diye sormaktı. Yüzünde bir değişiklik göze çarpıyordu. Bir ışık gelip oturmuştu. Bir estetik müdahale yok tabii. Peki ne var? Adına ister huzur deyin, isterseniz aşşşk... Ebru değişti. Ve şimdi 'Beyaz' adlı yeni albümünün kapağında benim yıllardır tanıdığım ama artık değiştiğini ve büyüdüğünü gördüğüm Ebru var. Ben şarkının sözünü, insan sesinin de rengini severim.
EBRU ÖZEL BİR RENKTİR!
Ebru, yorumcudur ve benim için özel bir renktir. Uzun zamandır baştan sona bir albüm dinlememiştim. Geçenlerde bir Deniz Seki dinledim. Onun sesi de insana dokunur. Anlattıkları da... Şimdi de Ebru. Sinan Akçıl'ın iki muhteşem şarkısı, Zeynep Talu'nun Come Vorre'ye yazdığı sözlerle 'Hiçbir Zaman', Ayla Çelik ve Gökhan Tepe'den 'Vatan' ve Şebnem Sungur-Gökhan Tepe'den 'Beyaz'... Dahası var. Toplam 12 şarkı. Bu albümde Şebnem Sungur'u keşfettik. Ünlü bir radyocu, 10 parmağında 10 marifet bir isim Sungur... (Ama ne ayıp, ben daha yeni tanıdım.) 'Beyaz' onun yazdığı ilk şarkıymış. İki gündür arabamda Ebru ile yolculuk ediyorum. Sesinin rengi İstanbul'un bütün gri sabahlarını siliyor.