Heybetli sürekli Abacı'nın çalıştığı gazinoya gider, bir yolunu bulur beraber olmak istediğini söyler ama hayır yanıtını alır. Pes etmeye niyetli değildir. Bir gece yarısı telefon açar, "Sizi rahatsız ettim, çok özür dilerim. Camdan dışarıya bakabilir misiniz?" der. Abacı, Halaskargazi Caddesi üzerinde bir apartmanda oturmaktadır. Camdan dışarı bakar, evin önünün kırmızı güllerle kaplandığını görür... Bu romantizm gönlünün kapılarını açmaya yetmiştir. Beraber olmayı kabul eder. Ama aşka rağmen hayat ikisi için de zordur... Heybetli, delifişek bir delikanlıdır. Sevdiği kadının çalışmasını istemez, "Evde otur, senin kazandığının yüz mislini ben sana vereyim" der. Ama kabul ettiremez. Abacı bir sabah evin salonunun paralarla dolu olduğunu görür. Yardımcısını çağırır, paraları bir çöp poşetine koydurur, ardından Heybetli'yi arar, eve gelmesini söyler. Bahçeye geldiğinde de paraları balkondan aşağı atar. İtaatkar değildir ama gün gelir, onun için, Akşehir'de, onun yattığı hapishanin karşısında bir ev kiralar, 1.5 yıl orada yaşar. "Bir ıslık çalardı, ben evden duyardım. Onunla Türkiye'deki hapishanelerin çoğunu dolaştım" demiştir röportajlarımızda...