Birkaç ay önce İpek Tuzcuoğlu'nun işadamı Aziz Birsin ile evliliğinin gerçekleşmeyeceği konusunda bir haber hazırladı ekip arkadaşlarım. Tabii bu haberi de oturdukları yerden uydurmadılar. (Sizce nereden öğrenmiş olabilirler?) İpek Tuzcuoğlu aradı, böyle bir olayın olmadığını, nikahlarının Birsin'in annesinin rahatsızlığı yüzünden ertelendiğini, çok mutlu olduklarını, mutlaka evleneceklerini anlattı... Ama yetmedi, birkaç gün sonrasında kardeş yayın organımız Takvim gazetesinde bir yazı yazdı 'Şeytanın Çocukları' diye... Off, off, off... "Siz hangi dünyadansınız? Sizler bizlerden çok mu başkasınız? Sizleri doğuran analar, doymanızı sağlayan babalar, okutan öğretmenler, sevgilileriniz, eşleriniz, çocuklarınız etten, tırnaktan, bir avuç yürekten, ruhtan değil mi yoksa?" diyordu. Yazının tamamı feci bir şeydi... Böyle yazılar, yazanda şu duyguyu uyandırır: Oh ne güzel geçirdim! Bir süre insana kendini iyi hissettirir. Ama o kadar... Ben de iyi edebiyat yaparım... İki dakikada böyle yazıların daha şahanesini yazarım. Üstelik yazarlık yan işim de değildir. Yani kalem hep elimdedir... Ama yazmam... Kin, nefret ve öfke sizi boğar çünkü... Ayrıca zaman her şeyi önünüze getirir... Şimdi, hiç yorumsuz İpek'in açıklamasını sizlerle paylaşıyorum: "Aziz Birsin ile yollarımızı ayırdık. Tek neden ayrı dünyaların insanı olmamızdır."