Böyle bir soru sorulsa ilk yanıtınız ne olur? Hadise mi? Yoksa Hande Yener mi? Sansasyonlardan ya da özel hayatla ilgili durumlardan değil sadece şarkılardan söz ediyorum. Zor tabii... Popüler kültürün prim yaptığı bir ortamda sadece şarkılarla en çok konuşulan kişi olmak fazlasıyla iddialı... Ve böylesi bir iddiayı Avrupa Müzik'in ortaklarından Cengiz Erdem koydu önüme. "Göksel önümüzdeki aylarda Türkiye'nin en çok konuşacağı şarkıcı olacak" dedi. "Hadi bakalım" dedim ben de... Hatta aramızda küçük bir iddia da oluştu. Sonra şarkıları dinledim baştan sona. Bazılarını üç-dört kez dinledim. (Belki de iddiayı kaybettim!) Önce 'Mektubumu Buldun mu' albümünün oluşum öyküsünü anlatayım... Göksel yeni albümü için çalışırken Deniz Erdem farklı bir şey atmış ortaya. "Bu şarkıları bir sonraki albüme saklayalım. Benim başka bir düşüncem var" demiş ve 70'li yılların şarkılarından bir albüm yapmayı önermiş. 'Eee, ne var bunda? Zaten bir nostalji modası aldı başını gidiyor' diyebilirsiniz. Ama öyle değil... Göksel projeyi kabul ettikten sonra her şeyin o günün soundlarına ve tarzına uygun olması, hatta birebir olması için çalışmalar başlamış. 5 bin şarkı arasından repertuvar oluşturulmuş. Albüm, 70'li yıllarda bu şarkıların ilk versiyonlarının büyük kısmında çalışmış olan İhsan Apça ile analog anlayışta kaydedilmiş. Dijital ortamda hazırlanmış altyapılar yok yani. Bütün enstrümanlar canlı çalınmış. Fotoğraflar bile dijital makineyle değil, makara filmle çekilmiş. Ve gelelim şarkılara... Bugünün 20 yaş gençliği bu şarkıları hiç bilmiyor ama yaşları biraz daha ileri olanlar için çok bildik, çok tanıdık. Bir zamanlar Ferdi Özbeğen'den, Ajda Pekkan'dan, Zeki Müren'den, Gönül Yazar'dan, Gönül Akkor'dan, Selçuk Ural'dan dinlediğimiz şarkılar bunlar. Benim favorim, Gönül Yazar'ın yıllar önce seslendirdiği 'Mektubumu Buldun mu?' oldu. Bu şarkı 'Issız Adam' filmiyle patlayan, Ayla Dikmen'den dinlediğimiz 'Anlamazdın' şarkısı tadında. Zaten sözler de aynı kişinin imzasını taşıyor; Fikret Şenes'in... Daha önce de yazmıştım; Fikret Hanım hemen hemen bütün şarkılarını 40 yıl boyunca aşık olduğu ama birlikte olamadığı bir erkeğe yazmıştır diye. Bence bu şarkı da o aşkın gel-gitleri arasında yazılmış. Baksanıza şu sözlere... Ben gidince mektubumu buldun mu? Nerdedir diye eşe dosta sordun mu? Yalan dedin belki de hiç inanmadın Geri döner bilirsin böylesine seven kadın. Anladım yıllar sonra senden kopmuşum, Mutlu günleri beklerken yorulmuşum İstemem gölgen bile kalmasın Benim için artık sen bir yabancısın. Bence ikinci bir 'Anlamazdın' vakası ile karşı karşıyayız.