Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

15 Temmuz’u idrak edebilmek

Üzerinden 8 yıl geçti ama 15 Temmuz'un demokrasi ve vatan savunması adına bir zafer destanı olduğunu anlatabilmek için çaba sarf ediyoruz ne yazık ki...
Pazartesi sabahı bizim sitede yine benden başka evine Türk bayrağı asan yoktu. Anladım ki, bazıları 15 Temmuz'u hâlâ AK Parti'nin ya da muhafazakarların bayramı sanıyorlar. Evlerine bayrak asarlarsa "onlardan" (!) sayılacaklarını zannediyorlar.




Oysa 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü ile 30 Ağustos Zafer Bayramı arasında büyük benzerlik var. Yine bir avuç inanmış, vatansever millet evladının karşısında topla tüfekle saldıranlar... Karşımızda yine 7 düvel ve onların içimizdeki işbirlikçileri... Yine sırtında al bayrak, kazmayla, kürekle zırhlıların üzerine koşanlar... Düşmanın ne üzerindeki Türk askeri üniformasına ne Türkçe konuşmasına aldanmayın. Onların damarlarındaki asil kan çoktan çekilmiş ve yerine ihanet şırınga edilmişti. Bu kez karşımızdakilerin üniforma ve dili farklı ama zihniyeti aynıydı.
Korkmayın, çekinmeyin, utanmayın. 15 Temmuz'u onurla, gururla kutlayın, idrak edin. Hiç olmazsa dilinizden şehitlerimiz için bir Fatiha dökülsün. En fazla size de bizim gibi "yandaş" derler. "Kansız"dan, "Hain"den, "Fetöş"ten iyidir.


Evet ama yetmez!
15 Temmuz akşamı TRT 1 ekranlarında alçak darbe girişimine karşı sıradan vatandaşın nasıl kahramanca mücadele ettiğini anlatan Ben ve Babam - Vatan adlı film yayınlandı.
Bu köşede en az üç kez 15 Temmuz destanını anlatan bir film yapılması konusunda çağrıda bulunmuştum. "Nihayet" diyerek ekran başına geçtim ama ne yazık ki aradığımı bulamadım.
Filmin aksiyon sahneleri zayıf, ikincil rolleri üstlenen oyuncular kifayetsiz, senaryosu ise adeta çocuk elinden çıkmış gibi mantık hatalarıyla doluydu. Her sokağın her köşesini gözleyen MOBESE merkezindeki darbecilerin, kendilerini etkisiz hale getirecek askeri timin gelişini görememeleri, yazılım mühendisinin, darbeciler tarafından telefonunun izleneceğini akıl edememesi, hiçbir teknik gerekçe yokken bombalanana kadar anten kulesinin içinde kalması affedilir gibi değildi.
Belli ki bu iş vatanını seven sinemacıların iyi niyetli girişimlerinden fazlasını gerektiriyor. Devletin tam desteğini arkasına alan, en iyi senaristleri, yönetmenleri ve danışmanları bir araya getiren, yapımı ve yönetimi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın himayesinde bir "konsorsiyum" tarafından gerçekleştirilecek, dünyaca ünlü oyuncuları kadrosunda barındıracak, aksiyon sahneleri dünyanın en iyi görsel efekt uzmanları tarafından kurgulanacak görkemli bir 15 Temmuz filmine ihtiyaç var. Çünkü bu destan bundan daha fazlasını hak ediyor.

Bir alırken bir de satarken
Cem Yılmaz 2017'de satın aldığı Samatya adlı yatını 55 milyon liraya sattıktan sonra sevinçle "30 milyon lira zararım oldu ama sonunda kurtuldum" demiş.
Onu o kadar iyi anlıyorum ki... Zira 10 yıl önce sattığım teknemin ardından (Benim kayık onunkinin tahliye botu gibi kalır) ben de aynı duyguları hissetmiştim. Zaten tekneciler arasında yaygın bir söz vardır: "Kayığı bir alırken bir de satarken sevinirsin" derler.
Öyle ya; bunun yakıtı var, bağlama kirası var, en az iki yılda bir karaya alınarak yapılan çok masraflı bakımı var, bu sene 4 katına çıkan vergisi var, telsizinin iletişim vergisi var, var da var... Bir de benim gibi personel tutacak paran yoksa her fırtınada "Ammannn" diyerek limana koşturması var. Öyleyse tekneciler arasında yaygın bir başka sözü hatırlatayım: "Sen tekneye bir ay binersin, geri kalan 11 ay o sana biner..."
İşte o yüzden en iyi kayık, arkadaşının kayığıdır. Cem'e bir an önce teknesi olan bir arkadaş edinmesini tavsiye ederim.

Gaf kürsüsü
Trafik durumunu anlatan A Haber muhabiri Hasan Zahid Ezim'in dili sürçtü: "Arıza yapan araçlar arabalarını sağa çekmişlerdi."

Zap'tiye
Bir günahsızın hayatını kaybettiği Trump olayı gösterdi ki, suikastçı yeteneksizse en güvenli yer hedeftir!

Ne demiş?
Fedon'dan Magazin D'de iki şaşırtıcı itiraf geldi: "Benim giydiğim, taktığım her şey çakmadır. Ayrıca kirada oturduğum evi de başkasına kiraya verdim."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA