Üniversite yıllarında zaman zaman arkadaşlarla evlerde toplanır, şiir kitaplarını çıkarıp sırayla şiirler okurduk. Bugün ezberimde olan şiirlerin çoğu ta o günlerden kalmadır. Geçen gece Ferhat Göçer'in BKM'deki 'Aşk ve Hüzün' gösterisini izlerken o günler geldi aklıma. Sessiz bir ortamda, o muhteşem şiirleri bir başkasının sesinden dinlemek nasıl da güzeldi, nasıl da keyifliydi... Her kelimenin, her duygunun tadına vardık. Sonra günlük hayat içinde ne kadar gürültülü yaşadığımızı düşündüm. O gürültü içinde, belki de konsantre olamadığımızdan her şey o an yaşanıyor, gelip geçiyor. Okuduklarımızı bile unutuyoruz. Ferhat Göçer muhteşem bir iş yapmış. Bir hayatı çocukluk günlerinden başlayarak şarkılar ve şiirlerle sahneye taşımış. Kimler yoktu ki o gece sahnede: Orhan Veli, Rıfat Ilgaz, Ataol Behramoğlu, Melih Cevdet Anday, Ahmet Kutsi Tecer, Atilla İlhan, Cahit Külebi, Ceyhun Atıf Kansu, Oktay Rifat, Behçet Necatigil, Fethi Giray, Murathan Mungan, Muzaffer Tayyip Uslu, Nazım Hikmet ve şiirleri... Ve şarkılar; Sezen Aksu, Zülfü Livaneli, İlhan Şeşen, Kayahan, Hümeyra, Cem Karaca ve Ferhat Göçer'den dinleyip sevdiğimiz şarkılar... Anlatmakla olmuyor. 'Aşk ve Hüzün'ü izlemenizi tavsiye ederim...