Nitelik ile niceliğin savaşı insanlık tarihi kadar eskidir. Köşemizin kadim okurlarından Memduh Öksüz, oğluna verdiği bir öğütten yola çıkarak, "az" ve "çok" kavramlarına farklı bir boyut getirmiş:
"Yüksel abi merhaba. Çok arkadaşın, çok sıkıntı olduğuna, yediği tüm darbelere rağmen ikna olmamış sevgili biricik oğlum ve onun gibiler için yazıyorum.
100 tane 1 lira 100 lira, 10 tane 10 lira 100 lira, 5 tane 20 lira 100 lira, 2 tane 50 lira 100 lira, 1 tane 100 lira 100 lira eder.
100 arkadaş kuru kalabalıktır, içinde her türlüsü bulunur, ayrı ayrı da birleşseler de ağırlıkları kadar para etmezler. 10 arkadaş, karşılıklı çıkar ilişkisine dayalıdır, tanımlarken arkadaş denmesi onları arkadaş yapmaz. 5 arkadaş, eh işte olgunlaşma işaretidir, hayat süzgecinde elek üstünde kalabilmişlerdir. 2 arkadaş gerçek arkadaştır, yoldaştır, candaştır. 1 arkadaş, arkadaş değil sırdaş, dertdaş, dosttur o, dost.
Neymiş o halde? Değeri az nesnelerin çokluğu sadece ağırlık yaparmış, ruha ve sırta...
Diziler niye Gazze'ye duyarsız?
Köşemizin okurlarının sosyal duyarlılıkları, son derece nitelikli bir kitleye hitap ettiğime işaret ederek beni çok mutlu ediyor. Köşemizin müdavimlerinden Ali Uygur ise bir kez daha dikkatleri Gazze'deki katliama çekmiş:
"Yüksel Bey'ciğim, yaşlı dünyamız son beş yılda büyük değişimlere ve olaylara sahne oluyor. Pandemi, iklim değişikliği, kuraklık, gelir dağılımındaki adaletsizlik, açlık, yoksulluk ve mülteciler...
Bunlara bağlı olarak Rusya-Ukrayna savaşı, Azerbaycan-Ermenistan savaşı -ki bu savaş Azerbaycan'ın kendi toprağı olan Karabağ'ı işgalden kurtarması ve Azerbaycan'ın mutlak zaferiyle sonuçlanmıştır.
Siyonist işgal rejimi İsrail'in Gazze'yi işgal etmesi ve soykırıma varan bir canilik sergilemesi (O kadar İslam devleti dururken bunu Gazze ile hiçbir bağlantısı olmayan Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanı'na taşıması düşündürücüdür)
ABD ve AB ülkelerinin her şartta İsrail'in arkasında durup soykırıma ortak olmaları... Yemen'deki iç savaş, Afrika ülkelerindeki darbeler... Çin-Tayvan gerilimi, son olarak İran-İsrail sürtüşmesi... Bütün bu olaylar artık gelişen iletişim imkanları sayesinde dakika dakika halklar tarafından canlı yayın gibi seyrediliyor, bu olayların muhatapları vatandaş tarafından biliniyor ve tepkilere sebep oluyor.
İyi de bu olaylar dünyanın çeşitli bölgelerinde yüksek izlenme oranlarına sahip dizilerimiz tarafından neden ekranlara taşınmıyor? Yoksa bazı kişiler ve kurumlar tarafından engelleniyor mu?
Bir sözüm de bu kadar yüksek izlenme oranlarına sahip dizilerimizde yerli otomobilimiz TOGG neden kullanılmıyor? Satış değil, tanıtım, çok şükür satış konusunda bir sıkıntımız yok, sadece dünyada tanınması amacıyla..."
HAFTANIN ŞİİRİ
UZAK OLSUN
Mert kişiye paha biçilmez
Dünya malı dünyanındır
Tıynetini beş paraya
Satan bizden uzak olsun
Düzgün dönen her tekere
Çomak sokan çok olur
Pişmiş aşa soğuk suyu
Katan bizden uzak olsun
Hayır için tez kalkanın
Sabahı aydınlık olur
Vicdanlara diken gibi
Batan bizden uzak olsun
Esirgeme mutluluğu
Bir tebessüm bin altındır
Yoktan yere kaşlarını
Çatan bizden uzak olsun
Kovala hep gönlünden
İhtiras ile kibiri
Pire için yorganını
Yakan bizden uzak olsun
Arifî'yim dergâhım yok
Tek bildiğim Hak yoludur
Şeytan ile her fırsatta
Yatan bizden uzak olsun
Aşık Arifi - 2024
Gaf kürsüsü
Okurumuz Osman Cengiz'in tespiti: "İnci Taneleri dizisinde Azer karakterinin fakir durumda gösterilmesine rağmen kullandığı arabanın kayda değer fiyatlı bir otomobil olmasını pek mantıklı bulamıyorum."
Zap'tiye
"Arabada 5, evde 15"den daha utanç verici bir şarkı, sebze meyve aracısının dilinde: "Tarlada 5, markette 20..."
Ne demiş?
"Yaptığım yanlışları, yaptığınız yanlışlara sayarsınız." (Yıldız Tilbe'nin sosyal medya paylaşımı)