Birkaç haftadır 'Yaprak Dökümü' dizisini izliyorum... Daha doğrusu Fikret'in kaynanası rolündeki Güler Ökten'i izlemek için elim hemen kumandaya gidiyor ve diziyi buluyor. Malum o kadar çok dizi ve o kadar çok oyuncu var ki -tam bir kuru kalabalık- birinin sizi kendisine çekmesi için bir farkının olması gerekiyor. Ökten de böyle işte. Muhteşem oyunculuğu küçücük bir rolü devleştiriyor, o kimliği kanlı canlı kılıyor, size sahici hissi veriyor. Bence botoks düşkünü olan bütün oyuncuların bu muhteşem oyuncuya dikkat etmesi gerekir. İyi oyunculuk böyle bir şeydir; her şeyi gerçek gibi hissettirir. Yaşınızı yansıtan gerçek yüz çizgilerinizle öyle rol oynarsınız ki, onun gerçekliği izleyici olarak sizi sinirden oturduğunuz koltuktan zıplatabilir. Bu sabah bir arkadaşımla konuşurken, o da aynı yorumda bulundu; "Vallahi kalkıp o kadını elimin tersiyle duvara yapıştırasım geliyor" dedi... Bence Güler Ökten, 'Yaprak Dökümü'ndeki kötü kayınvalide rolünde Aliye dizisinin İkbal hanımını (Ayten Uncuoğlu) geride bıraktı...