Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, son zamanlarda televizyon dizileriyle ilgili gösterdiği hassasiyet ve tepkiyi son derece haklı buluyorum.
Bazı dizilerin Türk aile yapısını tehdit eder boyuta ulaşan ve adeta kampanya gibi yürüttüğü bu sinsi faaliyetleri ben de bu köşede yıllardır dile getiriyorum. Kimi dini, kimi cinselliği, kimi gençlik zaaflarını fütursuzca kullanıp bir yandan cehenneme giden yolun taşlarını döşerken aynı zamanda reytingin en rezil ve ahlaksız yöntemiyle ceplerini dolduruyor.
İzleyici cephesinde de büyük bir infial var. Yakından Kumanda Akademisi mezunu bilinçli, şuurlu, ne izlediğini ve ne istediğini bilen seyirci de duruma tepkili. Örneğin; okurumuz Oğuz Altuntaş diyor ki: "Dizilerdeki herkesin ayrılırken hamilelik kartını kullanıp çok güzel ve kutsal bir olayı şantaj malzemesi etmesinden çok sıkıldım. Bu konuyu yazılarınızda ele alabilirseniz çok sevinirim."
Öyle doğru bir tepki ki... İnsanlığın en büyük mucizesi doğumu ve Allah'ın büyüklüğünün en büyük müjdecisi bebeği adeta kumar masasındaki bir koz gibi görüp, gösterirseniz, vicdanını şeytana satmaya dünden razı doktor ile hemşire de o melek yavruları, parayla takas edilebilecek emtia olarak görür tabii...
Helal olsun size!
A Haber ve Atv Haber her önemli olayda olduğu gibi Suriye'de meydana gelen son gelişmelerde de rakiplerine tur bindirdiler.
Özellikle muhabir Mehmet Geçgel ve kameraman Mehmet Ali Bağ'ın özel haberini izlerken yüreğim boğazımdan fırlayacak sandım. Deneyimli muhabir Mehmet Geçgel, bize İdlib'de PKK/ YPG'nin terk ettiği tünelleri gösterirken kendimi gerçekten korku tünelinde sandım.
Zira bizim haberci gençler; taşların altına tuzaklanmış ve kabloları henüz kesilmemiş bombaların üzerinden atlayarak bize tünellerin en ayrıntılı halini gösteriyorlardı. Askerliğimi istihkam, bomba tuzaklama, mayın döşeme ve imha konusunda acemi erleri eğiterek geçirdim. Konuya vakıf sayılırım. Karanlık bir tünele tuzaklanmış gergi tahrikli bir bomba tuzağından kurtulmak zordur. Ama belli ki bizim çocuklar bununda eğitimini bir şekilde almışlar.
Helal olsun size. Aman dikkat edin. Ayağınıza taş değmesin...
Ölümsüzlük bulundu mu yoksa?
Vallahi bulundu gibi bir şey... Baksanıza, vefatından yıllar sonra Müslüm Gürses'in yeni albümü çıktı. Besteler yapay zeka marifetiyle Baba'ya bir güzel okutulmuş.
Zaten bir süredir bu yeni teknik, ziyadesiyle kullanılıyordu. Öldükten sonra kızıyla düet yapanlar mı ararsınız, vefat yıldönümünde hologram olarak sahne alanlar mı?
Görünen o ki bundan böyle ünlü şarkıcılara mezarlarında huzur yok. (İnsan şu yalan dünyada rahatça mezarında bile uyuyamıyor) Hayattakilerin şimdiden plakçılarıyla ahirette çıkaracakları albümler ve verecekleri konserlerle ilgili sözleşme imzalamalarında fayda var.
Ne yalan söyleyeyim, ben bu girişimlere pek sıcak bakamıyorum. Tabirimi mazur görsünler ama yapay zeka ile sanatçı hortlatmak bana göre mezar soyuculuğun dijital hali gibi...
Gaf'let kürsüsü
TikTok'ta canlı yayında, yaşlı bir kadın defalarca kafasına balonla vurdu. Kadın, hediye (para) yağmuruna tutuldu.
Zap'tiye
PKK, YPG, PYD, PEJAK, IŞID ve şimdi de HTŞ... Ortadoğu'yu karıştıracak örgüt isimleri için Latin alfabesi tükendi. Çince'ye mi geçilse acaba?
Ne demiş?
TV 100'deki programda dört kadının gündemi değerlendirmesine sosyal medyadan "Kısır mı yapıyorsunuz?" yorumu gelince Prof. Deniz Ülke Kaynak isyan etti: "Önce 14 kitabımı okusunlar. Tabii bu benim kısır ve börek yapmayacağım anlamına gelmez. Çok da güzel yaparım."