Köşemizin gerçek sahiplerinden, engelli okurum ve dostum Ali Uygur'un tespit ve önerileri, eminim ki engellilerin duygularına tercüman olacaktır:
Engelliler toplu taşıma, müze ve belediye hizmetlerinden ücretsiz faydalanıyor. Bu çok saçma. Madem ki bir yere gidebiliyorsun, o zaman bedelini de ödemen lazım. (Hiçbir geliri olmayan engelliler hariç.)
Evde bakım maaşı için sağlık raporunda engel oranı ne olursa olsun "tam bağımlı" kısmı işaretlenmediyse aylık bağlanmıyor. %50-60 oranı neyse de ben %90 engelliyim, nasıl "kısmi bağımlı" oluyorum?
Bir başka saçmalık da 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın toplu taşımayı ücretsiz kullanmaları. Gördüğüm bazı yaşlılar inanın benden daha sağlıklı ve dinç. Bu uygulamaya derhal son verilmeli. Onlar için indirimli bilet uygulanabilir.
Diğer bir saçmalık da özellikle bayram günleri köprü, otoyol ve toplu taşımanın ücretsiz olması. Bu oluşan yoğunluk da kazalara davetiye çıkarıyor. Vatandaş nasıl olsa bedava diye iki durak arası bile toplu taşıma vasıtalarına biniyor.
Şehirlerin yol ve kaldırımları o kadar düzensiz yapılıyor ki, bırakın tekerlekli sandalye kullanan engellilerin, yaşlıların kullanmasını, normal vatandaş bile doğru dürüst yürüyemiyor. Ama TOKİ yaptığı bütün binalarda her türlü kesimin ihtiyaçlarına uygun çalışmalar yapıyor. Öyleyse ülkemizde bütün imar faaliyetleri TOKİ örnek alınarak düzenlenmeli ve bu imar faaliyetleri TOKİ tarafından denetlenmelidir.
Son olarak her zaman dile getirdiğim gibi Türkiye'de bazı sorunların çözümü o kadar basit ki, bu basitliğinden dolayı çözüm için kimse kılını kıpırdatmıyor. Çünkü getiri yok, rant yok, reklam yok. Bu sebepten dolayı sorunlar gitgide büyüyor, karmaşıklaşıyor. Bu sefer de çözüm zorlaşıyor hatta imkansız hale geliyor. Saygılarımla...
Gel de kaygılanma!
Muharrem Akduman dostum yine gözlem ve mizah yeteneğini konuşturmuş:
"Yüksel'ciğim, şu anda Ben Bilirim yarışmasını izliyorum. Katılanların tümü İstanbul Vergi Dairesi memurları. Hepsi yüksek tahsilli ve ikisi de avukat. Devlet memurlarının böyle yarışmalara katılması yasaktı ama bilmiyorum, yasa mı değişti? Dahası, bunlar en basit soruları bile bilemiyorlar yahu! Soru: Gerekli. Üstelik 2 harfi de çıkmış. Yine de 'Lazım' kelimesini bilemiyorlar. Soru: Issız yer. 2 harfi de çıkmış olmasına rağmen 'Yaban' diyemiyorlar.
Bunlar vergileri de yanlış hesaplarlar yahu.. Tedirgin oldum vallahi... Sevgiler."
YAZAR NOTU: Sakın ola ki değerli devlet memurlarımız ve özellikle de vergi dairesi çalışanları bu latifeye alınmasın. Okurumuz muhtemelen yüksek öğrenim konusundaki yetersizliği vurgulamak adına bu örneği vermiştir.
HAFTANIN ŞİİRİ
TAM ORTADAN İKİYE
Bir yanım bulut kadar özgür
öte yanım çelik kafeste
Beynim "Unut gitsin" derken
Yüreğim özler her nefeste
Bir yanım korkup ürperir
öte yanım hasretten yanar
Aklım duvar örerken aşka
duygularım tünel kazar
Bir yanım yorgun, çaresiz
ötede anılar kıpır kıpır
Düşler günaha çağırırken
gerçekler ruhumu acıtır
Bir yanım tanımaz diğerini
sanırsın ötekine hediye
Keskin bir kılıç gibi böldün
beni tam ortadan ikiye
Aşka ve Ölüme Dair - 2000
Gaf kürsüsü
Değerli okurum Hüsnü Tarakçı sobe yapmış: İnci Taneleri'nde Türkçe öğretmeni olan Azem, günlüğüne yazarken "kapısında" kelimesini satır sonu gelince "kapı-sında" diye ayıracağına, "kap-ısında" diye ayırdı. Sürekli diksiyon ve doğru Türkçe dersi veren bir öğretmene yakışmadı.
Zap'tiye
Ekrem İmamoğlu seçim vaatlerinin ne kadarının gerçekleştiği konusundaki soruların tümüne "Hatırlamıyorum" diye cevap verdi. B16 eksikliği muhtemelen 31 Mart gecesi gelecek seçim sonuçlarıyla seçmen tarafından bertaraf edilecektir.
Ne demiş?
"Bir ay dedikodumu yaparsanız seçimi kazanırım." (İyi Parti'den Hatay Belediye Başkan Adayı olan Nusret Cömert'in ilginç vizyonu)